SAKİNLEŞME VE SAKİNLEŞTİRME İHTİYACI

SAKİNLEŞME VE SAKİNLEŞTİRME İHTİYACI

Tarih bilimi,milletlerin aydınlarına ve yöneticilerine çok önemli dersler verir. Bunlardan en önemlilerinden birisi de hiç kuşkusuz şudur. “Yangını kimin çıkardığını elbette arıştır ama önce yangını söndür.Zira yangın her tarafı yaktıktan sonra yangını

SAKİNLEŞME VE SAKİNLEŞTİRME İHTİYACI…
 
Av Tevfik KARABULUTAv Tevfik Karabulut.jpg
 
Türkiye’nin içinde  ve dışında meydana gelen  son derece tedirgin edici gelişmelerle karşı karşıyayız.Türk Dış Politikasının uzun zamandır belki de ilk defa karşılaştığı bir sıkıntılı dış ilişkiler dönemi yanında gittikçe gerginleşen bir iç politik arena ve bu arada yüksek sesle bozulma sinyallere veren bir ekonomi gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu durum Türkiye gibi yoğun iç ve dış problemlerini hala aşamamış ve üstelik her an karşısına çıkabilecek yeni risk alanları bulunan ülkeler için hayra alamet bir durum değildir.
 
Siyasal tarihin çok önemli tesbitlerinden ve doğrularından birisi şudur.Yükselen iç istikrarsızlık,kırılganlaşan ve sağlığı bozulan bir ekonomik yapı,bunları körükleyen kavgalı bir siyasal ve sosyal hayatın söz konusu olduğu ülkeler ,karşılaştıkları hayati riskler karşısında dik duramazlar,tavizler vermek durumunda  kalırlar.En azından geri adımlar atarak durumu kurtarmaya çalışırlar.Bu genel tesbit sebebiyledir ki hedef ülkelerde gerçekleştirmek istedikleri  niyetleri olan küresel ve bölgesel güçler önce o hedef ülkelerdeki istikrarı hedef alır ve bozmaya çalışırlar.
 
Bunları neden çok önemsiyoruz. 
Bunları bu kadar önemsememizin sebepleri aslında herkesin bildiği  şeylerdir.
 
*Türkiye’nin ciddi bir ayrılıkçı niyetlerle bezenmiş PKK-Bölücülük problemi vardır. Her ne kadar devam ettiği söylenen ve adına Çözüm Süreci denen süreçle bu tehdidin asgariye indiğini söyleyenler varsa da biz bu konuda böyle düşünenler kadar umutlu konuşamıyoruz.Tehdit hala ciddidir ve bu tehdidin arkasında bulunan destekçileri  30 Mart seçimleri sonrası  için stratejilerini çoktan hazırlamışlardır bile.Görünen muhtemel senaryo odur ki ayrılıkça niyetleri olan bazı çevreler ,mahalli seçimlerde almayı hesapladıkları yüksek oyu almaları halinde bölgede fiili durum yaratarak ,uluslar arası şartlardan ve iç istikrarsızlık ortamından da istifade ile en azından yerel özerklik şartlarını zorlamak isteyeceklerdir.
 
*Önümüzdeki  yıl yani 2015 yılı Türkiye’ye yönelik Ermeni iddiaları için önemli bir yıldır.1915 de yapıldığı iddia olunan Ermeni soykırımının yüzüncü yıl dönümü olan 2015 yılında bu yolda Türkiye’ye yoğun baskıların yapılacağı ve bazı taleplerin dayatılacağı gün gibi ortadadır.Daha şimdiden Tehcir sırasında topraklarını terk ettikleri ve yurt dışına gittikleri iddia edilen Ermeni’lerin torunlarının yeniden Türk vatandaşlığına alınmaları ve mallarının iadesi ile ilgili talepler ciddi şekilde seslendirilmektedir. Bu seslerin daha yüksek çıkacağı ve başka taleplerle de –mesela yüksek tazminat ve özür talepleriyle de-Türkiye’nin sıkıştırılacağı bir dönem bizi beklemektedir.
 
*Uzun sayılamayacak demokrasi tarihi sürekli zikzaklar ve kırılganlıklarla geçmiş ülkemizde hala ideal demokratik şartlara geçilememiştir.İstikrarsızlık ortamları demokratik taleplerin de en büyük düşmanlarıdırlar.
 
Tarih bilimi,milletlerin aydınlarına ve yöneticilerine çok önemli dersler verir.
Bunlardan en önemlilerinden birisi de hiç kuşkusuz şudur.
“Yangını kimin çıkardığını elbette arıştır ama önce yangını söndür.Zira yangın her tarafı yaktıktan sonra yangını kimin çıkardığının fazla önemi kalmaz.”
Bu bakımdandır ki partisi, düşüncesi, siyasal ve ideolojik kanaati ne olursa olsun ülkesini ve milletini  seven bütün Türk aydınları ve Türk siyasetçilerinden acil beklenti şudur.
Uzlaşma ihtimallerini yok eden kavga dilini derhal terk etmek.Gerginlik siyasetini siyasal rant aracı olarak görmekten vaz geçmek ve önce biz veya bizim ikbal hesaplarımız değil önce ülkemiz ve önce milletimiz demek.
Ben siyasal kanaati ,düşüncesi ne olursa olsun kavga dili yerine uzlaşma dilini seçen ve önce ülkem ve milletim yani önce Türkiye diyen her Türk aydınını ve siyasetçisini seviyor ve saygı duyuyorum. Çünkü başka Türkiye yok.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.