ABDULLAH AYDIN:16 NİSAN DURUŞMASI
16 Nisan halk oylaması sıradan tercihlerin ortaya konacağı sonuçlardan ziyade, bir toplumun kendi geçmişini de yargılama anlamı taşımaktadır. Bu oylamada iktidarın saklı amacı, Cumhuriyet döneminin halk nezdinde yargılamasıdır. Böylece, Sultanlık-Halifeli
16 NİSAN DURUŞMASI
ABDULLAH AYDIN
Toplumların yaşamındaki iç hesaplaşmalar, olumlu ve olumsuz sonuçların doğmasına neden olabiliyor. Bu hesaplaşmalar, düşünsel, iç yargılamalar ve tercihler sonucu, toplumsal geleceğin şekillenmesi sonuçlarını da doğuruyor.
Bu şekillenme sonuçları her zaman mutlak doğrular yakalanamayabilir. Kimi zaman ve şartlarda, o toplumların hiçte hak etmediği şartlar, bizzat toplumun kendi düşünce ve eylem kararıyla doğmuştur.
Ülkemiz bu konuya ve sonuçlarına hiçte yabancı değildir. 12 Eylül darbesi sonucu oluşturulan 1982 Anayasası, her ne kadar dış bağımlı egemenlerin isteği doğrultusunda şekillendirilse de, nihai kararı bizzat toplumun kendisi vermiş ve bugün hâlâ tartıştığımız ve ceremesini ödediğimiz toplumsal rahatsızlıkların kaynağı ve nedeni olmuştur.
16 Nisan 2017 günü yapılacak Referandum (Halk Oylaması) ülkemizin ve halkımızın geleceğinin şekillenmesi açısından bir ayraç olacaktır. O günkü toplumsal tercihler istikbale yürüyeceğimiz tercihleri ortaya koyacak, ülkeyi yönetenlere ve gelecekte yönetecekleri rehberlik edecektir.
16 Nisan halk oylaması sıradan tercihlerin ortaya konacağı sonuçlardan ziyade, bir toplumun kendi geçmişini de yargılama anlamı taşımaktadır. Bu oylamada iktidarın saklı amacı, Cumhuriyet döneminin halk nezdinde yargılamasıdır. Böylece, Sultanlık-Halifelik isteğiyle kavrulan kimi kişilerin “Tek Adam” yönetiminin yolu açılmış olacaktır.
Bu oylamanın gerekçesi olan Anayasa değişikliği, AKP’yi iç dünyasında pek tatmin etmişe benzemiyor. Gerekçeler ve önerilen maddeler partinin kendi içinde bile özümsenebilmiş değil. AKP’li yöneticiler bu önerileri çağdaş mantıkla nasıl bağdaştırabileceklerse, niçin ve nasıl sorularını ülke ve toplum yararına cevaplamakla yükümlüdürler.
Değişikliklerin ne getirip ne götüreceği muhalefet Partileri ve örgütlü toplum kesimlerinde hayli endişe yaratmış, gerekçeler ve hedeflenenler korku ve derin şüphelerin oluşmasına neden olmuştur. Çünkü gerekçeler mantıklı ve geçerli değildir.
Bu oyla yapılacak yargılama, sonuçları itibariyle iktidar Partisine kılavuzluk da edebilir ve daha toplumsal, daha eşitlikçi ve daha Demokrat bir idari yönetim konusunda yol açabilir. İktidar kendisine yeni ve geçerli bir yol haritası çizebilir.
Referandum sonuçları muhalefet partilerine de ışık tutacaktır. Toplumun nasıl bir yönetimde yaşamayı seçtiği konusunda daha sağlam adımlar atma fırsatı yakalayacaklardır. Gelecek politikalarını oluşturmada daha gerçekçi, sistemle daha uyumlu, yurttaşların temel isteklerini karşılayabilecek programlar oluşturabileceklerdir.
16 Nisan Referandumunda ülkemiz insanı çoğulculuk, Demokrasi, Hukuk, eşit yurttaşlık, özgürlük ve aydınlık bir yolda yürümeyi tercih edeceği gibi, tek kişiye bağlı, tüm toplumsal ve siyasal hakların bir kişide toplandığı, Hukukun yok sayıldığı karanlık ve meçhul bir geleceği de tercih edebilir. Onun için 16 Nisan, tarihimize dönüm noktası olarak geçecektir.
Bu oylama, halk tabiriyle “ya herro-ya merro” oylamasıdır. İstikbalimiz için yol ayrımındayız. Onun için oy kullanacak her yurttaş oy vermeden önce teklif edilen 18 madde üzerinde Bin düşünmeli, kararını ülkenin ve neslinin geleceğini çaldırmamak için doğru kullanmalıdır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.