1 Haziran 2009 tarihinden itibaren yürüttüğüm Orduspor Başkanlığı görevini üzülerek devam ettirmeme kararı almış bulunuyorum. 5 yıllık görev süremde elimden geldiğince Orduspor'u daha yukarılara çıkartmak için var gücümle mücadele ettim. Sonuç olarak, bu yorucu 5 yılın ardından Orduspor'un menfaatleri doğrultusunda bir görev değişikliğine ihtiyaç olduğuna karar verdim. Yapılacak olan kongre neticesinde bu kutsal görevi, Orduspor bayrağını daha yukarılara taşıyacak yeni bir başkana devretmeyi arzuluyorum. Göreve gelecek olan yeni ekibin oluşumunda Ordu Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız başta olmak üzere şehrimizin önde gelen iş adamlarına, siyasilerine büyük görevler düşmektedir. Orduspor, her zaman Ordu şehrinin en büyük markası olmuştur. Görevde kaldığım süre içerisinde bu markayı her zaman daha yukarılara taşımak için mücadele verdim. Yapılacak kongrede, bu markayı daha yukarılara taşıyacak yeni bir ekip mutlaka çıkacaktır.

 

Başkanlık görevini üstlendiğim 2009 yılından itibaren Orduspor ile ilgili hayallerimi, hedeflerimi bütün Orduspor camiası ile paylaştım. İlk hedefim 26 yıllık özlemi, hasreti bitirmek ve Orduspor'u hak ettiği yer olan Süper Lige çıkartmaktı. 2 yıllık bir çalışmanın ardından ekibim ve oyuncularımızla birlikte 26 yıllık hasrete son verdik ve yıllarca yapılamaz denileni yaparak Orduspor'u Süper Lige taşıdık. Orduspor ile ilgili hayallerim hiç bir zaman küçük olmadı. Her zaman bu bayrağın daha yukarılarda dalgalanmasını istedim. Süper Ligde ki ilk yılımızda ligde kalmayı, ardından Mor-Beyaz renklerimizi Avrupa'ya taşımayı ve Süper Lig şampiyonluğu yaşamayı hedefledik. İlk sezon işler istediğimiz gibi gitse de, ikinci sezon arzuladığımız sonuçları alamadık ve lige veda ettik. Bu veda, Orduspor'a gönül veren taraftarlarımızı üzdüğü kadar beni de derinden üzmüş ve yaralamıştır. Ancak, tüm olumsuzluklara rağmen vazgeçmedim ve gider diyenlere inat, Orduspor'u yeniden Süper Lige taşımak için görevime devam ettim. Sonuç olarak Orduspor taraftarlarına karşı olan sorumluluğum ve saygım gereği bu görevi devam ettirmem gerekiyordu. Sezon başında hemen hemen herkes Orduspor küme düşer derken, bizler PTT 1.Ligde hep zirve mücadelesi içerisinde olduk. Sezon sonunda ekibimiz 71 puan topladı ama toplanan bu rekor puana rağmen bu sezon Süper Lige yükselemedi. Maalesef, bazen işler istediğimiz gibi sonuçlanmıyor.

 

Başkanlığım süresi içerisinde Orduspor'u futbol kulübü değil, bir spor kulübü yapmayı hedefledim. 2011 yılında kulübümüz bünyesine kazandırdığımız Kadın Basketbol Takımımız ilk sezonunda 2.ligde zirve mücadelesi vermiş, ikinci sezonunda ise 1.lige yükselme başarısı göstermiştir. Basketbol takımımız bu sezon ise ligde ilk 8'e kalarak Orduspor'un adını Avrupa'ya taşıma hakkı kazanmıştır. 5 yıllık görev sürem içerisinde Futbol Takımımız ise 2'si Süper Lig, 3'ü 1.Ligde olmak üzere 5 sezonu geride bıraktı. Daima daha yukarıları hedeflediğim bu 5 yıl içerisinde, maddi ve manevi olarak tek başıma büyük bir yükü taşımak zorunda kaldım. Kulübün hedefleri büyüdükçe, aynı doğrultuda maddi sorumlulukları ve yükü de bir o kadar büyüyerek arttı. Her kulübün olduğu gibi Orduspor'un da borcu bulunmaktadır. Ordu şehri ve göreve gelecek yeni yönetim yılda 6-7 milyon TL'lik bir fon oluşturduğu taktirde hiçbir sorun yaşanmayacaktır. Yeni borçlar yaratılmadığı taktirde 6 yıl içerisinde bu borç sıfırlanabileceği gibi, yaratılacak fonlarla bu süre kısalabilir ve bu süre içerisinde Orduspor hedefine emin adımlarla ilerleyebilir. Mevcut kadromuza 1 milyon TL borcumuz bulunmaktadır. Bu ücret ödendiği taktirde, mevcut kadroya 3-5 oyuncu takviyesi yapılarak, yeniden Süper Lig yarışı içerisinde olunabilir. Bu sezon başında iki ana gelir kalemimize haciz uygulanmasına rağmen, sponsor desteği bulamamamıza rağmen bu takım hep zirve yarışı içerisinde oldu.

 

5 yıllık süre içerisinde neler yapılabileceğini herkes gördü. Orduspor'un 2 milyon taraftarı bulunmaktadır. Bu gücümüzün farkında olursak, el ele verirsek, birlik olur ve yeni gelecek ekibe destek olursak herşeyi başarabiliriz. Benim Orduspor Başkanı olarak görev yaptığım 5 yıl içerisinde övündüğüm tek şey, Ordu sokaklarında çocuklarımızın üzerinde artık İstanbul takımlarının değil Ordusporumuzun formasının bulunmasıdır. Artık Orduspor'un önünün açılması ve bu bayrağın daha yukarılara taşınması için kan değişikliğine ihtiyaç olduğunu düşünerek görevimden ayrılıyorum. Önümüzde ki günlerde gerçekleştirilecek kongre ile bu bayrağı yeni bir ekibe devretmeyi arzuluyorum. 5 yıllık bu kutsal görevi elimden geldiğince layıkı ile yerine getirmeye çalıştım. Tüm Orduspor Camiasına, büyük taraftarlarımıza, 5 yıllık süre içerisinde bizlere destek veren herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.