2013'te İnsan Haklarına 3 Şikayet

2013'te İnsan Haklarına 3 Şikayet

Ordu’da İnsan Hakları Kurulu’na 2012 yılında 14 kişi, 2013 yılında ise şu ana kadar 3 kişinin başvuru yaptığını belirten İsa BOLAT, “Her günümüz, her 10 Aralık tarihi, dünyada insan hakları ihlalinin daha az olduğu bir günümüz ve yılımız olur. Biz İnsan H

2013 'te İnsan Haklarına 3 Şikayet Oldu

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nca 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile her yıl 10 Aralık tarihinde kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında Ordu Valiliği Hukuk İşleri Müdürlüğü tarafından bir konferans düzenlendi.

Valilik Toplantı Salonunda gerçekleştirilen konferansa, Vali Yardımcısı ve Ordu Valiliği İnsan Hakları Kurulu Başkanı İsa BOLAT, İl Genel Meclis Başkanı Engin TEKİNTAŞ, Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim görevlisi Yrd.Doç.Dr.Nedim DİKMEN, Ordu Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürü Celal EKER ve İçişleri Personeli katıldı.

 

Vali Yardımcısı BOLAT; “İnsan Hakları Büromuzda İşlemler Gecikmeden yapılıyor”

Konferansta, ”Valilik olarak, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusuna büyük önem vermekteyiz” diyerek konuşmasına başlayan Vali Yardımcısı ve Ordu Valiliği İnsan Hakları Kurulu Başkanı İsa BOLAT, ”Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlarken, temel hak ve özgürlüklerini güven içerisinde kullanmalarına imkân tanıyacak ortamı oluşturmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu başarının kalıcı hale getirilmesi maksadıyla, Valiliğimiz bünyesinde mevcut İnsan Hakları Bürosu'nun idari kapasitesinin artırılması, hak ihlaline uğramış vatandaşlarımızın başvuru ve şikâyetlerini bu büroya ulaştırmaları için her türlü iletişim araçlarının açık tutulması ve hukuki işlemlerin gecikilmeden yapılması hususlarında gereken çalışmalar yapılmaktadır” diye konuştu.

“Kolluk Birimlerimiz Büyük Hassasiyet Kazandı”

Vali Yardımcısı ve Ordu Valiliği İnsan Hakları Kurulu Başkanı İsa BOLAT, ”Vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşamalarını temin etmek amacıyla görev yapan kolluk birimlerimiz, son yıllarda almış oldukları eğitimlerle, hukuka bağlılık ve insan haklarına saygı hususlarında büyük hassasiyet kazanmışlardır. İlimizde de, meşru güç kullanma aracı olan kolluk personeli, artık devletin zorlayıcı gücü olarak değil, insan haklarını ve hukuk düzenini koruyan bir mekanizma olarak görev yapmaktadır. İnsan hakları konusunda bugün ulaştığımız seviyenin korunması hususunda, iç güvenlik birimlerimizin üzerlerine düşen duyarlılığı bundan sonrada göstereceğine ve sağduyulu bir yaklaşım sergileyeceklerine inanmaktayım” dedi. 

“2012 Yılında 14, 2013 Yılında 3 Kişi Başvuruda Bulundu”

Ordu’da İnsan Hakları Kurulu’na 2012 yılında 14 kişi, 2013 yılında ise şu ana kadar 3 kişinin başvuru yaptığını belirten İsa BOLAT, “Her günümüz, her 10 Aralık tarihi, dünyada insan hakları ihlalinin daha az olduğu bir günümüz ve yılımız olur. Biz İnsan Hakları Kurulu olarak valiliğimizde, her ay toplantımızı yapıyoruz. Eğer insan haklarına aykırı bir durum varsa onu inceleyip kurulumuz karar veriyor.

 

Her ay insan sirkülasyonunun olduğu 2 kurumu habersiz ziyarete gidiyoruz.

Bu ayda 1-2 kurumu ziyaret edeceğiz.

Biz denetim yapmıyoruz. Sadece gidip oradaki arkadaşları, insan hakları konusunda bilgilendirip, görülen bir eksiklik varsa onları o konuda uyarıp, rapor hazırlayarak ilgili kuruma Sayın Valimizin imzası ile gönderiyoruz. Bizim bir yaptırımımız yok. Tavsiye niteliğinde karar alabiliyoruz.

 

Bizim amacımız Ordululara hizmet eden kurumlarımıza bütün insanlarımızın en iyi şekilde hiçbir ihlale uğramadan hizmet almalarıdır. Bu gün vesileyle, her alanda insan haklarının ön planda tutulduğu ve korunduğu güvenli bir gelecek temennisiyle, Dünya İnsan Hakları Günü’nü tebrik, ediyor, bütün vatandaşlarımıza sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyorum” diye konuştu.

Hukuk İşleri Şube Müdürü EKER; “İnsan Hakları iş ve işlemleri Valilik Hukuk İşleri Şube Müdürlüğünce yürütülüyor”

Ordu Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürü Celal EKER ise konuşmasında, “Bugün burada Dünya İnsan Hakları Günü’nün 65. yılını kutlamayı ve aynı zamanda bu konuda bir konferans düzenlenmesini kararlaştırdık. Ülkemizde 2000 yılında 81 il ve ilçelerimizin tamamında İnsan Hakları İl ve İlçe Kurulları kurulmuştur. Bu kurullar 23 Kasım 2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle yeniden yapılandırılmış, kurullarda sivil toplumun temsili güçlendirilmiştir. İnsan hakları iş ve işlemleri Valiliğimiz Hukuk İşleri Şube Müdürlüğünce yürütülmektedir” diye konuştu.

 

“Danışma ve Başvuru Masası Oluşturuldu”

Celal EKER, ”Valilik olarak yönetmelik gereği Danışma ve Başvuru Masası oluşturduk ve bu masada bir şef arkadaşımızı görevlendirdik. Ayrıca şehrimizin muhtelif yerlerine ve bazı kamu kurum ve kuruluşlarına İnsan Hakları Başvuru Kutuları yerleştirdik Bu kutuları her ay kontrol ederek varsa başvuruları değerlendiriyoruz. Ayrıca Valiliğimiz sitesinden bir link verilerek İnsan Hakları Başvuru formu yerleştirdik, buraya yapılan başvurular [email protected] adresinden takip edilmektedir” şeklinde konuştu.

Yrd.Doç.Dr. Nedim DİKMEN; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin Önemini Anlattı

10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle düzenlenen konferansa konuşmacı olartak katılan Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim görevlisi Yrd.Doç.Dr. Nedim DİKMEN, “26 Ağustos 1789 İnsan ve Yurttaş Bildirisi şöyle başlar: Bu bildiri tüm toplum üyelerinin hiçbir zaman akıllarından çıkmasın, sürekli olarak onlara haklarını ve ödevlerini hatırlatsın. Öyle ki, yasama ve yürütme iktidarlarının faaliyetleri siyasal toplumların amacına uygun olup olmadığı her an denetlenebilsin ve bu iktidarlara daha çok saygı gösterilsin. Öyle ki, bundan böyle yurttaşların basit ve tartışma konusu olmayan ilkelere dayanan istekleri hep anayasanın korunmasına ve herkesin mutluluğuna yönelik olsun. Sonuç olarak Ulusal Meclis Yüce Varlığın huzurunda ve himayesinde aşağıdaki İnsan ve Yurttaş Haklarını kabul ve ilan eder” diyerek, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde yer alan maddelerle ilgili örnekler verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Bütün insanlar eşit haklara sahip olarak özgür doğarlar. İnsanlar birbirlerine kardeşlik duyguları ile yaklaşmalıdırlar. Irk, dil, din, cinsiyet, inanç, sosyal köken ya da başka bir nedenden dolayı ayırım söz konusu olmaksızın söz konusu olmamaksızın herkes bu bildirgede yer alan haklardan yararlanır. Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır. Hiç kimse kölelik veya kulluk altında tutulmaz; kölelik ve köle alım satımı her türüyle yasaktır. Hiç kimseye işkence yapılamaz; zalimce, insanlık dışı, onur kırıcı ceza verilemez veya davranışta bulunamaz. Herkes nerede olursa olsun hukuksal kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir. Herkes yasa önünde eşittir ve yasa gözetmeksizin yasa tarafından eşit korunma hakkına sahiptir. Herkesin anayasa veya yasayla kendine tanınmış olan temel haklarını çiğneyen işlemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler etkili bir yargı yoluna başvurma hakkı vardır. Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, alıkonulamaz ve sürgün edilemez. Herkes herhangi bir konudaki davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, adil ve herkese açık olarak görülmesi hakkına sahiptir. Bir suç işlediği iddia edilen kişi, suçlu olduğu yasalara uygun olarak kanıtlanmadıkça masum sayılır. Bu kişinin kendisini savunabilmesi için gerekli koşullar sağlanmalıdır. Hiç kimse, işlendiği sırada ulusal veya uluslar arası hukuka göre suç sayılmayan eylemlerinden ötürü mahkûm edilemez. Hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanmakta olan cezada daha ağır ceza verilemez. Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, konutuna ve haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, onur ve ününe saldırılamaz. Herkesin bu tür karışma ve saldırılara karşı yasal korunma hakkı vardır. Herkes, herhangi bir devletin sınırları içinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkına sahiptir. Herkes, kendi ülkesinde dahil, herhangi bir ülkeden ayrılma ve kendi ülkesine dönme hakkına sahiptir. Siyasal suç işleyen herkesin, zulüm karşısında başka ülkelere sığınma ve bu ülkelerce sığınma işlemi görme hakkı vardır. Herkesin bir vatandaşlığa hakkı vardır, Kimse keyfi olarak vatandaşlığından veya vatandaşlığını değiştirme hakkından yoksul bırakılamaz. Aile, toplumun doğal ve temel birimidir; toplum ve devlet tarafından korunma hakkı vardır. Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkı vardır; bu hak din veya inanç değiştirme özgürlüğünü, dini ya da inancını tek başına veya topluca, açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet veya törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir. Herkesin fikir ve anlatım özelliğine hakkı vardır; bu hak, fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve görüşleri her yoldan aramak, almak ve yaymak özgürlüğünü kapsar.”

“10 Aralık 1948'de BM Genel Kurulu'nun Paris'te yapılan oturumunda kabul edildi”

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de BM Genel Kurulu'nun Paris'te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bir bildiri olduğunu söyleyen Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim görevlisi Yrd.Doç.Dr. Nedim DİKMEN, “başta yaşam ve özgürlük olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine kavuşma; yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma; Barışçıl amaçlar için toplanma ve dernek kurma; evlenme, mal ve mülk edinme; çalışma, işini seçme özgürlüğü; din, vicdan düşünce ve anlatma özgürlüğü hakları İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin temellerini oluşturur” dedi.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle düzenlenen konferans, soru-cevap bölümünün ardında sona erdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.