Sonra diğerleri.

 

Kolay değil bu. Düştüğün yerden çıkayım diyorsun, zor işi hedef seçiyorsun. Hem de o kadar lüks bir yaşamdan sonra daha az gelirle yaşarken istiyorsun. Galibiyet ve beraberliklerde ”800-400” binler  sana gelirken süper ligde, şimdi” 50-60” binlerin geleceğini hesap ederek mutlaka 3 puan diyorsun. Zor bir yaşamın içindesin, ama bunu başaracak kocaman yüreklere sahipsin…

 

Şanslısın.

 

Bu takımdaki sporculara bakıyorsun, sonrada tanrıya şükrediyorsun. Hocası, sporcusu ve çalışanı da yönetimdekiler kadar bu işin ucundan tutup sımsıkı sarılmış vaziyette.  Kimsenin yüreğinde azda olsa” ah yada vah” sızlaması yok. Durumu biliyor herkes. Ona göre de destek ve tam destek vererek bu zor anları beraberce çıkmak istiyorlar.

 

Çıkarlarda.

 

Yeter ki pislik dolu düşünceleri tepeden futbolun içine tohum diye ekmesin birileri. Bu takımın alın terine zehir katmasın, ağız tadını bozacak şerefsizlik yapmasınlar. Hak edene  hakkını verecek adiliyet içinde her takıma eşit mesafede olsun tepedekiler.

 

Şimdi Adana demir spor maçımız var. Ordu sporun çok iyi çalıştığını biliyoruz. Denizli maçı 6 puanlık maçtı. Rakipler puan kaybetti, biz yendik. Bu haftada 3 puan almalı Ordu spor. Taraftara ve Ordu insanına ihtiyacı var tribünde.

 

O zaman Pazar akşamı 19 Eylülde olalım…3 puan için.

 

Bu zor yolda yürüyen Ordu spor için. Destek sözü verip arkasını yönetime dönmüşler için..

 

Kısacası onurumuz ve gururumuz için..