Sayın Başbakan’ın gerekirse baldıran zehiri içmekten bahsettiği günlerden bu yana peş peşe ilginç ve bir o kadar da şok edici gelişmelerle karşı karşıyayız. Düne kadar terörist başı dediğimiz Abdullah Öcalan’ın doğrudan muhatap alındığı ve adına Çözüm Süreci denen süreç, toplumun büyük bölümünü gerdi.

Buna bir yandan da Türk Milletinin kahir ekseriyetinin konuşulmasından bile rahatsız olduğu Eyalet Sistemi, Federalizm, Türkiyelilik, Türk Milleti kavramının yeni anayasada bulunmaması, Türk Bayrağı’nın adının değiştirilmesi gibi hususların bazı çevreler tarafından birer birer dillendirilmeye başlanması eklenince, kamuoyunda gerginlik bir anda doruğa yükseldi. Kürtçü grupların istismar ettiği ve gövde gösterisine dönüştürdüğü Nevruz gösterilerinde meydanın kıyısında, köşesinde bir tane Türk Bayrağı’nın bulunmaması, Abdullah Öcalan’ın doğum günü bahanesiyle Urfa Suruç’ta yapılanlar da eklenince toplumun büyük çoğunluğunda “Ne oluyor, nereye gidiyoruz?” yollu homurdanmalar ve tepkiler yükselmeye başladı.

Türkiye’nin saygın isimlerinden üç yüz aydının, Türk milletine çağrı başlıklı kamuoyu duyurusu ve bu duyuruda ortaya konan duyarlılıklar, AKP ve BDP dışındaki partilerin yürüyen sürece karşı kah mesafeli ama çoğu kez muhalif tavırları, bir anda gündemi kilitledi ve toplum, sürece destek verenler ve karşı çıkanlar olarak ayrışmaya başladı.

       İşte tam bu sırada, toplum yeni bir kavramla tanıştı. Akil İnsanlar Topluluğu.

Önce her bölge için 7 kişiden oluşacağı söylenen ekip sonradan her bölgeden dokuzar kişiden oluşturuldu ve karşımıza altmış üç kişilik bir liste çıktı. Listede ilginç isimler var. Öteden beri millete ve milletin değerlerine mesafeli tiplerden, hükümete ve PKK’ya yakın bir çok isme kadar çok sayıda kişi bir araya getirilmiş. Araya kamuoyunun yakından tanıdığı ve itiraz etmeyeceği bazı isimler de sıkıştırılmış.

      Aslında ‘Akil adamlar’ talebi Öcalan’ın talebiydi. Demek ki hükümetçe de uygun görülmüş.

Peki, ne yapacak bu toplumun akıllıları olarak seçilen ve bu sebeple kendilerine akil insanlar denilen grup.

Başbakan Erdoğan’ın ifadesiyle bu grup toplumu barışa hazırlayacak. Topluma barışın önemini anlatacak.

İyi ama barışa karşı olan yok ki. Dolayısıyla barışın önemini ve faydalarını anlatmanın gereği de yok.

O halde bunlar barışın önemini ve faydalarını değil başka şeyleri anlatacaklar.

Bunlar ne olabilir diye fazla kafa yormanın anlamı yok. Açıkça ortadaki bu kişiler barışın gereği diye topluma hazmettirilmeye çalışılan ama hükümetin fazlaca dillendirerek siyasi risk almak istemediği bazı şeyleri topluma anlatacaklar.

Hani o Başbakan’ın söylediği baldıran zehiri var ya. İçmeye mecbur olduğumuz söylenen baldıran zehirinin aslında ne kadar faydalı bir ilaç olduğunu, onu içmenin ne kadar yararımıza olduğunu anlatacaklar muhtemelen.

Hani bazı önemli ameliyatlar öncesi hastaya psikolojik terapi verilir ya. İşte bu çok çok akiller içirilmek istenen baldıran zehirini içmemekte direnen kişi ve guruplara bu zehirin sağlıkları için ne kadar yararlı olduğunu anlatacak ve iknaya çalışacaklar.

Yani diyecekler ki ;

-Türk Milleti kavramının anayasada bulunmasında ısrar etmeyin.

-Türkiyelilik iyidir.

-Türk Bayrağı, Türk Ordusu, Türk Devleti demesek ne olur.

-Eyalet sistemi aslında faydalıdır. Hatta federalizm güzeldir.

-Bakın bu Başkanlık sistemi var ya, aslında en güzel sistem budur.

-PKK’nın ve onun elebaşını Abdullah Öcalan’ın siyasal muhatap alınması doğrudur.

-Aslında geçen otuz yıllık süreçte PKK’lılar da şehitler !!!vermiştir.vs vs.

Peki, biz millet ve devlet olarak ameliyata mı sokuluyoruz derseniz, hala mı anlamıyorsunuz derim.

Ve çok basit bazı şeyleri bir kez daha düşünelim.

 -Sahi Sağlık Bakanlığı’nın sağlık ocaklarının dışındaki TC tabelalarını kaldırması hiç dikkatinizi çekmiyor mu? Kendisi esasen Batı Trakya muhaciri olan ve TC’yi herkesten fazla koruması gereken kişi bunu neden yapar ki.

-Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in Türkiye’den şu veya bu sebeple ayrılan, mübadeleye tabi tutulan Rumları, Ermenileri, Yahudileri vb geri çağırıp vatanlarınıza dönün demesi size bir şey anlatmıyor mu? 

-Ve  ABD ile müttefiklerinin malum BOP’un da ifade edilen Eş Başkanlık iddialarını.

Kafayı fazla sıyırmamak kaydıyla istediğiniz kadar düşünüp sayısız senaryolar yazabilirsiniz.

Sözün özü:1-Akil insanlar projesi bir psikolojik harekat projesidir. Zaten fazla düşünüp kafa yormayan toplum, bu yolla istenilen istikamette, söylenenleri ve yapılmak istenenleri kabule hazır hale getirilmek istenmektedir. Biliyorsunuz psikolojik harp, savaşların anasıdır.

2-Devlet ve millet olarak ameliyata sokuluyoruz beyler. Bu çok çok akıllı kişiler ameliyat öncesi gönderilen ve ameliyata psikolojik olarak hazırlama görevi yapan psikolojik telkinciler.

3-Barışa ve terörün sonlanmasına kimsenin itirazı olmadığına göre bu ameliyatın gayesi salt terörü sonlama falan değil. İşin içinde başka şeyler var beyler. Hem de zehirli şeyler. Barış niye baldıran zehiri olsun. Demek ki barış adına diye başka şeyler istiyorlar.

Baylar ve bayanlar, gözü açmanın ve pür dikkat olmanın zamanıdır.

http://www.orduhayatgazetesi.com/author_article_detail.php?article_id=1887