Eski geçmiş iktidar döneminde Melet ırmağı boyunca yapılan 2 baraj ve 5 HES"e ulaşım ve alt yapı amaçlı DSİ"ce ihalesi yapılan 20 km.lik yolu “ Dereyolu” diye Ordu"luya yutturdunuz mu? Yutturdunuz.

Yolu Karadeniz Akdeniz karayoluna çevirip, karayollarına devrettik dediniz. Devrettiniz mi? Devredemediniz.

ORDU'LU MUHARREM'İN FERYADI!

Çok garip bir şey.
Neresinden başlayayım sayın AKP yönetimi, ORDU milletvekilleri?

2002'de ilk iktidara geldiğinizde, ilk işiniz kılık kıyafetinizi değiştirmek oldu, sonra imajınızı, arabanızı değiştirdiniz, sonra marketinizi, bankanızı, okulunuzu, dershanenizi, yurdunuzu, gazetenizi, televizyonunuzu, radyonuzu kurdunuz, hastanenizi yaptınız, Yedi yıldır Ordu"nun sorunları hakkında sürekli aynı şeyleri tekrarladınız, rakamları tersine okuttunuz, yedi yıldır Ordu ile ilgili her sorunda inceden inceye hayal tüccarlığı yaptınız.

En güzel yaptığınız şey, Cumhuriyetin kurumlarını tek tek ele geçirip, yandaşlarınıza özelleştirme adı altında devrettiniz, damatlarınıza, oğullarınıza iş ve fırsat kapıları açtınız..

En son elde kalan, Üniversitelere, Yargıya, Askeriye el attınız, ortalığı birbirine katıp, devlette kriz yarattınız.

Değerli AKP yönetimi, Ordu Milletvekilleri !
Hiç kızmanıza gerek yok, Ordu"da bu memlekettin bir parçası, sizlere yöremizden bazı insan manzaraları hatırlatacağım.

Fındık fiyatının üretici lehine oluşmasında en büyük destekçisi olan Atatürk"ün kurdurttuğu Fiskobirlik"i siz, kredisizleştirerek, hacizler altında inleterek, en sonunda alivreci tüccarlarla kol kola girip bu köylü dostu kurumu şah damarından kesip yok ettiniz mi? Ettiniz...

Sizin iktidarınız döneminde, Fiskobirliğin köylüye olan fındık borcunu ödenmesi için Şekerbank"tan çektiği krediyi ödetmemek için müstahsili kefil yaptırdınız mı ? Yaptırdınız.

Köylüye yine Fiskobirliğin borcu yüzünden haciz geldi mi, Geldi ?

Köylüler hakkında arama kararları çıkarıldı mı? Çıkarıldı.

Ordu"lu anneler, babalar, evlatlarını üniversiteye başlatacak harç parası, yol ve yurt parasını bulmak için elindeki fındığını tüccara götürüp, değerinin altından satışa çıkardı mı? Çıkardı.

Bu memlekette sahipsiz kalan Karadeniz köylüsü evladının düğününü yapmaya, çeyizini almaya para bulamayınca, düğünler bir sonraki fındığa ertelendi mi? Ertelendi.

Gölköy'ün Aybastı"nın Ulubey"in köylerinden anneler babalar işsizlikten, geçim sıkıntısından, ineğini danasını yerini yurdunu satıp, tek tek büyük kentlere , tek tek göç etmedi mi ? Etti.

Memlekette geriye yaşlılar ve sakatlar kaldı.

Daha geçen yıl, Ordu"ya birkaç doktor tayini yaptınız, bir kısım doktor Ordu ilinin yüksek ilçeleri geri kalmış bir doğu vilayeti diye göreve başladığı gün istifa edip, gerisin geri gitti mi? Gitti.

Ordu"ya üniversite açtık diye övündünüz, Açtığınız üniversitenin,tıp fakültesi binasız, yersiz, yurtsuz, ortada sahipsiz kaldı mı ? Kaldı.

Fındığını maliyetin üstünde satmak için, çeliğinin çocuğunun rızkı için Ordu"da fındık mitingi yapan tüm Karadeniz"den gelen köylüye “ Bunlar köylü değil, hepsi terörist .” dediniz mi? Dediniz.

Bizzat İl Emniyet Müdürüne gaz ve su sıkın, panzerle vatandaşı dağıtın yolu açın ” diye talimatı verdirdiniz mi? Verdirdiniz.

Talimatınızı uymayıp, sabır ve şefkatle panzerin üzerinde vatandaşı sakinleştiren İl Emniyet Müdürünü de derhal Ordu"dan başka bir yere sürdünüz mü? Sürdünüz.

Ordu"da işsizlikten kırılan binlerce yüksek okul mezunu genç İlimizin sokaklarında kahvehanelerinde işsiz mi? İşsiz.

Göç eden bu gençler yüzden Ordu"nun toplam nüfusu bir milyondan 700 bine indi mi? İndi..

Siz çalışkan vekiller sayenizde Karadeniz bölgesi kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla olarak , Güney Doğu ve Doğu Anadolu bölgesi ile birlikte en fakir ve göç veren bölgeler arasına sokmayı başardınız mı? Başardınız.

Tüm Türkiye gibi Ordu"da da gazete ve televizyonlar, her hafta bir köşede intihar eden namuslu iş adamları, ile dolu mu? Dolu.

Ordu ekonomik başarılarınızın sonucu cinayet, cinnet, alacak, verecek, çek senet, mafya, kavga, fuhuş, boşanmada zirve yaptı mı? Yaptı.

Ordu'da görevlerini yapan Valiler, çevre yoluna, limana, Tıp fakültesine, fabrikaya, hiçbir şeye gerek yok, çünkü Ordu"da bunlara ihtiyaç yok, dedi mi? Dedi.

Bunlar, Ordu"da gerçek iş adamı, tüccar yok, sanayici yok, bol bol tefeci var, faizci var, dediler mi? Dediler..

“Fındıkta 5 çarpı beş” diye somut raporlardan Fındık tüccarları rahatsız olunca Vali"yi Ankara"ya aldırdınız mı? Aldırdınız.

Fiskobirlik teşkilatının tek kar eden kurumu Soya Fabrikasını katakulli sayılabilecek bir durum ile yandaş bir guruba arsa fiyatına sattınız mı ? Bu fiyata satış için partinize mensup meclis üyeleri gece gündüz kulis yaptı ği dedikoduları ayyuka çıktımı ? Çıktı.

Cumhuriyet Tarihinde bir ilk bu Hükümet döneminde başlatılarak, Karadeniz köylüsü sistemli olarak yoksullaştırıldı mı? Yoksullaştırıldı.

Ortada sahipsiz kalarak muhtaç duruma düşürülen köylüye mazot, gübre, kömür bulgur, şeker, desteği adı altında, el açtırıldı mı? Açtırıldı.

Devletin imkanlarıyla temin edilen üç beş kuruşluk küçücük gıda, yakacak gibi yardımları, Valilinin eşi hanımefendi tarafından bizzat dağıtıldığına dair, Ordu Valiliği sitesinde tek tek yayınlatarak reklam ettiniz mi? Ettiniz.

Ordu"nun geri kalmışlığı için yedi senede bir büyük yeni projenin temelini atmadınız. Ama cami cami dolaşarak memlekette başka hiçbir sorun kalmamış gibi helâlardaki pisuvarları dinen günah diye tek tek söktünüz.

Yedi sene Enerji Bakanı Ordu"lu diye övündünüz.

Ama Ordu"nun beş yüz küsur köyünde 30-40 senelik eski ve bakımsız elektrik direklerini, yıpranmış telleri ve yetersiz kalan trafoları yenilemediniz.

Ordu stadına ne yeni bir kapalı tribün yaptınız, ne de gece maçları için ışıklandıramadınız.

Enerji Bakanı olan sayın vekilim; kendi memleketine yapılan duble karayolunu Kumbaşı"na kadar dahi ışıklandıramadınız.

Ama, Ordu"da Başbakanın damadının yönetim kurulu üyesi ve genel Müdürü olan Çalık gurubuna Tedaş"ı sattınız mı ? Sattınız.

Ordu"nun 2000"li yıllarda içme suyu ihtiyacın karşılayacak Ordu Barajını devlet ihalesi yapmak yerine Başbakanın çok yakın arkadaşı olan bir ortaklık gurubuna yap işlet adı altında devrettiniz mi ? Devrettiniz.

Ordu Barajı"nı alan firma ne yaptı.? Baraj yapmak, işine gelmediği için barajı iptal etti. Şimdi o özel firma, çevirdikleri Melet ırmağını 10 km. lik bir tünelin sonundaki hidroelektrik santralin dibinden elektrikli pompalarla Ordu"ya su basacaklar.

Bu İktidar ve yandaşları, Melet" teki Allahın suyunu Ordu"luya hem paralı hem de pahalı içirecek mi? İçirecek.

Eski geçmiş iktidar döneminde Melet ırmağı boyunca yapılan 2 baraj ve 5 HES"e ulaşım ve alt yapı amaçlı DSİ"ce ihalesi yapılan 20 km.lik yolu “ Dereyolu” diye Ordu"luya yutturdunuz mu? Yutturdunuz.

Yolu Karadeniz Akdeniz karayoluna çevirip, karayollarına devrettik dediniz. Devrettiniz mi? Devredemediniz.

Ordu"ya yıllardır özlemle Liman istedik, ama siz Liman ihtiyaç değil, dediniz mi? Dediniz ve üstüne yattınız..

İktidara geldiğiniz yedi buçuk senedir, Ordu Çevre yolu yapılacak dediniz. Ama “Ordu"ya içeriden bir çevre yolu yapılamaz, çünkü Sahilden duble karayolu yapılmasına on binlerce Ordu"lu karşı çıkıp yürüyüş yaptı.” diyen Karayolları bürokratlarıyla birlikte olup, Ordu sahilinde Trafik tıkanması ve terörü yaratarak intikam aldınız mı? Aldınız.

Halen ne yüzle kürsülere çıkıp, “Ordu çevre yolu yapılacak” diye hayal tüccarlığı yapıyorsunuz..

OR-Gİ Havaalanı gündemimizde, yatırım programında, diye her sene bir başka orijinal bahane buldunuz. Ama, Ordu ve Giresun"a havaalanı gereksiz ve yapılamaz diye Trabzon"da Başbakan haykırıyor, ama siz onu duymazlıktan geliyorsunuz.

Halen OR-Gİ havaalanı yapılacak diye yedi senedir havanda su dövdünüz mü? Dövdünüz.

Havaalanın da tık yok. Çünkü siz hayal tüccarlığı yapıyorsunuz..
Bir çok resmi kurumun temizlik, servis ve kiralık araç, giyim yardımı, güvenlik, akaryakıt, kömür, yemekhane, arıza, bakım-onarım gibi özelleşen birçok birimlerini ihale ile alan müteahhit firmalara siyasi baskıyla yandaş ve yakınlarını yerleştirdiniz mi? Yerleştirdiniz.

Yandaşlarınızla kadrolaşmayı tamamladınız mı? Tamamladınız.

Ordu"da atadığınız daire müdürlerinin ve okul yöneticilerinin İmam Hatip kökenli ve eşinin türbanlı olmalarına özen gösterdiniz mi? Gösterdiniz.

Böyle bir ortamda, Eski Enerji Bakanımız ” Ordu"ya ben doğalgazı getirdim ama Ordu"lular doğal gazın değerini bilmedi, kimse kullanmıyor, Belediye de halkı doğal gazı kullanacaksın diye sıkıştırıp, zorlamıyor, kömür yüzünden Ordu"da hava ne hâle geldi' diyor.

Sayın eski Enerji bakanımız, Sabit gelirli kredi kartı manyağı olmuş, haciz icra kovalamaca oynuyor, memleket yangın yeri, millet ölmüş, bitmiş, siz hâlâ ne konuşuyorsunuz!

Bu halk, işçisiyle, köylüsüyle, memuruyla, inim inim inlerken, siz oturduğunuz yerde milletin telefonlarını dinlediniz.

Vatandaşa adi kömür tozunu bedava dağıtıp yaktırırdınız. Ordu"nun havasını civasını siz bozdunuz..

Millette Doğal gaz yakacak abone olacak güç mü bıraktınız.

Sürekli pembe tablolar çizerek, milletin canına nasıl okuduğunuzu sakladınız.

Değerli arkadaşlarım, çok değil, daha 2002'de Ordu"da Türk Telekom Türk müydü? Türk'tü.

Siz bunu Araplara sattınız mı?

Ordu"da TEDAŞ"ı Çalık"lara sattınız, İstatistik Müdürlüğünü Ordu"da kapatıp, Samsun"a kaçırdınız.

 Gümrük Müdürlüğüne ait TASİŞ"i kapatıp,Trabzon"a kaptırdınız.

Fiskobirliğ"e sahip çıkmadınız, batmasına yok olmasına göz yumdunuz.

Müflis hale gelmesinden zevk duydunuz.

Elindeki gayrimenkullere dahi gerçek fiyatlardan müşteri çıkmasını engellediniz.

Fiskobirlik"e ait Soya fabrikası gibi kar eden Ordu"nun en eski ve köklü kurumunu arsa fiyatına özel sektöre sattırdınız.

Türkiye"deki gibi Ordu"daki bankalar hepsi sömürgelerdeki gibi yabancı kökenli oldu.

 Ortada kalan bir iki devlet bankasını da eşinize dostunuza kredi verdirtmek için kullandınız.

Kredi emrinizi dinlemeyen banka yönetimlerini bir gecede alt üst edip, değiştirdiniz.

Her elinize geçen kamu kurumunu sattınız.

Çok değil, 2002'de bunlar Türk müydü? Türk'tü; şimdi bunların hepsi yabancıların elinde.

Yedi yıllık iktidarınızda özelleştirmeyle sattığınız fabrika, tersane, tesis, liman, arsa, bina sayısı 721 adettir.

Bir Allah'ın kulu çıksın buraya, desin ki: Biz sekiz yıllık iktidarımızda Ordu"ya bir tane fabrika yaptık.

Baba malını babalar gibi sattınız ve mirasyedi bir hükümet oldunuz.

Bir tane yaptınız mı, bir tane? Bana bunun hesabını verin.

Ama size şunu söylüyorum: Sizin için tek yer şudur, Meclisin önüne Yüce Divana gitmek için otobüsler yanaşana kadar bağırın, ondan sonra bir daha böyle bir hakkınız olmayacak, haberiniz ola…
Ordu"lu Muharrem