GünayDın
DERELERİN ACI İNTİKAMI (!)
DERELERİN ACI İNTİKAMI (!)
Karadeniz"deki son sel felaketinden sonra,bir büyük sel felaketi İstanbul"da yaşandı. Şiddetli yağmurlar neticesinde kabaran sular, rahatlıkla denize ulaşacağı dere yatağını bulamayınca otoyollara, evlerin , fabrikaların arasından adeta insanlığa meydan okuyarak yıktı geçti.
Onlarca insan koca metropolde azgın sularda boğuldu.
Sel suları araçları eşyaları adeta birer mantar gibi sağa sola çarparak denize kadar sürükledi.
Bir kısım fırsatçı insanın da sel sularından bu eşyaları talan ettiğini maalesef tepkiyle ve utanarak gördü.
BU ACI TABLOLARDAN DERS ÇIKARMAZSAK DAHA ACI TABLOLAR YAKINDA !
Bu kadar kıyameti andırır bir sel afeti oluşmasında, İstanbul"un göbeğinde 21.asırda insanların karıncalar gibi boğulmasında kimlerin suçu, nelerin etkisi var..
Tabii yetkili ağızlar bir sürü bahaneler açıklayacak, ama insanlar acılarıyla ve zararlarıyla kayıplarıyla baş başa kalacak, bir müddet sonra hayat normale dönünce her şey unutulacak, yine derelerin akması gereken mecralara konutlar sıkıştırılmaya yağmalamalara kaldıkları yerden devam edecekler.
Umarız, tüm kamu yetkilileri, bu acı görüntülerden ciddi dersler çıkarıp, bir an önce derelerimizin çevresindeki yerleşimleri ve sanayi tesislerini kaldırırlar. Yoksa bu acı tablolardan daha acıları yakında büyük felaket şeklinde bizleri tekrar bulacaktır.
OTO YOLLAR BİRER BARAJ GİBİ DERELERİN AKIŞINA ENGEL OLUYOR!
Bu sel felaketinin yarattığı büyük zararların en temel sebebi, İstanbul"un içindeki oto yollardır. İstanbul"un içinde dilim dilim bentlerden oluşan bu yollar dolgularla yükseltilmiş, demir korkuluklarla donatılmıştır.
Yatayına oluşan bu bent yolların, altından yolun dikeyine geçirilen köprü ve menfezlerin yeterli genişlikte yapılmamasından dolayı, aşırı yağan yağmur sularını tahliye etmekte kifayetsiz kalmaktadır.
Netice olarak, bu menfez ve köprülerde tıkanan sel suları dere yatağına sığmayarak meskûn alanlara taşmaktadır.
İstanbul"un her bir oto yol dilimi derelerin akışını engelleyen bir baraj olması sonucu işte böyle acı sel görüntüleriyle karşılaşmak kaçınılmaz olmaktadır!
DERE YATAKLARI MESKÛN ALAN OLUNCA SONUÇ BÖYLE OLUR!
Bir de son yıllarda dere yataklarında yoğunlaşan yapılaşmalar var ki aşırı yağışlardan en fazla etkilenen yerlerin başında buralar gelmektedir!
Bu dere yataklarında nasıl çok katlı binalara izin verilmektedir anlaşılır gibi değil!
İstanbul"u yönetenlerin hiçbir zaman deprem endişesi duyduklarını da zannetmiyoruz.
Marmara depreminin İstanbul"da ne kadar etkili olduğu geçtiğimiz yıllarda görüldü. Marmara fay hattında bundan sonra aynı şiddette bir deprem olmayacağını kim iddia edebilir?
Bu dere yataklarına; o çürük zeminlere yapılan apartmanlar bir depremde nasıl ayakta kalırlar?
Hiç düşünen varmı? Türkiye öyle bir sistemin içine itilmiştir ki, bu sistem gerekli düzeltmeler yapılmadan bu hâliyle sürdükçe ülkenin kaostan ve insanlarımızın sıkıntıdan kurtulmaları mümkün değildir.
İstanbul"da dere yataklarının kenarlarındaki o dört katlı, beş katlı apartmanlara nasıl izin verilmiştir?
Bu güzelim İstanbul nasıl bir beton yığınına çevrildi?
Bunları uzaydan gelenler mi yaptı? Evet, iş ehline verilmezse; bir şehir adam gibi şehirleşmezse olacağı budur! Siz dereleri yok edip, feryatları görmezden gelip, dere yataklarında arsa mafyalarıyla el ele verip parsel yapıp arsa çıkarırsanız, sonuç bu olacaktır.
İSTANBUL"DA DEVLETİN (DSİ) DEVLET SU İŞLERİ YOK, BELDİYENİN İSKİ"Sİ VAR!
Koca İstanbul"un alt yapısını ve vahşi derelerin tüm ıslah işini işin uzmanı olan devletin DSİ" sinden alıp, Belediyenin İSKİ adlı siyasi bir kurumuna teslim ederseniz netice bu olur.
İstanbul"un derelerini tepelerini tüm arsa ve arazilerini rantiyeci, siyasetçi, mafya üçgenine teslim ederseniz, günü gelir dereler intikamını işte böyle sizden böyle acı acı alır!
Ama ne yazık ki kurunun yanında yaşta böyle yanar.
Hepimize yinede büyük geçmiş olsun.. .