Kentler, sevdalısı insanların gayretleri üzerinde yükselir. Her kentte bu sevdalılardan bulmak mümkündür. Bütün çabaları yaşadıkları kente bir şeyler katabilmek içindir. Şahsi hiçbir beklentileri de yoktur. Tek dilekleri ise onların bu çabalarının ilgililerce değerlendirilmesidir.

Bizim tanıdığımız bu kent sevdalılarından biri de Şinasi Tepe’dir. Yaşadığı kent olan Ordu’ya bir şeyler katabilmek için didinip durur. Katmıştır da. Mesela Edebiyat Festivali fikri onundur. Bu fikre sağolsun belediye başkanı Sayın Seyit Torun destek vermiştir. Ve sonuçta Ordu’ya çok şey katan önemli bir etkinlik ortaya çıkmış ve artık gelenekselleşmektedir.

Ama Şinasi hoca durmuyor. Yıllardan bu yana yazıp-çizerek gündeme taşıdığı bir işi daha başardı. İşte beş yıl önce yazdığı bir yazısından alıntı.

‘‘…Pek çok kültürel, tarihsel yapıtımız kaybolup gidiyor. Arkasını koca Boztepe’nin kaynak sularına veren Ordu’nun çeşme zengini bir kent olmasından daha doğal bir şey yoktur. Ne yazık  ki bu çeşmelerin çoğu da yok bugün. Rahmetli Sıtkı Çebi’nin yok olmasına hayıflandığı çeşmelerden biri de Kabana Çeşmesi’dir. Bugün sahildeki Martı Apartmanı’nın olduğu yer bir koydur. Bu koya Kabana, burada karşılıklı duran, sırtını Taşbaşı’nın yeşil yamacına vermiş duran iki çeşmeye de Kabana Çeşmesi/ Çeşmeleri denir. Çeşmenin biri apartmanın güney batısındadır. Diğeri ,üstadın söylediği gibi aparmanın altında kalmamıştır; apartmandan Taşbaşı’na çıkan dik yolun solundaki üçgen tarladadır. Çocukluğundan bu yana orada yaşayan ve o zamanları bilenlere göre de öyle derinlerde değil, yüzeyden çok çok bir metre aşağıdadır. Bugün yaşayan Kabana , 1900’lerin başında gemiciler için yapılmış, üst cepheleri yarımay biçiminde kavisli taş kuşakla süslü, sivri kemer çatılı kesme taştan yapılmış  bir çeşme. Çebi’ye göre kaybolanı da aynı özellikleri taşıyormuş.

Yitik Kabana’nın yerini bu işle Ordu’da ilgili kurumun en yetkilisi de biliyor. Ayaktaki Kabana mevcut apartmanın arkasında kaldığı için estetik görünüm olarak çevreye bir şey vermeyebilir; ama diğeri topraktan çıkarılıp orada küçük bir kültürpark oluşturulabilir, hazır çeşmenin yerini nokta olarak bilenler yaşamaktayken, zarar da verilmemiş olur kazı sırasında. İki kazma, iki amale, edere de gerek yok müdürüm, ödenek bu yıl hayli kesilmişken.’’

Şinasi Tepe’nin yıllar önce bu şekilde yazıp-çizip dillendirerek ortaya çıkarmaya çalıştığı bir değer yani tarihi bir çeşme Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Erkan Gülderen’in ilgilenmesiyle geçtiğimiz günlerde yapılan bir kazıyla ortaya çıkarıldı. Bunlar anlayabilen için büyük işler. Hem Şinasi Tepe’yi hem de Erkan Gülderen’i Ordu adına ne kadar kutlasak azdır. Hatta Erkan Bey, yakında yaptığımız bir görüşmede mutluluğunu ifade ederken şaka yollu ‘‘aslında bu çeşmenin yeni adını Şinasi Bey çeşmesi olarak vermek lazım’’ diyerek bir hakkı da teslim etmeye çalışıyordu. Çünkü bu çeşme bundan sonra var olacaksa Şinasi Tepe sayesinde olacaktır. Ama biliyoruz ki Şinasi hoca böyle olursa yine mücadele eder neyler eder o çeşmeye Kabana adından başka bir adı kullandırmaz. Tabi bunlar şakası. Biz de başlığımızı hocamıza şükranlarımızı bildirmek için böyle attık.

Bu arada söz çeşmeden açılmışken tarihi çeşmelerimizden Harami Köyündeki Oluklu çeşmesi ve Akpınar köyündeki çeşmenin de restorasyon proje ihaleleri Kültür Müdürlüğünce tamamlandı. Yakın zamanda da çalışmalar başlayacaktır. Oluklu çeşmesinin suyunu içerek büyümüş biri olarak yıllarca mücadelesini verdiğimiz bu çeşmemizin kurtarılması yönünde Kültür Müdürlüğümüz ve Valiliğimiz tarihe silinmeyecek bir imza atmışlardır.

Ve ayrıca Kültür müdürümüz Erkan Bey konuşmamızda bir güzel haber daha verdi. Bizce bu hepsine değer. Eskipazar’daki caminin aslına uygun inşası için çalışmalar da başlatılmış. Zaten aynı yerde bulunan hamamların proje ihaleleri tamamlanmıştı.

Şimdi bütün bunları görüp ve böyle ilgilileri bulmuşken gel de Ordu için daha başka şeyler isteme…

Zamanı geldiğinde artık yerine getirileceğini bile bile isteyeceğiz.

Erkan Bey size kurtuluş  yok. Başarılarınızın devamı dileklerimizle.

Şinasi hocam bu arada sizin de çeşmeniz hayırlı olsun…