Feza Ersoy'a teşekkür borcumuz...
Ordu'ya ait bu şiirin; Ordu'ya ait bütün sitelerde orjinal halde yayınlanmaması, beni üzmektedir. şiirin orjinal halde yayınlanması hem beni mutlu edecek hemde şiirin ithaf edildiği merhume Güler EYÜPOĞLU'nun anısına saygımızı gösterecektir.
Ordu; Aşımız ekmeğimiz, aşkımız , telaşımız...
Sevdamız, gökyüzüne çizgi çizgi uzanan, sicim misali yağmuru ile...
Ordu, çoğu kez kapkara kesilen göğünden aydınlık güneşi göremezsek bile, findık ayı umudunu hissederiz her an içimizde, düzeldi düzelecek...
Ordu; Aşkım , telaşım benim...
Her beton blokta lanet ederim Mimarına Mühendisine... Ve Kentine İhanet eden "Kentsoylu"larına..
Ve ne için derlerse desinler yinede seni severiz, üzerimize toprağın örtülene kadar...
Bu duyguları taşıyan Ordulu olarak Sayın Feza Ersoy'a Hem eksık yayınladığımız şiir'i için özür borcumuzu, hemde böylesine duygu yüküne bizi trans ettiği için teşekkür borcumuzu şiirin tamamını yayınlayarak yerine getirdi isek ne mutlu..
Nevzat AKATA
Sayın Feza ERSOY'un Mailini ve Şiirin tamamını yayınlıyoruz...
Sayın Editör
Videoya konu olan şiirimin sitenizde yayınlanması her şair gibi benide mutlu etmiş,her Ordu sevdalısı gibi benide onurlandırmıştır.
Ancak Ordu'ya ait bu şiirin; Ordu'ya ait bütün sitelerde orjinal halde yayınlanmaması, şiire(Adı geçen şiir) yaklaşık beş yılını vermiş biri olarak beni üzmektedir.
Aşağıda orjinali verilen şiirin orjinal halde yayınlanması hem beni mutlu edecek hemde şiirin ithaf edildiği merhume Güler EYÜPOĞLU'nun anısına saygımızı gösterecektir.
Gerekli düzeltmenin yapılarak şiirin yayınlanması inancıyla saygılarımı sunar çalışmalarınızda başarılar temenni ederim.
Feza ERSOY Fatih/İSTANBUL
Güler EYÜPOĞLU anısına....
ORDU'YA
Güler EYÜPOĞLU anısına....
Ben Ordu'yu anlatırken bütün şiirler susar
Elvan elvan bir sis alır başımı
tenim yağmur olur gökyüzünde
tenim yosun tutar sahil boyu
tenim çocuklaşır ninni ninni
dalgalanır bu masal denizinde.
Alem sevdasını,
ben Ordu'yu anlatırım "Tabyabaşında...
üç kız"beni dinler biri onüç,biri ondört biri onbeş yaşında.
onüçlük daha çocuk ondörlük tozpembe,
kimse bilmez onbeşliğin durgunluğunu....
ama türküler bilir benim şu yokuş yüklü sokaklara vurgunluğumu.
Peştamalın moru kıskanır diye
ben Ordu'yu anlatırken söyleyemem
binbir tonda o yemyeşil kuşağı
incir dalında yosun kuytuda Emine kız gözlerinde söyler
oysa yedi ton yeşil kokar Ordu'da gökkuşağı
Ben Ordu'yu anlatırım rüzgarları efil efil bahçelerde
elleri potak potak bebeleri
sabah vakti ben taşırım "yama'dan"
gah günü kovalarım yevmiyede
gah geceyi kollarım harman vakti
gah dellenirim uykuya
yinede uyumam o uyumadan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.