Aziz Nesin; 23 Nisan Şenliği

Aziz Nesin; 23 Nisan Şenliği

23 Nisan Çocuk Şenliğimize bekleriz... http://www.nesinvakfi.org/ "varından değil yoğundan veren" halkımızın desteği sayesinde... Tüm destek verenlere çocuklarımız adına teşekkür ederiz.

Aziz Nesin Vakfı farklı bir çocuk etkinliği uyguluyor. Okurlarımız Vakfın sitesine giriş yaparak inceleyebilirler. Bizde OrduKent Gazetesi emeği gecenlere kolay gelsin diyoruz...

Nesin Vakfı 1973'te Aziz Nesin tarafindan kurulmuştur.

http://www.nesinvakfi.org/egitim.php

http://www.nesinvakfi.org/

Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim.

Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar yada bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar. (Mum Hala, 6 Şubat 1970)

Aziz Nesin'in Atatürk'e hitabı

atam, hala yaşıyorsak:
edepsizlik sayesinde!
altı oku soruyorsan,
politika dehlizinde!
hele partin senden sonra,
devrimlerin tavizinde!
vasfedeyim halimizi,
kalemime ver izin de!

yobazlarla gericiler,
onlar bizden daha zinde!
'atam, atam...' derler ama,
bir adınız var sizin de...

halkçılıkla devletçilik:
anlatamam, çok hazin de...
çoktanberi sahteciler,
ağır çeker her vezinde!

tek umut var, o da yalnız,
amerikan dövizinde!

sorma ata'm, halimizi,
hal mi kaldı anlatacak...
işte geldik dizindeyiz!

yata yata çok yorulduk,
tatil yaptık, izindeyiz!

sanayide henüz daha,
cafer için lazım diye,
amerikan bezindeyiz!
geçeceğiz avrupa'yı
ama şimdi izindeyiz!

hocamız var, hacımız var,
uçan kuşa borcumuz var,
el oğlunun ağzındayız!
ama bizi zor bulurlar,
bahar, yaz, kış izindeyiz!

evet, doğru söylemişsin:
'türk milleti çalışkandır! '
biz de senin tezindeyiz!
dinlenmekten yorulduk da,
onun için izindeyiz!

zinde kuvvet diye söz var,
kimse bilmez adresini,
ah izindeyiz, vah izindeyiz!
bugün değil, bu yıl değil,
çoktan beri izindeyiz!

ilerledik ata'm öyle,
şimdi görsen tanımazsın:
amerikan tarzındayız!
arasan da bulamazsın,
otuz yıldır izindeyiz!

hani "türk, öğün, çalış, güven" demiştin ya... biz ilkinde takılıp
kaldık. o yüzden çalışmaya vakit kalmadı. kimselere de (kendimiz dahil)
güvenmiyoruz.
seninle övünüyoruz. adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz.
balolar, heykeller, hatalar yapıyoruz. klipler, zamlar, işkenceler,
darbeler...
öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin
adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklıyorlar
bunu.... ve de devrilenler yine senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini...
herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka başka
anlatıyor bize... asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın,
milliyetçi... liste uzayıp gidiyor, biz tartışıp gidiyoruz.
hala "izindeyiz" ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor.
"izinde" olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık
bir film yapamadık. 66 yılda... belki kimseleri sana benzetemediğimizden,
belki parayı denkleştiremediğimizden...
adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurtyaşların...
intihar etmek için...
cumhuriyeti emanet ettiğin gençler, polis copundan kafalarını
kaldıramaz haldeler.
zorlu savaşlarla kurulan türkiye cumhuriyeti devletinde bugün
çetelerin gölgesi var.
dev posterlerini yaptık ama doğru dürüst bir belgeselini yapamadık
ata'm...!
arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için yazılarını,
konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık. adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. senin adına iktidara el koyanlar mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık. kurduğun partiyi kapatıp, arşivini yaktılar... alkışladık...
çünkü biz izindeyiz ata'm...
her sabah güne "türküm, doğruyum, çalışkanım" diye bağıran, geri ve tembel
nesiller yetiştirdik. sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranlarımız
yerde sürünüyor.
köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor...
kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç..
"beni emanet ediniz" dediğin doktorların biliyorsun seni "geç
teşhisten" erken yolcu ettiler.
merak etme "izindeyiz" ata'm...
o dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında. din
üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar
mahkemelerde sürünüyorlar. o gün yazdıklarını, bugün ağıza alamayacak haldeyiz.
seni aşmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz ata'm... heykellerin o
kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki, ardında bir dolu adam kendi
pisliğini gizleyebiliyor. pislik büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar.
şu "izindekiler"in listesini bir görsen inanamazsın ata'm...
kendini tanıyamazsın.
özlü sözlerini paylaşamıyorlar.
yılgınlığa düşmememiz için söylediğin "küçük kıvılcımlar, büyük
yangınlar doğurabilir" sözünü itfaiye kapısına asmışlar.

bağışla bizi... izindeyiz ata'm...!

Nesin Vakfından....

Aziz Nesin'in ölümünden sonra da dimdik ayaktayız, üstelik gelişerek, büyüyerek ve daha çok çocuğu daha iyi eğiterek. Aziz Nesin'in deyimiyle "varından değil yoğundan veren" halkımızın desteği sayesinde... Tüm destek verenlere çocuklarımız adına teşekkür ederiz.

Nesin Vakfı'nın amacı, eğitim olanaklarından yoksun çocukların, tükettiğinden çok üreten, toplumsal sorumluluğu olan, özgüvenli ve özverili, kendini sürekli geliştiren, kendine ve dünyaya eleştirel gözle bakan, topluma yararlı bireyler olarak yetişmelerini sağlamaktır.

Nesin Vakfı 1982'den beri etkinliklerini yürütmektedir. Bugüne değin yüzlerce çocuk Nesin Vakfi'nda mutlu bir çocukluk yaşamış, yetişmiş ve hayata atılmıştır. Bugün vakfımızda 42 çocuk ve genç barınmakta ve okumaktadır.

Nesin Vakfı'na genellikle ilkokul çağına girmemiş ya da yeni girmiş çocuklar kabul edilir. Kardeşleri ayırmamak amacıyla ya da çok zor koşullardaki çocuklar için bu genel kuralın bozulduğu olmuştur. Çocuklar Nesin Vakfi'na ailelerinin noterden tasdikli muvaffaknamesiyle kabul edilir.

Çocuklar toplumda kendi başlarına ayakta durabilecek eğitim, beceri ve olgunluk düzeyine eriştikten sonra Nesin Vakfı'ndan kendi istekleriyle ayrılırlar.

Nesin Vakfı'nın bugünkü mali ve fiziksel kapasitesi kırk dolayında çocuk barındırmaya müsaittir. Kapasitemizi aştık, ama ülkenin koşulları böyleyken aşmamak mümkün mü?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.