EMEP, “Fındık üreticilerinin tek seçeneği var. O da mücadele”

Emek Partisi, fındık politikaları değişmeden mağduriyet bitmez açıklaması yaparak üreticilere seslendi. “İktidardan bekleyen değil, haklarımız için mücadele edenler olmalıyız.” dedi.

Emek Partisi Ordu Altınordu İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Yasin Uzun partide yaptığı basın açıklamasında özellikle 21 yıldır uygulanan tarım politikaları nedeniyle üreticilerin mağdur edildiğini belirterek, “4572 sayılı birlikler yasasının çıkarılmasıyla kooperatiflere devlet desteğinin kesilmesinden sonra AKP iktidarı da fındığın fiyatını “serbest piyasa” belirleyecek diyerek üreticiler tek alıcı olan ihracatçıların ve tüccarların insafına terk edildi. Yıllardır eleştirdiğimiz bu uygulama sonucu üreticiler yoksullaştı, yerli ve yabancı tarım gıda tekelleri zenginliklerine zenginlik kattılar. “dedi.

Her yıl aynı senaryo
Fındık sezonu öncesi fındık fiyatlarının düşürüldüğüne dikkat çeken Uzun, “Her yıl aynı oyun oynanıyor. Haziran ayı geldiğinde fındık fiyatları düşürülmeye başlanıyor. Aynı zamanda TMO da fındık satışı yaparak ihracatçıları rahatlatıyor. Yeni sezon fiyatı da kapanan fiyatın üzerinde küçük bir artış yaparak fındık fiyatlarında algı yaratıyorlar. Oysa olması gereken fındık fiyatının maliyetinin hesaplanması ve enflasyon oranının dikkate alınmasıyla belirlenecek bir fiyattır. Üreticiler fındığını maliyetinin altına satmak zorunda bırakılıyorlar.” dedi.

Üretici taleplerini dillendirmeli
Üreticilere seslenen Uzun, “Bekleyerek, birbirimize dert yanarak emeğimizin, ürünümüzün hakkını alamayız. İktidar yıllardır mağdur olmamıza neden oluyor. O zaman tek yol kalıyor; emeğimiz, ürünümüz için bir araya gelip mücadele etmek. Öncelikle üretici köylüleri sendikalarında, derneklerinde örgütlenmeye çağırıyoruz. İktidarın iki dudağı arasından çıkacak fiyat üreticileri memnun etmedi, etmez de. Ayrıca iktidar fiyat açıklıyor ancak TMO üreticilerin ürünlerinin tümünü almıyor. Göstermelik bir alımla piyasayı yerli ve yabancı tekellere bırakıyor. Hava koşullarının olumsuz gitmesi nedeniyle belki de ürün az olacak. Gübre, ilaç, işçilik giderlerimize rağmen yeterli ürün de alamazsak uygulanan fındık politikaları nedeniyle daha da mağdur olunacak.” dedi.

Fındıkta çözüm var
2000 yılında çıkarılan 4572 sayılı Birlikler Yasası öncesi tartışmalarda bugün yaşanacakları anlattıklarını belirten Uzun, “4572 sayılı birlikler yasası öncesi yapılan salon toplantıları da dahil “serbest piyasa” politikasıyla bugün yaşanacakları her yıl yineleyerek anlattık. O zaman bizlere “senaryo yazıyorlar, devlet üreticileri mağdur etmez” diyorlardı. Bugün mağduriyetin en büyüğü yaşanıyor. Yine de yapılacaklar var. “Serbest piyasa” kuralı terk etmek başta olmak üzere hey yıl yinelediğimiz çözüm önerilerimizi bir kez daha yineleyelim.” diyerek önerilerini şöyle sıraladı:
1- Üretici köylüler kendi çıkarları için sendikalarında bir araya gelerek bağımsız örgütlenmelerini sağlamalı.
2- 4572 sayılı birlikler yasası üreticiler lehine değiştirilmeli.
3- Fındık fiyatı, üreticilerin içinde ve belirleyici olduğu komisyon tarafından maliyet, kar ve refah payı gözetilerek hesaplanmalı.
4- TMO fındık alıyormuş gibi yapmamalı, randevu vb ürün vermeyi güçleştiren uygulamalar kaldırılmalı.
5- Devlet, fındık alımı için kooperatiflere maddi destek sağlamalı.
6- Kooperatiflerin yurtdışı satışında kolaylık sağlanmalı.
7- Üreticilerin köy kooperatiflerinin kurulması için teşvik edilmeli.
8- Tarıma destek artırılmalı ve öncelik küçük üreticilere olmalı.
9- Gübre, ilaç, mazot destekleri üreticilerin gereksinimi kadar olmalı.
10- Dönüm parası olarak bilinen Alan bazlı destek, ürüne destek biçiminde olmalı.