SES'den İtiraz var

SES'den İtiraz var

Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak merak ediyoruz; hastanenize kaç tane kadına yönelik şiddet vakası gelmiş artış oranlarıyla birlikte kamuoyuna açıklayın? Şiddete uğrayan kadın her hastaneye başvuruda bulunabilir, tek başvuru yeri doğumevi değ

SES Ordu Şube Sekreteri  Şahsenem YAŞAR  yaptığı açıklamada" İşte buradayız, hep beraber haykırıyoruz. Sendikamız SES ve Konfederasyonumuz KESK kurulduğu günden bu yana her dönem baskı altına alınmaya çalışılmış, üyelerimiz yöneticilerimiz baskı, sürgün ve tutuklamalarla karşı karşıya kalmıştır.  Ama bu zamana kadar birçok iktidar, bakan, müdür, başhekim tarihin tozlu sayfalarında yok olmuş, konfederasyonumuz KESK ve Sendikamız SES hala başı dik, ayakta, halktan ve emekten yana duruşunu tavizsiz sergilemeye devam etmiş, devam da edecektir. Baskılar ve sürgünler bizi yıldırmayacaktır. Bu ülkede bu doğruyu haykıran 250 bin KESK’li vardır. Bu yüzbinleri kimse susturamayacaktır.
 
Kamu hastane birlikleri uygulaması  ham meyvelerini vermeye başladı. Fotokopi makinesinde tomografi çektirmeye giden süreçte sağlıkta dönüşümün yıllardır anlattığımız sorun ve sonuçlarının yanı sıra sağlık emekçileri ve örgütlerinin karşılaşacağı olumsuz tutumlar da bir bir ortaya çıkmaya başlamıştır. 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre kamu hastane birlikleri kurulmuştur.
Bu kapsamda İlimiz Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi; eski adıyla SSK yeni adıyla Sağlık Bakanlığı-Ordu Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesiyle birleştirilmiş ve tek Hastane haline getirilmiştir.
Birleştirilen bu iki hastane birbirine uzak mekânlardır ve beraberinde birçok sorunu getirmektedir. Ana birimin bulunduğu mevkide dışarıdan bina kiralanarak kimi birimler oraya taşınmış, bu birimlerde çalışan sağlık emekçileri uygunsuz koşullarda ve mekânlarda kendilerine de tebliğ edilmeden çalıştırılmaktadır.
Bu durum sağlık hizmetlerine bakışı da net şekilde göstermekte, hastane bir işletme binası olarak görülmektedir.
 
Eğitim Araştırma Hastanesinde tek sosyal hizmet uzmanı olarak görev yapan Şube Başkanımız Ahmet KADIOĞLU; idarenin hastaneden uzak bir yerde kiraladığı apartman dairesinde görev yapması istenmiş, Şube Başkanımız bu durumun hizmetin özelliği ve uygulamalar gereği yazılı olarak kendisine tebliğ edilmesini istemiş, bu hukuksuz durumu yazılı olarak tebliğ edemeyen başhekim yeni yapılandırmayı ve Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin Eğitim Araştırma Hastanesiyle birleştirilmesini fırsat bilerek, Hastanedeki tek meslek elemanı olması, 4688 sayılı Sendika Kanununa ve Tıbbı Sosyal Hizmet Yönergesine de aykırı olmasına rağmen Şube Başkanımızın görev yerini fiilen değiştirmiştir. Başhekimliğin görev yeri değişikliği için gerekçesi “son zamanlar da kadına yönelik şiddetin artması ve doğumevinde sosyal hizmet uzmanın olmamasıdır.” Ne tuhaftır ki sözde kadına yönelik şiddet gerekçesiyle görevlendirilen kişi kendisi işyerinde baskıya maruz kalmaktadır.
 
Sayın yetkililere soruyoruz:    
 
- Mevcut eğitim araştırma hastanesinde başka sosyal hizmet uzmanı var mı?
 
- Hizmetin ve ihtiyacın daha fazla olduğu ana birimdeki hastaların sosyal hizmete ihtiyacı yok mu? Ana binada sosyal hizmet uzmanı kalmadığına buradaki işleri kim yapacaktır.
 
- Ordu ilinde kurum bakımına en çok hasta yerleştiren hastanenin hangi hastane olduğunu biliyor musunuz?
 
- Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri olarak merak ediyoruz; hastanenize kaç tane kadına yönelik şiddet vakası gelmiş artış oranlarıyla birlikte kamuoyuna açıklayın? Şiddete uğrayan kadın her hastaneye başvuruda bulunabilir, tek başvuru yeri doğumevi değil, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz.
 
- 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günüdür, kadına yönelik şiddet konusunda bu kadar duyarlıysanız 25 Kasım ilgili programınızı kamuoyunu açıklayın.
 
- Hastane idaresinin Tıbbı  Sosyal Hizmet yönergesinde haberi yok mudur? Tıbbı Sosyal Hizmet Yönergesine göre Başhekimin böyle bir görevlendirme yetkisi de yoktur. Üst makamın yetkisini keyfiyet içerisinde kullanmıştır.
 
SES'den İtiraz var
 
Bu olumsuz uygulamalar ile her yönüyle işleyişe ve mevzuata da aykırı yönlerini daha da sıralayabiliriz. Bu uygulama ile hasta mahremiyeti dahi göz ardı edilmiştir. Ayrıca birleştirme sürecinde takdirini kamuoyuna bıraktığımız farklı ve keyfi uygulamaların da yapıldığını gözlemlemekteyiz.
Tüm bunların amacının “üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” olduğu anlamı taşıdığını bilmekteyiz. Çünkü daha önce de farklı olmakla beraber amaç yönünden benzer uygulamalar yapılmıştır. Şimdi de birleştirme bahanesiyle durum ‘fırsat’ a çevrilmek istenmektedir. Buradan Başhekime sesleniyoruz: Çıkın kamuoyuna görevlendirmenin gerçek amacını açıklayın.
 20930
Biz sağlık emekçileri olarak her zaman halkımızın nitelikli, kamusal ve ücretsiz sağlık hizmeti alması için mücadele verdik, birileri gibi Ordu Merkezde ikamet edip İlçeden Merkeze yolluk almadık, banka promosyon anlaşmalarını kendi kadro durumumuza göre yapmadık, bu yönde komisyon kararı da almadık. Bizler kadrolarımızı da torpille almadık emeğimizle aldık, birileri gibi siyasetle bir yere gelmedik, bizler atanmış değil seçilmiş kişileriz.
 
Sendikamız sağlık emekçilerinin gücü ve güvencesi olmaya, halkın sağlık ve sosyal hizmet hakkını savunmaya fiili-meşru mücadelemizle devam edecektir" dedi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.