Öner Yavuz'a sevgi Dileğimizle

Öner Yavuz'a sevgi Dileğimizle

Ordunun "Yetişmiş İnsanı" sevgili Öner Yavuz'u da bu kentten kaçırtmayı başarmıştık... Öner Hocanın Yazızsından alıntı yayınlıyoruz... ve kendisini sevgi sanatınıda saygı duyarak Orduda icra edeceği günleri bekliyoruz...

Tanrım
kurs için imkanı olmayanlara, 
yıllardır bu hayali içinde büyüten çocuklara,
 
harçlıklarını hayalleri için öğretemeyen hocalara verenlere
geçmişte başaramadığını
artık yaşlandığı için kendisi istese bile ellerinin başaramayacağını düşünen
sırf bu yüzden gitarı yıllardır bir kenarda duran
ve sevdasını hep bekletmek zorunda kalan
ama yüreği bir çocuk gözleri kadar duygulu
ve bir evren kadar güzel olan yaşlılara

müzisyen olmadan önce insan olanlara
ve önce insan olmak isteyenlere
sevgi ve güzelliği sonraki nesillerde de görmek isteyen ana babalara
başka çocukları kurtarmadan kendi çocuklarımızı kurtaramayacağını bilmeyenlere
dengesizce koşan dünyanın inadına rüzgarı yüzünde hissedenlere
güzelle yaşamak güzeli vermek isteyenlere
paylaşmak ve sevgi için her zaman umut taşıyanlara
yaşam akarken bir nehir gibi etrafına can verenlere
yurt dışında yaşayıp vatanından birşeyler görmek ve öğrenmek isteyenlere

bu imkana sahip olmayan doğu bölgelerine
büyük şehirlerde imkanı olupda hoca hoca gezenlere
1-2 yıl kursa gidip nedense öğrenemeyenlere
her yıl 50 bin öğrenciden kursu bırakan 45 bin öğrenciye
televizyonların hiperaktif beyin ve vucutlar olarak ürettiği zavallı çocuklarımıza
şirketlerin egolu hızlarına alet olmuş saklı yüreklere
evlerine hapsedilmiş kızların saklı dünyalarına
tv lerdeki aptal sosyalliklerin etkisinden bir nebze kurtarabildiklerimize
yeteneksizlik ve parasızlığın kendilerine engel olamayacağını düşünenlere
yanlış kavgalarda birbirini kırmak için kullanılmış küskün, 
ve bugün bir ışık dahi yok diye iç geçiren suskun güzel yüreklereeski tüfeklere
sevgi ve özverinin dünyevi bir aptallık değil tanrısal bir ödül olduğunu düşünenlere

atatürk koymadı diye okullarda gitarı dışlayan eğitim sistemine
çocukların paralarını hayallerini zamanlarını alıpda öğretemeyen öğretmenlere
sosyal psikolojik deprem patlaması yaşayacak sonraki yüzyıllara
binlerce yıl daha savaşacak ve asla paylaşmayı bilmeyecek nesillere
binlerce yıldır yüreklerimize üstüste duvarlar ören
ama bu duvarların bir cam fanus kadar kırılgan olduğunu bildiğim
ve bu cam fanusunda bir delik açmak istediğim şeytana

tanrınınhavayı suyu güneşi emrimize bedava verdiğini görse de
sahip olduklarını başka insanlardan çöp gibi sakınan saklayan hatta kollayan körlere
gecesini gündüzünüparanın gücünü ve onurunu artırması için çalışanlara
sahip olduklarıyla gözleri kapananlara
ortak koşmanınarabasını sevmek ve ilgilenmek olduğunu bilmeyenlere,
mezarlarını insanların yüreği yerine mermerden anıtlara yapanlara
hizmet yalanlarıyla kendi cukkasını doldurma akıllılığına sahip ahmaklara,
tv lerdeki salak eğlenceleri müzik sanat diye
yapanlarıda sanatçı diye yutturanlara
sınırların nerde kalkacağını bilmeyen ama
egolarını özgürlük diye sınırsızca yaşayan
ve kirli ruhlarını bir aidsli gibi her gördüğüne dokundurmak için koşan adilere

sömürmediği gitmediği nokta kalmamış
teknolojide ve çağdaşlıkta modernlikte üstünlüğü sağlamış
ama nedense insani eğitim modelini hala çözememiş batıya
insanlığın ölümü için savaşan dünyanın kara şovalyelerine
ve bizleri bütünden kopararak yokluğayanlızlığa iten
uzmanlığın ve profösyonelliğin parazit şarlatanlarına

başkalarına vermeyi malı çalınmış sayan
sırf bu yüzden hiç durmadan dağ gibi biriktirip
diğer yandan 2 çocuk okutarak kendilerini kurtaracaklarını sananlara
binlerce kişiden çalıp biriki kişiye sadaka verip dünyayı kurtaranlara
büyük gölgelerinden bir türlü kurtulamadığımız küçük insanlara
birkaç ülke gezip kendilerini modern ve özel sananlara

müziği egoları bencillikleri ve aşağılık kompleksleri için kullananlara
müziği özerklikfarklılıküstünlük sayıp kendini üstün görenlere
müziği insanlarla birleşmek yerine özel alanlara hapsedip
tek doğru müziğe kendisinin sahip olduğunu düşünenlere
müziği en uzağa kim işer misali çiş yarışına girenlere
taptıkları müzisyenlerin ne bok kişiliklere sahip olduklarını bilmeden kraldan daha kralcı olan salaklara
elinde sadece çekiçle çivisi var diye çivi çakmanın en doğru iş olduğunu sanan
ve insanlar yapamayınca da onlara yeteneksiz olduğunu söyleyen
kendindeki suçu görmeyen yeteneksiz öğretmenlere
iyi çalmanın iyi öğretmek olduğunu sananlara
asıl eğitimin kişiliğini geliştirmek olduğunu bilmeyip
çocuklarını eğitimden eğitime koşturup geleceğini kurtaracaklarına inanlara,
gitar çalamıyorum diye gitaristlerin hayatına girip
hem kendi hemde başkalarının hayatlarını mahveden dangalak kızlara :)
kızlara ulaşmak için gitarı kullanan ama sadece onlara zarar veren pisliklere :)

çok bilmeyi çok adam olmak sananlara
ya ben yaparım ya da hiç kimse deyip engel olan ama yapmayıp yatanlara
hayatını ona vermek pahasına tek becerisi oturduğu koltukları kaptırmamak olanlara
kolaylaştırmak yerine zorlaştıranlara
ne yaptığına değil kim olduğuna ya da olmadığına bakıp
desteklemek yerine önüne duvar olanlara
yeni yaratıların ve güzelliklerin önünü kesip halkı soyanlara
doğru söyleyeni ve yapanı dokuz köyden kovanlara cevabımdır.
allahım
öğrenen insanların huzurunda bana bu şansı verdiğin için sana teşekkür ederim.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.