Sayın Ünal, Ordu'nun bir çok önceliği tespitinde büyük büyük iddalara ve laflara girereken, bizde naçizhane bir "döküntü" yapalım !

  Sayın Ünal; 150 bin nüfuslu il merkezimizde hızla artan psikoloji hastalarının tedavisi için resmi bir ruh sağlığı merkezi olmadığı gibi koca şehir bir psikiyatri doktoru sevgili Hayrettin Eyüpoğlu"na emanet edildi.

   İl merkezimizdeki Özel hastanelerde ve tıp merkezlerinde de psikiyatri doktoru bulunmadığı için hastalar ve sahipleri komşu il ve ilçelerde bulunan Psikiyatri doktorlarına taşınma mecburiyetiyle karşı karşıya kaldı.
İkinci Psikiyatri doktoru olarak Ordu il merkezine geçen yıl atanan bayan doktorda hamilelik ve doğum dolayısıyla uzun zamandır, raporlu olduğundan görev yapamadığı bildirildi.
Diğer Psikiyatri doktoru olarak hizmet veren Şenol Anaç"ın Trabzon"a tayini çıkıp ayrılmasından sonra 150 binlik Ordu"luya bir psikiyatri doktoru düşmesi, “Karadeniz"de ilimiz sağlık merkezi oluyor, Sağlık Bakanı ilimizin eniştesi, bize çok önem veriyor, diyen” AKP il başkanı Fatihan Ünal"ın bu önemli soruna ne diyeceği merakla bekliyoruz.
Psikiyatrik rahatsızlık çeken binlerce hastanın "sahibi" ve tıp otoriteleri, bu tip hastalarda doktor hasta ilişkisi ve karşılıklı güven ve yakınlaşmanın çok önemli olduğunu, hastanın sürekli takibinin periyodik zamanlarda aynı doktorunca yapılması gerektiği, doktorun hastasını teşhisi ve ilaç dozunu ayarlayabilmesi için her hastasına uzun muayene süresi ayırmasının tıbbi etik açısından şart olduğunu vurguladılar.
Ayrıca tüm Türkiye"de ve bilhassa ilimizde hızla sayısı artan psikiyatrik hastalıkların, tedavisinin en çağdaş şartlarda yapılabilmesi için mevcut hastanelerin kalabalık ve stresli ortamından uzak olması gerektiği tıp uzmanlarınca belirtilmektedir.

   Bunun için, Şahincili mahallesinde Shell benzinliğinin arkasındaki boş duran eski özel hastane gibi ayrı bir noktada ruh ve sinir hastalıklarına mahsus devlete ait tıbbi bir tedavi merkezi açılması ve acilen en kısa sürede İlimiz merkezine birkaç tane uzman Psikiyatri Doktoru atanmasının zor durumdaki binlerce hasta ve hasta sahiplerinin ortak arzusu olduğu biliyoruz.

   Peki Sayın Fatih Han Ünal; siz çok konuşurken bu sorunların bilincinde misiniz ya da biliyor musunuz?

  Biliyorsanız "eniştemiz" le birlikte ne yaptınız? Ne yapmayı düşünüyorsunuz?

 Gök gürlese bile "laiklik ve demokratiklik konusunda sürekli 'fetva' veren Ünal'ın elbet bu konuda da ( %75'e dayanarak) yapacak bir açıklaması vardır umarız.

 Sayın Ünal; Bizce artık konuşurken "Sahipsiz Ordu'da değnekli gezin" ...