EVLADIMA ÖGRET HOCAM!

Ben otuz yıldır onurlu , şerefli, gurur verici bir sistem içinde oldum. Saygı gördüm. Sevildim. Onur duydum. Öğrencilerimle her zaman dost oldum. Öğrettim. Ama onlara asla haksızlık yapmadım. Kızsam da, ayrımım olmadı. Hak ettiklerini verdim. Üzmedim. Hepsi de okumuş, iş kurmuş olarak karşıma geldiklerinde, yüreğimdeki yerlerine koşarak gittiler, onlar benim için çok değerli idiler.

Hala öyle. Sporcularımda. Ayıramam.

Şimdi dünya tatlısı bir torunum var. Oda büyüyecek, okula gidecek, okuyacak. Öğretmeni olacak seveceği, gururla dinleyeceği, öğreneceği. İşte burada size inanın çok şey düşecek öğretmenim. Ona çok şey öğretin, lütfen!

Abraham Lincoln öğretmene oğlu için ”öğret” diye mektup yazmıştı ya, oğluma dürüst olmayı öğret demişti ya, işte böyle bir şey…

Torunuma öğretmenim lütfen güzellikleri öğret. Dürüstlüğü, adil olmayı, alçaklardan uzak durmayı, kendine kahraman olmamayı, namusu ile kazanmayı, asla bulunan ile mutlu olunmayacağını bilmesini öğret. Kaybetmeyi öğret ki acıyı da yaşasın. Kazanınca da mutlu olmayı bilsin. Asla kıskanç, bencil, iki yüzlü olmasın.

Gıybet etmesin.

Kitapları öğret, okumayı, okuduğunda yaşayacağı mucizeleri öğret. Hürriyeti, özgürlüğü, garibe yardımı, yetim hakkı yememeyi, iktidardan geçinmemeyi öğret. Hata yaptığında üzülmesin, hile yapmaktan hatanın daha iyi olduğunu öğret. Fikrine inanmasını bilsin. Sert olanlara sert, mazluma ise adil olunmasının gereğini öğret.

İnsanları dinlerken saygılı olacağını öğret. Ağlamanın utanılacak şey olmadığını, herkesin iyilik için çalışmadığını bilmesini öğret. Ruhunu paraya satmamasının ne demek olduğunu öğret. Kişiliğinin para ile alınamayacağını, aile kavramını, sevgiyi, eşi, babayı, anneyi, büyükleri öğret.

Öğretmenim benim torunuma yürekli olmayı öğret, korkmamayı, yalan konuşmamayı. Dünyada ki ezilmişlerin, gözyaşlarının, ölümlerin katillerinin ne kadar insan olmadığını ona tek tek öğret. Bir gün dedem vardı dediğinde sordukları kişilerin oda insandı, hatası sevabı ile bu ülkede yaşadı, sevildi.

Deki ona; ”o adamdı, dermisin öğretmenim?