Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Akpınar, Yoğunoluk ve Kaynartaş beldelerinde seçim gezisine devam etti.

Torun " Pişirici" oldu

Cadde ve sokakları gezerek herkese ulaşmaya çalışan Torun, vatandaşlarla sohbet etti ve onların kendisine yönelttiği soruları yanıtladı.

Kendisine gösterilen ilgi karşısında memnuniyetini ifade eden Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, halka hitaben de bir konuşma yaptı.

                Büyükşehir yasası ile ilgili o dönemde yaşanan süreçle ilgili bilgi veren Başkan Seyit Torun, “Biz bu yasa çıkarken, köylerin ve beldelerin kapatılmasına itiraz ettik. Bununla ilgili Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunduk, itiraz başvurusunu yaptık. Ama maalesef red edildi” dedi.

Başkan Seyit Torun konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bizim bu başvurumuz, bu iddiamızı şimdi sayın milletvekili çıkıyor diyor ki; ‘Bunlar hem büyükşehir’e karşı çıktılar, hem de aday oluyorlar’ diyor. Biz büyükşehir’e karşı çıkmadık. Biz sadece büyükşehir’in beldelerin kapatılmasına, köylerin tüzel kişiliklerinin alınmasına karşı çıktık. Bunu da açık bir şekilde ifade ettik. Tabi ki buda Anayasa Mahkemesinden geri döndü. Bildiğiniz gibi artık bu ülkede yasalarda, kurallarda her şey tek elde toplanıyor artık. Bunun hep birlikte ileride sıkıntılarını yaşayacağız. Her ne olursa olsun umutlarımızı yitirmeyeceğiz.

Sizlerin desteği ile sizlerin gücü ile göreve geldiğimizde 20 yıllık Belediyecilik birikimimizle, Ordumuzun her köşesine hizmet götüreceğiz. Onların düşündükleri maalesef tersine dönecek. Onlar Ordu’yu büyükşehir yaparsak Seyit Torun’u da alt ederiz, Ordu merkezi de alırız diye düşündüler. Çünkü hepinizin bildiği gibi Ordu 30. büyükşehir oldu, sonradan büyükşehir yapıldı. Buda belli bir hesapla yapıldı.

Onların hesabı tutmayacak ve Ordu halkı gönüllerini birleştirerek inşallah onların düşündüklerinin tersini yapacak. Çünkü biz bugüne gelene kadar Ordu halkının gücü ile geldik, Ordu halkının desteği ile geldik. Bizim ağababamız yok, bizim dayımız yok, bizim sadece ve sadece sığınacağımız halkımız var, Önce Allah’ımıza sonra size sığınıyoruz. İnşallah sizlerin desteği ve gücü ile geleceğiz. Ve şunu biliyorum ki bizim yönetimimizde her ilçemiz, her beldemiz her mahallemiz hak ettiği hizmeti alacak. 20 yıldır bunu ispat ettik, inşallah göreve geldiğimiz taktirde de bunu tekrar ispat edeceğiz. Bugüne kadar hiç mahcup olmadım. Bugüne kadar hep ön kesmeye, engellemeye rağmen, halkımızla birlikte başardık. Ama yine sizlerle birlikte başaracağız. Bakın Ordu da yapılmaz denen birçok işi başardık. İnanıyorum ki güçlerimizi birleştirdiğimizde bugün kaderimizmiş gibi gözüken bize dayatılan pek çok şeyi düzeltme şansımız var. İşsizlik kaderimiz değil. Yol şartları kaderimiz değil, su kaderimiz değil, biz bunları değiştirebiliriz. Göçü önlemek en büyük düşüncemiz. Bakın, Akpınar’ımız, Akkuş’umuz, Salman’ımız, Perşembe’miz,  Ulubey’imiz, Gülyalı’mız gibi. Her yer göç veriyor. Gençlerimizi maalesef bulundukları yerde tutamıyoruz. Aileler parçalanıyor, aileler ayrışıyor. Ama bugüne kadar buradaki yaşam koşullarımız değiştirilmediği için bugüne kadar sahip çıkılmadığı için, bu konuda bir çaba gösterilmediği için yaşadık bu sorunları. Bugün dünya bir yöne doğru gidiyor, biz hala belli şeylerle uğraşıyoruz. İnşallah bunların hepsini aşacağız. Çünkü biz sizin derdinizi bilen insanlarız. Sizin içinizden geldik, sizden biriyiz. Sizin gibi yaşıyor, sizin gibi düşünüyoruz. Sizi de en iyi anlayan bizim olduğumuzu düşünüyoruz. Birlikte 30 Mart akşamı Ordu’da yeni bir zafere, yeni bir birlikteliğin başlangıcı olacak. Oda sizlerle birlikte olacak. Allah’a emanet olun. Geleceğin güzel Ordusunda tekrar buluşmak dileği ile hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum”.