YENİ ÇAMBAŞI PROJESİ
Yaş kemale erince insan zamanın ne kadar kıymetli olduğunu daha iyi anlıyor. Belli birikim ve tecrübelerden sonra, boş laflar da sıkmaya başlıyor. Onun için zamanı da tasarruflu kullanma düşüncesi ağır basınca, ister istemez doğup büyüdüğümüz
YENİ ÇAMBAŞI PROJESİ
Hüsnü YÜCEL
Artık zamanımın büyük kısmını ya beyni hala dumura uğramamış
arkadaşlarım ile geçiriyorum, ya da doğa ile baş başa kalmayı tercih
ediyorum. Bir de yılda en az üç defa yurtdışına çıkarak ufkumu canlı
tutmaya çalışıyorum.
Beyni dumura uğramamış deyince kimse alınmasın. Çevremde negatif
enerji üreten insan istemiyorum. Veya her şeye muhalif olan, ama
hiçbir alternatif fikir üretmeyip dedikodu üreten insanlara da artık
tahammül edemiyorum.
Yaş kemale erince insan zamanın ne kadar kıymetli olduğunu daha
iyi anlıyor. Belli birikim ve tecrübelerden sonra, boş laflar da sıkmaya
başlıyor. Onun için zamanı da tasarruflu kullanma düşüncesi ağır
basınca, ister istemez doğup büyüdüğümüz kente ne verebilirim
düşüncesi sizi BEYİN JİMNASTİĞİNE zorluyor.
Doğup büyüdüğümüz kente hizmet deyince illa belli bir görevde
bulunmaya da gerek yok. Allah bize nasip etti, gerek siyaseten gerek
bürokratik makam olarak belli yerlerde bulundum. Ordu halkına
bundan dolayı teşekkür borcumuz var. Bulunduğum her yerde
de yüzümüzün akıyla görevimizi yapmanın gururunu ve onurunu
taşıyorum.
Siyaseten bulunduğum görevler genelde yerel yönetimleri ile ilgili
olduğundan kafamı hep yerel sorunlar ve çözümleri ile meşgul
ettim. Mesela şu andaki Teleferik Projesini ilk ortaya atan benim.
Gerçekleşti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Şimdi ise
Ordu için kafamda oluşan projeleri Ordu halkı ile paylaşmaya devam
ediyorum. Her yurt dışı seyahatimde yine bir yerel yönetici gibi
Ordu’ya hangi yenilikleri taşıyabiliriz diye fotoğraf makinem elimde
devamlı araştırıyorum. BOZTEPEYE DÖNER KULE ilk hayalim.
Pazartesi günü yazdım. Artık kentlerin isimlerini duyuracak projeler
UÇUK PROJELERDİR.
Bu tür projeleri de ancak beyin jimnastiği yapabilen arkadaşlarım
ile konuşmaya devam ediyorum. Facebook gibi sosyal paylaşım
sitelerinde proje tekliflerimi tartışmaya açtım. Ama bire bir sohbetler
daha verimli geçiyor.
Pazartesi günü Ömer Demiröz Kardeşim ile uzun bir sohbetimiz oldu.
Yaptığımız beyin jimnastiğinde kendilerinin o kadar güzel bir projeleri
var ki, sizin ile paylaşmak istiyorum.
YENİ ÇAMBAŞI PROJESİ. Ordu’nun kaderini turizmin belirlediği
gerçeğinde hep beraber hemfikiriz. Turizm deyince de Yayla Turizmi
ağırlık basıyor. Ya mevcut Çambaşı ile devam edeceğiz. Ya da
Çambaşını cazip hale getirme yolunu seçeceğiz. Çambaşı’nın şu
anda mevcut hali ile cazibe merkezi olma şansı yok. Turist bir yöreyi
neden tercih eder? En önce ulaşım çok kolay olmalı. Daha sonra
konaklama ve görsel zenginlikler sıralanabilir. İlk etapta ulaşımı nasıl
kolaylaştırırız?
İnşallah Havalimanımız Mart ayında açılıyor. Bu bizim için büyük bir
şans. Hava yolu ile kentimize gelen misafirleri en kısa zamanda ve
en kolay şekilde küçük servis uçakları ile transfer etmenin bir yolunu
bulmalıyız. Bunun için biz sadece altyapı hizmetlerini hazırlayıp özel
sektörü bu projeye dahil etmenin yolunu aramalıyız. Yani gelen
turist havayolu ile geldiğinde karşılanacak ve küçük servis uçakları ile
valizini otelde teslim alacak. Bunun için tabi ki modern otellerimiz de
olacak. Kayak merkezimiz de yapılıyor. Bir de Yeni Çambaşı Projesine
şehrin imarını mutlaka dahil etmeliyiz. Çambaşının görüntüsünü
yamalı bohça görünümünden kurtarmalıyız. Bütün mevcut evler ya
taş kaplamalı ya da ahşam kaplamalı olarak modernize edilmelidir.
Şehir merkezi başka bir noktaya kaydırılıp alış veriş yerleri ve
yeme içme yerleri ahşap veya taş mimarili olarak tek tip projeye
dönüşmelidir. Fiziki mekan yenilenirken, esnafın giyim kuşam
ve sunum şekilleri de modernize edilmelidir. Kasap vitrinlerinde
hayvanlar asılı ve kanlar yerlere süzülürken yabancı turisti bu şekilde
mutlu edemezsiniz. Servis elemanları ve aşçılar tertemiz giydirilmeli
ve elemanlar eğitimden geçirilmelidir. Bunlar biraz teferruat gibi
gelebilir ama , yabancı için de en önemli olan bu faktörler de bunlar.
Bir yabancıyı aşçısı ve ya servis görevlisi sigara elinde hizmet veriyorsa
oraya sokamazsınız.
Ben meramımı anlatabildim herhalde. Bu konuya tekrar dönmem
gerekecek galiba. Sayfam da yetmedi. Konuyu da biraz dağıttım
gibime geliyor. Başka bir gün aynı konuda buluşmak üzere. YENİ
ÇAMBAŞI PROJEMDEKİ görüşlerinizi Facebook sayfamda veya
Internet sayfamda paylaşmak isteyenler olursa sevinirim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.