ORDU HALKI UYUYOR MU?

Önce TEDAŞ Müessesse İl Müdürlüğünden başlayalım Sayın Müdürümüz Halil MERMER. İlimize Hoş Geldiniz, çoktandır yoktunuz, özel olarak tuttuğunuz tur otobüsü ile TEDAŞ"ın şefleri ve personeli ile Türkiye turu gezisi düzenlediniz.

 Kışın Türk sanat müziği klasik korosunun konserleri ile yoğun bir biçimde meşguldünüz. Siz TEDAŞ"taki işlerinize nasıl vakit ayırıyorsunuz, kimsenin aklı ermiyor..

Tabii ki şimdiye kadar ciddi ve büyük hizmet isteyen vatandaş, sanayici, başkanlar olmadı, kurumunuza özel müteahhitlik yapan şirketlere siyasilerin akrabalarını özenle yerleştirdiğiniz (söylemlerinin aslı varsa şayet doğrulayınız, ya da yalanlayınız) için kimseden korkunuz yok,..

Arkanız sağlam nasılsa, Ordu"nun uzun vadeli yatırım ve talepleri yerine gelmese de olur, gerisi hiç önemli değil..

Aklınıza estiği zaman sizden birileri gelip, ana şalteri indirip, koca şehri 24 saat elektriksiz ve susuz bırakıyor, bırakabiliyor...

 Son olarak da, yılda bir defa ana trafodaki bakım adı altındaki yaptığınız işleri adeta iki ayda bir yaparak çekilmez bir komediye çevirdiniz.

Ana trafonun bakımı esnasında, özel şirket elemanlarının yaptığı hatalar, cana ve mala sebep verecek kazalara mal olurken, şehri 18 saat fazladan karanlıklara gömdünüz.

Bazı merkez köylerinin günlerdir düşük voltaja mahkum olmasını Ordu işletme şefliği olarak çaresizce seyrettiniz..

Evlerimiz ve işyerlerimizin buzdolabında gıdaları, düşük voltaj yüzünden ekşiyip sürekli bozuluyor.

 Çalışan insanlar, susuzluktan banyo yapamıyor.

Böylece YEDAŞ veya Belediye olarak binlerce insanın günahını siz çekeceksiniz, diyorsak da hiç bir Ordu"lunun ne sesi soluğu, ne de tek bir tepkisi veya eleştirisi çıkmıyor.

 Ordu"da herkes market ve bakkaldan su ve mum almaya koşuyor, çünkü Ordu"lu sindirilmiş,uyuşturulmuş, sanki Belediye Başkanını AKP"li yapmadık diye , birileri Ordu"ludan intikam alıyor gibi, herkes kaderine razı koşturuyor...

Bir çok köyde eskimiş ve yetersiz kalmış trafoları , bakımsız elektrik hatları ve çürümüş ahşap direkleri ile TEDAŞ"ı yakında özel bir firmaya devredeceksiniz.

Ordu Tedaş"ı devralacak yeni ve özel firma öncelikle maliyetleri hesap ederek, kazancını düşüneceğinden, yapılan işler, Halil Mermer"in eksikleriyle öylece kalacak.

İkinci eleştirimiz ise Ordu Belediyesine…

Son seçimden sonra iyice bir gerileme devrine girdiniz…

Şu kuduz karantinası neye göre alındı, ortada bir önlem yok, işler büyük bir müşkülpesentlikle ve tesadüflerle yürütülüyor..

Çöp sorunu Melet ırmağı ile Karadeniz ağzına sıkışmış, günlük çözümlerle yürütülüyor.

Seçim öncesi, çöp ayrıştırma tesisi kuruldu, çöpe ait katı atığın %70"inin ayrışması tamam, denildi,ama sonuç belirsiz, haberler olumsuz, dedikodular ayyuka çıkıyor, hale çöpte çözümsüzlük ve karamsarlık sürüyor..

Şehrin içinde trafik ve kaldırımlardaki araçların parkı bir terör keşmekeşi haline gelmiş...

 Sayın Belediye Başkanımız adeta muhalefet lideri gibi sağı solu eleştirmeyi marifet sanıyor..

O makam, bahane üretme makamı değil, çözüm üretme makamı....

Ama Belediyenin,otopark sorununu, çöpü, suyu yani tüm acil sorunları çözebilecek bir maddi gücü kalmamış durumda, personel maaşlarını ancak ucu ucuna karşılayabilen bu ekip, Ordu"nun devasa sorunlarını nasıl çözecek belli değil..

Şehirde TEDAŞ"ın son elektrik kesintisinin akabinde Belediye"ye ait Melet ırmağından şehre su pompalayan kuyular enerji olmayınca stop etti, şehir elektriksizlik felaketinden sonra susuzlukla karşı karşıya kaldı.

Belediyemiz su şebekesine kesintilerden sonra verdiği suyun ele yüze değmeyecek kadar kirli, çamurlu akıttığında hatırı sayılır ağır küfürler alıyor.

Şehrin artan nüfusu ve su talebine karşın yıllardır eski küçük su depoları ile hizmet veren Ordu Belediyesi günün ihtiyaçlarına ve şartlarına göre devasa ve modern su depolarını niye yapmıyor?.

Neyi bekliyor...

 2020 yılından sonra Ordu içme suyunu yeniden temin ederek ve arıtarak, şehrin 120 kotlarına depolayacak olan DSİ Genel Müdürlüğüne Ordu Belediye Başkanı Seyit TORUN yapılacak işin karşılığında daha şimdiden 60 milyon TL."lık senet vermiş durumda..

Ama sonuçta olan benim gariban halkım Türkiye"nin en kirli ve pahallı suyunu içmeye ve kullanmaya devam ediyor, hem de tepkisiz,uysalca, devam ediyor.

Mahallerde birileri gelip, sürekli yolları kazıyor, Belediye yetkilileri seyrediyor, kimisi doğal gaz borusu döşüyor, kimisi yeraltına enerji kablosu için kazıyor, kimi su borusu , kimisi yer altına telefon şebekesi döşeyecek diye farklı zamanlarda aynı sokağı beşinci kez köstebek gibi kazıyorlar...

Yahu bildiğimiz kadar bir kazı yapıp bütün alt yapıyı buraya bir koordinasyon planı çerçevesinde kazarsın, her kurum, açılmış çukuru görünce, borusunu kablosunu döşer ve kanal kapatılır, bunun en rantabl şekli netice itibarıyla böyledir.

Son olarak, Akyazı Mahallesi Şehit Tarkan Biber caddesinde olduğu gibi. Bu mahallede aynı Devletin, farklı kurumlarından birileri gelip, sürekli yolları kazıyor, Ordu"lu bu şekilde harap edildi, edilmeye de devam edilecek, yeter ki Ordu halkı uyusun, uyusun da büyüsün… .