TÜRKİYE SOLUNUN AÇMAZI !
1980 öncesi Kürt ve Türkler aynı sosyalist hareket içinde yer alırken, Kürt ve Türk sosyalist yapılar birbirleri ile ittifaklar yapıyordu. Ama şimdi, AB-D emperyalistlerinin orta-doğu kanlı planları içinde, Kürt Turanı, Kürt burjuvazisinin Kürt milliyetç
TÜRKİYE SOLUNUN AÇMAZI !
İsmet BAYTAK
Türkiye solu bugün kendine var edemiyor.
Türkiye solunda bugün kimler var?
TKP, ÖDP, Halkevleri, Halk Cephesi, Partizan, Emep, TKP 1920, HDP vb.
TKP, “Sol Birlik” çağrısı yapıyor. Çağrı yaptığı yapılar genellikle TKP’yi “ulusalcı” yani ırkçı, gerici olmakla suçluyor.
Türkiye’de sol yapılar Kürt sorunu karşısında çaresiz kalıyor. PKK/BDP hareketi Kürt solu mu yoksa Kürt milliyetçi hareketi mi? karar veremiyor.
Sol’un kendine bir yol açabilmesi için Türkiye gerçeğini iyi değerlendirmesi gerekiyor.
Bunun için;
KÜRT SORUNU:
Aslında bu sorunun çözümü 1980 öncesi için çok netti.
Federe bir devlet. Kürtler içişlerinde özgür, dışişlerinde ortak oluşturulan bir merkezi devlete bağlı. Kürtçe konuşmak, ana dilde eğitim ne isterlerse yapacaklardı. Kendi federe devletleri, kendi polisi, memuru vb. hepsi olacaktı.
Ayrılma hakkı: elbette tam olarak ayrılma hakları da olacaktı fakat evlilik gibi ayrılma hakkı her iki taraf içinde pek tercih edilmeyen bir haktı.
1980 öncesi Kürt ve Türkler aynı sosyalist hareket içinde yer alırken, Kürt ve Türk sosyalist yapılar birbirleri ile ittifaklar yapıyordu.
Ama şimdi, AB-D emperyalistlerinin orta-doğu kanlı planları içinde, Kürt Turanı, Kürt burjuvazisinin Kürt milliyetçi hareketlerinin ağızlarını sulandırıyor. Yani, Türkiye, Suriye, Irak, İran Kürtlerinin ortak büyük Kürt devleti. Tabii, Batman, k.Irak, Suriye, İran petrolleri de iştahı hepten kabartıyor.
ULUSALCILIK/MİLLİYETÇİLİK:
Aslında bu kavramlar da 12 Eylülden önce çok netti. Örneğin 1960 yılların sonlarında, “petroller millileştirilsin” kampanyasını kimse ırkçı bulmuyordu. Mihri Belli’nin Milli Demokratik Devrimini de kimse faşistlikle suçlamıyordu. Aynı şekilde TKP’nin “Ulusal demokratik Cephe” önerisini de kimse ırkçı bulmuyordu.
Aslında elbette ulusalcılık demek ırkçılık demek olmuyordu. Lenin’de ulusalcıydı. 1. dünya savaşında ulus devlet sınırlarını korumuş ve sosyalizme yönelmişti. Zaten bir ülke ulusal sınırlarını koruyamadan sosyalist bir devlet kuramaz ki! Che de, Castro’da, Stalin de, Ho-şiming de ulusalcıydı. Hepsi ulusal bağımsızlıklarının savaşlarını yaptılar.
Peki şimdi neden ulusalcılık kötü oldu? Soros fonları, Alman Vakıf fonları, AB fonları, Erasmus projeleri ile ulusalcılık kötü oldu. Ulusalcılık kötü olmasa senin yer altı- yerüstü kaynaklarını nasıl sömürebilir ki?
Daha olmadı, faşist bir çocuğa Hrant Dink’i vurdurular, ayağına altı delik bir ayakkabı geçirirler. İnsanı Türk olduğundan nefret ettirirler.
Rahip cinayetleri de işin ekstrası..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.