Adnan YILDIZ
ORDUDA İLK FINDIK TÜCCARLARI
ORDU’DA İLK FINDIK TÜCCARLARI
1850’li yıllardan sonra Ordu’da da dikimlerine başlanan fındığın, Ordu limanından ihracı ise 1890’lı yıllardan itibaren başlamıştır. Bu yıllarda Osmanlı topraklarının genelinde olduğu gibi Ordu’da da ticaretin hakimiyeti yabancılar ve onların aracıları gayri Müslim tüccarların elindeydi. Çünkü Tanzimat sonrası süreçte imzalanan anlaşmalar neticesinde, yabancı uyruklu ve Osmanlı uyruklu gayri Müslim tüccarlar ticarette ayrıcalıklı hale gelmişlerdi. Özellikle 1876 yılından sonra Osmanlı topraklarında yabancılara mülk ve gayri menkul edinmelerinin önünün açılmasıyla yabancı uyruklu tüccarlar, Osmanlı şehirlerine yerleşmiş ve yerli gayri Müslim tüccarlarla işbirliği içerisinde iç ve dış ticareti ellerine geçirmişlerdi. Bu yüzden Ordu’da fındık ticaretinin temelleri bu tüccarlar tarafından atılmıştır.
Nitekim yabancı şirketler tarafından hazırlanan ticaret yıllıklarında bu durum açıkça görülebilmektedir. Cervatı şirketi tarafından 1880’li yıllardan itibaren Fransızca olarak yayınlanan, “Annuaıre Orıental Commerce” adlı yıllıklarda olduğu gibi.
Bu yıllıklardan ulaştığımız bilgilere göre Ordu’da ilk fındık tüccarları olarak yerli gayri Müslim tüccarların yanında yabancı uyruklu firmaların temsilcileri de ticari faaliyetlerini yürütmekteydi. Bu tüccarlar fındıktan başka diğer birçok ürünü de ithal ve ihraç etmekteydiler. Türk tüccarlardan ise Furtunzade ve Gözükanlızade firmaları bu firmalar arasında yer bulabilmişlerdi.
Ordu’da bu yıllarda fındık ticaretini yürüten firmalardan iki tanesi ise dikkate değerdir. Bunlardan biri Ovaghim Antresyan’a aittir. Antresyan firmasının söz konusu yıllıklarda yer alan reklamlarında, 1900’lü yılların başında Hamburg ve Berlin’de de şubelerinin olduğu görülmektedir. Antresyan firması Ordu’daki faaliyetlerini 1920’li yılların ortasına kadar devam ettirmiştir. Diğeri ise günümüzde de fındık ticaretinde etkin bir yeri bulunan Hamburg merkezli Pisani firmasıdır. 1880’li yıllardan itibaren Giresun’da faaliyet yürüten bu firma, merkezini 1905 yılında Hamburg’a taşımıştı. Ancak Pisani firması, merkezini Hamburg’a taşıdıktan sonra da Ordu ve Giresun’da şubeleri ve fabrikaları vasıtasıyla 1920’li yıllara kadar faaliyetlerini yürütmeye devam etmişti. Söz konusu yıllıklarda Ordu’da 1915 yılı tüccarları arasında Alex Pisani’de yer almaktadır. Son yıllarda basında yer alan haberlere göre Pisani firmasının lisanslı depoculuk faaliyeti yürütmek üzere tekrar Ordu ve Giresun’da şube açacağı da gündeme gelmektedir.
Ordu’nun diğer ilk fındık tüccarları ise şunlardır.
1891
Ovaghim Antresyan
G.P Haci Cocoulides
K. Arekeliyan
S. Engelo Glichi
Serigieniyan
Furtunzade
1896
O.Antresyan
G.P Haci Cocoulides
S. Engelo Glichi
Furtunzade
1903
Ovaghim Antresyan
Anthopoulos
Blodjiyan
Capnapoulos
Grogarides
G.P Haci Cocoulides
Furtunzade
Papadopoulos
Seridjeniyan
Tokatlidies
Tomboulie
Zadouriyan
H. Jabes
Palassoff
1905
Blodjiyan
H. Derkalousdian
M. Der. Sahakiyan
Furtunzade
G.P Haci Cocoulides
1915
Anmahiyan
Blodjiyan
Furtunzade
G.P. Dimitriadis
Grogarides
Furtunzade Halim
H. Harisma
Macrides
Alex PİSANİ
Paoloulides
Throummoulopoulos
P. Tokatlides
Tombouli
Gözükanlızade
Hekimyan
Triandaylidies
Ordu’da fındık ticareti, Osmanlının son yıllarına kadar bu tüccarlar vasıtasıyla yürütülmüştür. Diğer kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre ise Cumhuriyetin ilk yıllarında Ordu’da faaliyet gösteren fındık tüccarları ve fabrika sahipleri ise şunlardır.
1922-1926.
Furtunzade Tahsin
Osmanağazade Mahmut
Hacı İbrahimzade Biraderler
Hacı Alizade Mahmut
Cordanzade İsa
Kumzade İhsan
Hacı Mehmetzade Ahmet Cemal
Gözükanlıkanlızade Salim
Antresyan Dikran
Osmanağazede Hüseyin Cemal
Çolzade Mahmut Ali
Memişzade Mehmet
Hekimzade Mustafa
Kargızade Hızır
Gözükanlızade Salim
Yukarıda verilenlerden de anlaşılacağı üzere Ordu’da Osmanlının son yıllarına kadar yabancı ve yerli gayri Müslim tüccarların hakimiyetinde olan fındık ticareti, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ise tamamen el değiştirmişti. Ancak şu da bir gerçektir ki, her ne kadar isimler değişmiş olsa da fındık ticaretinin günümüze kadar aynı temeller üzerinde davam ettiği de ortadadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.