Ordu 19 Eylül Gazeteciler Derneği’ni ziyaret eden Atatürkçü Düşünce Derneği, Alevi Kültür Derneği, KESK Ordu Şubeler Platformu, Tek Gıda İş Sendikası Ordu Şubesi,  Elektrik Mühendisleri Odası Ordu İl Temsilciliği,  Ordu Çevre Derneği, Ordu Doğa Ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu, Fatsa Ünye Doğa Koruma Platformu, Jeoloji Mühendisleri Odası Ordu İl Temsilciliği yöneticileri yaptıkları değerlendirmede Yeşil Yol projesiyle yaylaların ticari merkezlerler haline getirilmek istendiğini vurguladılar.

 

Yeşil Yol projesine karşı olan heyet adına açıklama yapan Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarnı Koruma Platformu üyesi Gül Ersan partileri, sendikaları, kitle örgütlerini   yeşil yol konusundaki tavırlarını açıklama çağrısında bulunarak şunları söyledi.

 

 

“Kısa adı DOKAP olan, Doğu Karadeniz Projesi tarafından yürütülen “Doğu Karadeniz Master Planı” kapsamındaki Yeşil Yol projesiyle Samsun, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin yaylaları birbirine bağlanıyor. Yolun toplam uzunluğu 2600 km. Amaç, Karadeniz’in turizm potansiyelini arttırmak. Plana göre ilk aşamada 2600 km yol yapılması gerekiyor. Bu yolun 1000 km’lik kısmını karayollarının mevcut yolları oluşturuyor. Bugüne kadar yaklaşık 500 km yolda iyileştirme çalışmaları yapıldı. Kalan 1100 km’lik yolun ise 2018 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Yolların tamamlanmasının ardından sıra 38 ayrı yerde turizm merkezlerinin yapılmasına gelecek. Turizm merkezleri için şu anda planlama çalışmaları devam ediyor. Yeşil Yol, Ordu il sınırı içinde Akkuş, Kumru, Korgan, Kabataş, Aybastı, Gölköy, Mesudiye, Kabadüz ilçelerinden geçiyor. Yolun Ordu’nun yaylalarındaki toplam uzunluğu 234 km. Proje kapsamında il sınırları içerisindeki çalışmalar Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülecek.”

 

 

“Turizm merkezleri olarak ilimizde saptanan yerler ise şöyle: Akkuş Argın Yaylası, Aybastı Perşembe Yaylası, Aybastı Toygar Kabaktepe, Çambaşı Yaylası, Mesudiye Keyfalan Yaylası, Mesudiye Yeşilce-Topçam Yaylaları. Bolaman ise Kültür Turizm Koruma Gelişim Bölgesi olarak planlanmış.” dedi.

 

 

Yapılan açıklamada uzmanların da önemli uyarılarının olduğunu söyleyen Ersan uzmanların değerlendirmelerinden şu örnekleri verdi. “Yapılacak yol nedeniyle, suyun toprakta tutunmasını sağlayan ormanlık alanlar ve dağ çayırları azalacak, yapılaşma nedeniyle su havzaları kalmayacak. Zaten var olan heyelanlar artacak. Yeşil Yol bölgeyi imara açacak. Oteller, restoranlar, benzin istasyonları olacak. Yaylalarda çöp sorunu yaşanacak, inşaat hafriyatları yamaçlardan dökülecek, dereler toprakla doldurulacak. Bu yolun oluşturulması için ormanlardan, dağlardan hammaddeler elde etmeye çalışacaklar ve doğayı tahrip edecekler. Turizmin gelişmesi için betonlaştırılan Uzungöl ve Ayder Yaylası örneklerinde görülüyor ki yabancı turistler artık betonlaşmış ve yayla olmaktan çıkmış olan bu yerlere gitmiyorlar, doğal alanları tercih ediyorlar.”

 

 

Yayla yollarının iyileştirilmesine karşı olmadıklarını dile getiren Gül Ersan, ortak görüşlerini şu şekilde ifade etti. “ Hiçbirinde kamu yararı gözetilmeyen, sadece birkaç kişinin kâr etmesine olanak sağlayan bu projelerle doğanın dengesi alt üst ediliyor. Yeşil Yol aynı zamanda hızla ruhsatlandırılan maden yataklarına ve bölgede yaygın bir şekilde uygulamaya konulan HES’lere ulaşım yoludur. Yeşil Yol için sorun olmasın diye, kimi yerlerde yayla sakinlerinin tapulu taşınmazları mera uygulaması yapılarak ellerinden alınıyor. Bölgede yaşayan insanların yaşam biçimleri, kültürleri yok ediliyor. Bu tür talan projelerine karşı çıkanlar ise terörist, vatan haini, çapulcu ilan ediliyor. Bizim var olan yolların iyileştirilmesine itirazımız yok ama yaylalarımızın “bizim yaylalarımız” olarak kalmasını istiyoruz.”