Önce namus!
Ek ödeme bizim namusumuzdur dediler. Namuslarına sahip çıkamadılar. Masadan kalkıp alanlara inemediler. Dünyanın neresinde olursa olsun, gerçek bir sendika 600 bin üye ile istediğini alır ve yaptırır. AmaSendika görünümlü dernek bunu yapmak istemedi. P
Önce namus!
Eğitim-İş Ordu Şube Mali Sekreteri Ömer DEDE yaptığı açıklamada ; ‘’Güneş balçıkla sıvanmaz’’ ata sözünü hepimiz duymuşuzdur. Sendika görünümlü derneğin sağda solda naralarla verdiği sözleri yerine getiremeyince, yaptığı tiyatro oyununu ile bu ata sözünü ne hale dönüştürdüğünü hep beraber görüyoruz.
‘’Ek ödeme bizim namusumuzdur’’ dediler. Namuslarına sahip çıkamadılar. Masadan kalkıp alanlara inemediler. Dünyanın neresinde olursa olsun, gerçek bir sendika 600 bin üye ile istediğini alır ve yaptırır. AmaSendika görünümlü dernek bunu yapmak istemedi. Peki neden? Cevap açık! sendika görünümlü derneğin siyasal iktidarla çok kuvvetli göbek bağı var. Hem de öyle böyle değil, sınıfsal mücadelenin anlı şanlı bayramında alanlarda konuşma yaptıracak kadar derin bir bağ. Bu göbek bağı ve birbirini izleyen başarısız çalışmalar üyeleri iyice rahatsız etmeye başladı. Ve arkasından çok sayıda üye kaybı yaşandı. Hatta kendi içinden ‘’pensilvanyanında’’ talimatıyla yeni bir sendika görünümlü dernek kuruldu. Tepki gösteren ve ayrılan üyeler o çatı altında toplanmaya başlandı. Plan tuttu ve tepkiler azalınca fesih kararı alındı. Ancak yerellerde yeni kurulan sendika görünümlü derneğin üyelerine çok sert ve hırçın davranılmıştı. Öyle bir hamle yapılmalıydı ki hem yavru sendika üyelerini tekrar toplamalı, hem de ‘’ek ödeme’’ meselesinin başarısızlığını örtecek bir çalışma yapılmalıydı. Tam bu sırada göbek bağlarından ilham geldi. Ne de olsa onlar yıllardır kullanıyor ve işe yarıyordu. Sıra arka bahçedeydi. Bu sömürü nede olsa hem üyelere başarısızlığı unutturacak, hem de kopan üyeleri geri toplayacak.
Şimdi ne yapmalı bu başarısızlığın üstünü örtmeli. Ne yazık ki bunu örtmek için de anamızın, bacımızın, karımızın başındaki örtüyü kullanıyorlar.
Önümüzdeki süreç sendikalar için çok önemli. Çalışanların sendikal ilgilerinin arttığı ve yoğunlaştığı bir dönem. Bu sendika görünümlü dernek örgütlenme çalışmaları için okullara gittiğinde, çalışanların karşısında tıpkı ‘’Küçük Emrah’’ gibi boynu bükük azar işiten bir durumda kalıyor, cevap veremiyordu. Ya şimdi gündem bambaşka, kim sorar ek ödemeyi, rotasyonu, ataması yapılmayan öğretmenleri, alınamayan promosyonları, yolluk, ek ders, fazla mesai, angarya nöbet görevleri, zoraki alan değişiklikleri…
Liste uzayıp gitmeyecek! Saatlerce sürecek bir polemik var nede olsa.
Asıl korkunç olansa emekçiye sempatik görünen, çalışan görünen ama hayati konularda hep aynı tutumu gösteren bir örgüt var. Referandum olur HAVET der. 4+4+4 olur üçü beşe katar. Rotasyon gelir para karşılığı satar. Cemaatlere kızar ‘’Zamanı’’ gelir ilan verir. Bunlarda bize gösterir ki ikisi de bir kapıya çıkar.
Bir başkasının kapısını çalar Sendika görünümlü dernek, ‘’Kılık-kıyafet özgürlüğü’’ der. Tabi zaafı vardır o kelimeye hemen atlar ‘’Yetmez ama Evetciler’’, ‘’hemen’’ der. Ne yapmam lazımsa söyleyin der. Emir verilir sen okullara yataktan kalktığın gibi pijamayla gideceksin, nede olsa sihirli sözcük kullanılmıştır. Hemen uygulanır.
Değerli emekçi dostlar çok dikkat edip safınızı iyi tutun hava puslu ‘’at izi it izine karışmış’’ . Bu havalarda hep kaybeden biz olduk, dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.