Poyraz; AKP Tarafı belli Oldu
Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, 2013 Bütçesinin Meclisten AKP oylarıyla onaylanması sonrası yaptığı basın açıklamasında, AKP iktidarının kimden yana olduğu bir kez daha ortaya çıktı, dedi. 2013 Bütçesinde dolaylı verginin öne çıktığını bel
Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, 2013 Bütçesi’nin Meclis’ten AKP oylarıyla onaylanması sonrası yaptığı basın açıklamasında, AKP iktidarının kimden yana olduğu bir kez daha ortaya çıktı, dedi.
Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz:
BÜTÇE AKP’NİN KİMDEN YANA OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ
Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, 2013 Bütçesi’nin Meclis’ten AKP oylarıyla onaylanması sonrası yaptığı basın açıklamasında, AKP iktidarının kimden yana olduğu bir kez daha ortaya çıktı, dedi. 2013 Bütçesi’nde dolaylı verginin öne çıktığını belirten Hikmet Poyraz, “Bu vergi yoksulu daha yoksul yapar. Kazanca göre vergi, nedense iktidar aklına getirmek istemiyor.”dedi.
Emek Partisi İl Başkanı Hikmet Poyraz açıklamasında şunları söyledi:
‘Emekçiden al, sermayeye ver.’ bütçesi
Bütçenin temel mantığı, hazırlanış biçimi ve içeriği açısından emekçileri gözeten, onların yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmeyi hedefleyen bir yaklaşımdan uzak. Tersine, emekçilerin günlük yaşamlarında bir biçimde yararlandıkları kamu hizmetlerinin ‘mali disiplin’ adına biraz daha kısıtlanması, dolaylı vergilerle emekçinin cebindeki üç kuruşa da el uzatılması öngörülmekte. Bu da bütçeyi ‘emekçiden al, patrona ver’ bütçesi yapıyor.
AKP dolaylı verdide dünya şampiyonu
2013 yılında toplam 317.9 milyar TL vergi geliri sağlanacağı ön görülmektedir. Vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin miktarı ise 218 milyar TL’dir. Buna göre, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 68.6’dır. Gerek hükümetin kendi raporlarında gerekse Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Mali İzleme Raporuna göre, hem Cumhuriyet tarihindeki hem de AKP’nin 10 yıllık iktidarı dönemindeki en yüksek dolaylı vergi oranı 2013 Bütçesi’nde öngörülmüştür. Bu oran ile Türkiye, dünya ülkeleri içerisinde dolaylı vergilerin en yüksek olduğu ülke konumundadır. Yani Türkiye, yoksuldan, dar gelirliden, emekçiden peşin olarak alınan dolaylı ve adaletsiz vergide dünya şampiyonudur.
Diğer taraftan, gelir vergisi kapsamında gelir vergisi tevkifatı adıyla ağırlıklı olarak çalışanlardan ve emekçilerden peşin olarak bir vergi kesilmektedir. Bu vergiyi de eklediğimizde 2013 yılı Bütçesi’ndeki vergi gelirlerinin yüzde 85’den fazlasının dar gelirli, yoksul halkın ve emekçilerin sırtına bindirildiği, sermayeye ve rantiyelere kaynak transferi yapıldığı açıkça görülmektedir. Bu durum, hükümetin 10 yıldan beri sermayeden, rantiyerden vergi almadığının ve almayacağının, vergi kaçağının ve kayıt dışılığının üzerine gitmediğinin ve gitmeyeceğinin çok açık bir göstergesidir.
Halka değil, sermayeye olanaklar tanıyan bütçe
2013 bütçesinde kamu yatırımlarının payı yüzde 8.3 oranında. Rantiyerlere ve sermayeye ‘faiz’ adı altında aktarılacak bütçe payı ise 2013 Bütçesinin yüzde 13.1’ini oluşturmaktadır. Yani, 2013 Yılı Bütçesi ile rantiyerlere ve sermaye kesimine kamu yatırımlarının üzerinde bir pay ayrılmıştır. Ayrıca teşvik paketleriyle patronlardan alınan vergilerde indirimler yapılırken, bu açık emekçilerden alınan özellikle dolaylı vergilerle kapatılmaya çalışılıyor. Bu da bütçeden, sermayeye yönelik dolaylı bir kaynak aktarımı anlamına geliyor. Sermayenin üzerindeki yükü azaltma dileği bütçenin ana mantığında da korunuyor.
Bu bütçe meşru değil
Bütçe denetlenemedi. “Denetlense ne olurdu, hükümet yine bildiğini okurdu” denilebilir. Ama hükümet Meclis çoğunluğuna dayanarak en basit prosedürü bile uygulama gereği duymadı. Meclis adına bütçeyi denetleyen Sayıştay’ın raporu, Meclise gelmedi. Neden gelmedi? Belirsiz... Muhalefet milletvekillerinin konuyu defalarca gündeme taşımasına, yasal olarak raporun Meclise ulaşması zorunlu olmasına rağmen, hükümet kanadından tek bir açıklama bile gelmedi. Oysa konunun muhatapları belli: Başta Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere tüm bakanlar kurulu ve Başbakan... Ama tek kelime yok.
Eğitime yatırımda kısıtlamaya gidiliyor
2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17.18 iken, bu oran 2012 yılında yüzde 6.64’e düşmektedir. Eğitim bütçesinden, yatırımlara ayrılan payın düşmesi demek devletin, eğitimden çekilerek, yerini özel sektörün doldurması ve vatandaşların eğitime daha fazla kaynak ayırması anlamına gelmektedir. AKP Hükümetlerinin, en başarılı olduğunu iddia ettiği alanlardan biri olan Milli Eğitim alanındaki atılan adımların ve milli eğitime, Savunma Bakanlığı bütçesinden fazla kaynak ayrıldığı iddiasının, bütçe kalem kalem dikkate alındığında, bunun çok da doğru olmadığı görülüyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.