ODÜ'den Turizm Konferansı
Ordu Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd.Doç.Dr.Cavit YAVUZun yönetiminde gerçekleştirilen panele, Karabük Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Restorasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr.Aysun ÖZKÖSE, Beypazarı Belediyesinden Mimar Selma KANDEMİR, Kültü
ODÜ'den Turizm Konferansı
Ordu Üniversitesi(ODÜ) Turizm ve Gezi Kulübü ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü işbirliğiyle, “Beypazarı ve Safranbolu Örneği ve Ordu” konulu panel düzenlendi.
TESK Otel'de düzenlenen panele, Vali Orhan DÜZGÜN, Belediye Başkanı Seyit TORUN, ODÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk KEFELİOĞLU, Vali Yardımcısı Mustafa İMAMOĞLU, Kültür ve Turizm Müdürü Erkan GÜLDEREN'in yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Ordu Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd.Doç.Dr.Cavit YAVUZ’un yönetiminde gerçekleştirilen panele, Karabük Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Restorasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr.Aysun ÖZKÖSE, Beypazarı Belediyesinden Mimar Selma KANDEMİR, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan Yeniz SÖNMEZ, Alper Sami ÇAYIR ve Yaşar TOPÇU katıldı.
Panelde tarihi Safranbolu ve Beypazarı evlerinin yıllar itibariyle durumu, restorasyon süreciyle ve sonrasında bölgede yaşanan değişimler anlatıldı. 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı kent dokusunun günümüze kadar korunduğu Safranbolu evlerinin 1998 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alındığını belirten Doç. Dr. Aysun ÖZKÖSE, Safranbolu Evleri'nin Osmanlı döneminde yumurta akından yapıldığı ve çok uzun süre depreme dayandığının rivayet edildiğini kaydetti. Bu evlerin depreme dayanma özelliğinin toprağın dibine yapılmaması olduğunu ifade eden Doç.Dr.ÖZKÖSE,"Safranbolu Evleri'nin bir başka özelliği birbirinin önünü kapatmaz. Çok yakın bir zamana kadar Dünya Kültür Mirası listesine giren bu evlerin durumu çok iç açıcı değildi. Ancak bu değerlerin yok olmaması adına başlatılan girişimlerde çok önemli yerlere gelindi. Korumanın tek başına bir kurum tarafından değil tüm tarafların bir araya gelerek gerçekleştirilebileceği düşüncesiyle çalışmalar başladı. Safranbolu bunu çok güzel yaptı. Bir Safranbolu Evleri gönüllüleri kuruldu. Bunun aynısı Ordu gönüllüleri şeklinde kurulması lazım" dedi.
UNESCO'nun maddi olarak olmasa da çeşitli reklam vasıtalarla Safranbolu'nun adını duyurduğunu ifade eden Doç. Dr. ÖZKÖSE, "UNESCO burada toplantılar yaparak katkılar sağladı. Bundan sonra Safranbolu şantiyeye döndü. Bundan cesaret alan yatırımcılar eski yapıları restore etmeye başladı. Ordu'da olsaydı bunları yıkardınız. Çünkü Ordu'yu biraz gezdim gördüm. Çok daha iyi binalar kendi kaderine terk edilmiş. Ancak Safranbolu'da hayaller gerçeğe dönüştü. Turizm anlayışı değişti. Ahırlardan disko, çamaşırhanelerden sergi alanları yapıldı" diye konuştu.
Ordu'da tarihi evlerin bulunduğu bölgenin 1984 yılında sit alanı ilan edilmesine rağmen sonradan yapılanlara anlam veremediğini ifade eden Doç. Dr. ÖZKÖSE, Ordu'nun uzaktan göründüğü gibi yakındanda güzel görülmesi gereken bir şehir olduğunu kaydetti.
Beypazarı Belediyesinde görevli mimar Selma KANDEMİR de Beypazarı'nın tarihi yapısıyla ilgili bilgi verdi. Beypazarı'nın kültürü, tarihiyle günümüzde göz dolduran bir ilçe olduğuna işaret eden KANDEMİR, şöyle devam etti: ''Beypazarı'nın şuan ki mevcut değerleri arasında 84 adet tescilli sivil mimari örneği, 200 yıllık 3 bin 500 adet mimari konak, 600 dükkanlık bir tarihi çarşı, 20 dini yapı, 9 kültürel yapı, 18 arkeolojik sit alanı ve 1 adet birinci derece de sit alanı bulunmaktadır.'' KANDEMİR, Beypazarı'nın geçmişten bugüne kendi içinde bir takım dönüşümler yaşadığını da anımsatarak, ''Belki bundan 10-15 yıl önce siz de Beypazarı'na gitseydiniz, bugünkü değişimin nasıl olduğuna tanık olabilirdiniz. Bu dönem içinde Beypazarı da kendi içinde dönüşümler yaşamıştır. Ancak yapılan her doğru uygulamanın ardından Beypazarı gerçeği ortaya çıkmıştır'' diye konuştu. Beypazarı evleri hakkında bilgi veren Selma Kandemir'de, Beypazarı evlerinin Safranbolu'ya benzer doğru yer doğru zaman ve doğru insan kavramlarının buluşarak bugün ki değerine kavuştuğunu anlattı.
Panelin son bölümünde bir konuşma yapan Vali Orhan DÜZGÜN, Ordu Üniversitesi Turizm ve Gençlik ve Kulübünün, Ordu’da kültür ve turizmin kalkınması için düzenlemiş olduğu panele katkılarından dolayı Ordu Üniversitesi Rektörlüğüne teşekkür ederek, başladığı konuşmasında Safranbolu ve Beypazarı’ndaki kültürel mirasın korunması çalışmalarına değindi. Vali Orhan DÜZGÜN, “Safranbolu, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü süresince sürekli gittiğim ve sürekli umursanacak şekilde katkı verdiğim bir kenttir. Safranbolu’daki yapıların %90’ı tescilli. Beypazarı’nda da tahmini olarak söylüyorum %50 si tescillidir. Ama Ordu Merkezde ki tescilli yapılarımız sayısı, toplam sayılarımız arasında binde bir ya da ikidir. Ordu’da 126 civarında binamız tescillidir. Dolayısıyla Ordu Merkezin bir Safranbolu ya da Beypazarı olması mümkün değildir. Ama ne yapılması lazım. Safranbolu kültür kenti bir sivil mimari örneği, Beypazarı aynı şekilde bunu takip eden başka ilçelerde var Türkiye’nin değişik yerlerinde ve önümüzdeki yıllarda onlarında isimlerini Beypazarı ve Safranbolu gibi duyuracağız. Bunlardan biriside Ayaş İlçesidir. Beypazarı’nın bu kadar turist çekmesinin en önemli sebeplerinden biriside Ankara’ya çok yakın olmasıdır. Ankara’ya gelenleri götürecek yerimiz olmadığı için doğruca ilk adres Beypazarı dır ancak Beypazarı’nın da götürebilecek bir seviyeye gelmesi gerekiyordu. Geçtiğimiz 5-10 yıl içerisinde de bu seviyeye geldi. Beypazarı yerine Ayaş’ta tercih edilebilirdi. Aslında Ayaş’ın sahip olduğu kültür varlıkları Beypazarı’ndan aşağı kalmaz ama Beypazarı bu çalışmaları 10 yıl öncesinden başlattığı için bugün bu avantajı elde etmiş durumda” dedi.
Kültür varlıklarının ve kültürel mirasın turizme kazandırılması yönünde Ordu’da yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Vali Orhan DÜZGÜN, “Ordud’a da bu avantajları elde edecek yerlerimiz var. Küçük ölçeklide olsa bunlardan birisi Fatsa’nın Kabakdağı Köyü. 6 Mayıs 2010 tarihinde Fatsa’nın Kabakdağı Köyünde arkadaşlarımızla beraber bir inceleme yapıp buradaki tescilli binaların korunması, restorasyonu, projelendirilmesi konusunda Tarihi Kentler Birliğinin ve Çekül Vakfının Başkanı Metin SÖZEN’le birlikte inceleme yapacağız. Ayrıca, merkezde ki 100 civarında olan tescilli binaların restorasyonu ve desteklenmesi konusunda da çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu yıl Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne yaklaşık 25 tane binamız için projemizi sunduk. Bunların 5’i uygulamaya yönelik. Projelerimizin tamamına yakını olumlu olarak İlimize dönecek. Bir binanın restorasyonu büyüklüğüne göre özelliğine göre yüz 100 bin lira, 200 bin lira, 300 bin lira tutuyor. Bakanlığın verdiği destek ise 30-40 bin lira. Geri kalanını bina sahiplerinin tamamlaması gerekiyor. İnşallah bina sahipleri de Ordu Merkezde İkizevler’de olduğu gibi binalarının restorasyonu yaparak buraların bir konut olmaktan öte umuma açık yerler olması gerekir. Güzel bir sivil mimarlık örneği binayı restore etmişsiniz kendi eviniz olarak kullanıyorsunuz. Tabi bunu dışarıdan bakınca göze hoş gözüken bir kısmı var ama buranın bir otel restoran ya da kafeterya bir kültür merkezi olarak umuma açık kullanılması Orduda turizmin gelişmesine katkı sağlar” dedi.
Kültürel mirasın korunmasına yönelik yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Vali Orhan DÜZGÜN, “Benden öncede bazı çalışmalar başlamış. Biz de bunları hızlandırarak devam etmek istiyoruz. Menekşe Sokak bunlardan birisi. Sıtkı Can Caddesi bunlardan birisi. Saray Hamamı ve diğer tescilli tarihi binalarda bireysel olaraktan yapı ölçeğinde ele alınması gereken binalar. Yerleşim yeri olarak Kabakdağı bugün bütün tur güzergâhlarının uğramaya çalıştığı köylerimizden birisi. Kabakdağı’nın küçük bir Beypazarı, küçük bir Safranbolu gibi belki ileride o aşamaya gelmesini bekleyebiliriz. Onun dışında Mesudiye’nin Yeşilce Beldesinde bugüne kadar tescilli olmamasına rağmen pek çok bina dışarıdan bakıldığında sivil mimarlık niteliğinde diyebileceğimiz yapılar. Ordu bir kültür kenti de olmalı ama Ordu bir kültür kentinden önce az önce arkadaşlarımızın da belirttiği gibi doğa turizmi ve yayla turizminin birinci planda olduğu kültür varlıklarıyla da bunların desteklendiği bir turizm kenti olmalı. Onun için bizim öncelikle İlimizde doğa turizmini, kış turizmini Çambaşı Yaylası başta olmak üzere yayla turizmini geliştirmek için çalışmalıyız. Ordu Merkezden itibaren Fatsa’ya kadar sahil yolunun kıyı turizmi açısından ve doğa turizmi açısından son derece uygun bir bölge olduğunu düşünüyorum. Bugün mevcut tesislere ilaveten yeni konaklama ve yeme içme tesislerinin yapılarak buranın kıyı ve doğa turizmine kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu amaçla İlimizde bir Turizm Altyapı Birliğini oluşturulması amacıyla çalışmaları başlattık. Bu Turizm Altyapı Birliği ne işe yarayacak? Öncelikle il genelinde yapılabilecek olan yatırımlarla ilgili projeler hazırlayacak. Gerek Bakanlıklardan gerekse özellikle AB Projelerinden faydalanması için bu tür birliklerin kurulmasına ihtiyaç var. İnşallah önümüzdeki dönemlerde kurulumunu sağlamak suretiyle diğer turizm yatırımlarının alt yapısı için gerekli ödenekleri sağlamaya çalışacağız” dedi.
Programın son bölümünde Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan gelen yetkililerinde katılımıyla Safranbolu ve Beypazarı evlerinin Ordu'da uygulanabilirliği konusunda görüş alışverişinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.