Yıldız ERİŞ AKATA
Küçük Bez Bebekler
Küçük Bez Bebekler
Birinin hikayesini anlatsam, bin kadının hayatını anlatmış olurum. Asırlardır kadının hikayesi hep aynıdır, değişmeyen tek ortak kaderleri de aynı olduğu gibi. Dünya kurulduğundan bu yana kadın toplumda hep geri plana atılmış, horlanmış, itilip kakılmış bir yaratık gibi gösterilmiş olmasına rağmen bu günümüzde ve geri kalmış toplumlarda da hep böyle olmuştur .
Ben burada sizlere kadını anlatırken onun en yüce vasfından bahsetmek istiyorum ve kadını horlayan ,kadını döven ,kadını ezen cahil örümcek beyinlere seslenmek istiyorum ve onları dünyaya getiren , analarının da bir kadın olduğunu hatırlatmak istiyorum .
O analar daha kendileri küçücük bir kızken kucaklarında küçücük bez bebeklerine sıkı sıkı sarılır ve o bebeklere annelik etmeye başlarlardı.
Daha kendileri bebeyken başlayan annelik oyunu onlar için çok ciddi bir görev gibiydi . O bebeklerine olağanüstü ihtimam gösterir sarıp sarmalarlar ,bütün sevgisini şefkatini gösterirlerdi ..
Hakiki bir annenin yaptığı gibi oyun içinde bile küçücük elleriyle yavrusuna sarılır ,onu yedirir ,giydirir ,kucağında sallayarak uyuturdu ,tıpkı ileride kendi çocuklarına yapacağı gibi yemeyip yedirecek ,giymeyip giydirecek ,iki büklüm ihtiyar olana kadar ,hayatı boyunca yavrularına kucak açacağı gibi .
Bu küçük kızlar için hep böyledir ,Tibet te yaşayan bir kız çocuğu ile Sibirya da yaşayan kız çocuğu hep aynıdır ,onlar hep bez bebeklerine sarılıp annelik oyunu oynarlar .
Çünkü dünyadaki bütün küçük kızlar anne olmak için yaratılmışlardır da ondan .
Ne yazık ki insanlık alemi bu mübarek ve yüce görev için dünyaya gelen kadınlara gereken saygıyı bir türlü gösterememiştir .
Oysa o küçük kızlar ne padişahlara ne krallara ne komutanlara analık ettiler el öptürdüler .Oysa o küçük kızlar insanlığı sevgileriyle şefkatleriyle sarıp sarmalamaya , anne olmaya geldiler bu dünyaya .
O küçük bez bebeklere sarılan o cılız bedenlere dünyanın en büyük gücü yüklendi , o minicik kalplere dünyanın bütün kederlerini taşıyacak bir yürek eklendi ama küçük bez bebeklerin küçük anneleri bunu bilemezlerdi .
Sevgilerin en yücesi ana sevgisi ,yüreklerin en kutsalı ana yüreği onlara yüklendi , bilemezlerdi.
Küçük bez bebeklerin anneleri bir gün o bez bebeklerin de büyüyeceğini ve o bez bebeklere kendi hayatını feda edeceğini bilemezlerdi .
Tıpkı Cennetin o küçücük ayaklarının altında olduğunu bilemedikleri gibi