BU KADAR PİŞKİN OLUNMAZ Kİ

Siyasetin,  siyasetçi olmanın da bir adabı  ve de edebi var. Konuştuğuna,  söylediğin yanlışa birde ;“ben bunları asla demedim”  ve yazanlara da ,”şerefi olanlar bunu yazmaz” dersen, söylediklerini  görmeyen gözüne sokarlar, o sözleri de bir güzel  yedirirler

Ne demişti sayın genel başkan yardımcılığı  makamına kadar çıkarılmış olan Çelik,” biz birkaç  Mehmet i şehit etti diye örgütün her gün Türkiye in gündemini oluşturmasına müsaade etmeyiz.” Bak, akıllı ve iş bilen başkan yardımcısına. Sayın Çelik bu ülkede Türk milli eğitiminde görev yapma yanlışı yapılmış tek isimdir!

O inkar etti, belki de dağda Türk askerine ve de polisine kurşun sıkan terörist yeğeni ve o hainin ölümü aklına gelip te istemeden içinden nefret halleri zuhur etmiştir desem onun için bunların önemi yok. O sonuçta “VAN” lı ve oranın özelliğini taşıyan etten kemikten insan.

İç dünyasından biraz oralı biraz buralı olmak geçse de  sonunda bir iktidar partisinin genel başkan yardımcısı olduğunu hatırlayıp ta kadir gecesi çokça tövbe etmiştir diyeceğim ki,  CNN  de sayın Fırat ın  sorularına verdiği cevapla ülke şok oldu ve bu ismin bu partinin tepesinde ne işi var dedi , millet.

Onlar için bir Mehmet le  dağda ki “Hasolar” ın farkı yok ki, söz gideceği yere gidiyor. O gitsin iç işleri bakanı ile uğraşsın. Onun sözlerine kusur bulsun. Bence edeceği o kadar tövbesi var ki…

Herkesin izlediği cam ekrandan ben demedim dedi ya onun yatacak yerini bende merak eder oldum, bir vatandaş olarak. Üstelikte iktidarı temsil eden bir partinin tepesinde dururken.

Keşke,”  şerefi olan yalan yazıyor, söylüyor “demese idi. Onlar ona ne der acaba bundan sonra. Onunda evinde “Ahmet i Mehmet i “yok mu, yarın birileri de ona demesin, istemem.

Siyaset zor zanaat herkesin işi olamaz ki.