EĞİTMEKLE ADAM OLUNMUYOR!

 

 

 

Bugüne kadar insanların kendilerini geliştirebilmeleri hakkında tonla söz söylenmiştir. Şu anda bile hemen herkesin bir yorumu vardır. Son günlerde şuna kanaat getirdim; insanın kendimi geliştirebilmesi sadece eğitimle olmuyor.

Düşünüyorum…

Acaba insanlar ne denli incelikli düşünüp karar veriyorlar. Kriterleri var mı? Karşısındaki insanlara önyargılı davranıyorlar mı?

Ben bu yaşıma kadar insanlara insan gözüyle bakmaya çalıştım. Din, dil, ırk farkı gözetmedim. Karşımda olan insanların düşüncelerini anlamaya çalıştım. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni ayrımı yapmadım.

Okudum…

Çok okudum. Dağa çıkanları okudum. Savaşlarının anlamı nedir, okudum. Yetmedi dillerini okudum. “Ne diyorlar?” dedim, dillerini araştırdım, yine okudum…

Yeri geldi savundum. Dertleri var anlaşılamıyorlar dedim. Ben olsam aynısını yapardım dedim. Ters düştüm çoğu kişiyle… Ayrı gayrı kaldım. Acıdım, üzüldüm, ağladım çoğu zaman… Kitap yazmışlar. Okuyorum dedim, yabancılaştım. Garipsendim. Haklı yerleri yok değil dedim, “yok artık ben karşıyım” dediler, dışlandım.

Ben insanım arkadaş, insan!

İnsanın anlamı Türk Dil Kurumunun sözlüğünde; isim. Arapça kökenli. İki eli olan, iki ayak üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı.

Bakınız sözle anlaşmak diyor. Buraya dikkat: ortak dil. Akıl ve düşünme yeteneği olan diyor… Hamdolsun bu yetiye sahibim ve sahibiz. E ne diye yiyoruz birbirimizi hala? Dert nerede?

Affınıza sığınıyorum ama bana benim gözümle bakamayan sözüm ona insanoğullarına her zaman ki muamelemi yapmakta zorlanıyorum. Hatta bir iğrençlik kaplıyor beynimi… Kurtlar kemiriyor… Çürüyor dâhiyane fikirlerim…

Ve insan kelimesinin Osmanlıcadaki anlamına baktım…

İnsan: İsim. Arapça. Adam. İyi, olgun ve vicdanlı adam… Bana göre insan tanımındaki bu adam kalmış ama iyi, olgun ve vicdanlı adam sıfatları tatile çıkmış olmalı. Geçtiğimiz aylarda da “Adam” isimli bir makale yazmıştım. Ve “adam” kelimesinin anlamının kişiden kişiye değiştiğini iddia etmişlerdi. Haklılar. Fakat değişmeyecek tek şey insaniyetli adam tanımı… Yukarıda bahsi geçen tanımlar değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Amma velâkin…

Sözün uzunu kısası olmaz ama uzatmayı düşünmüyorum.

Ben dağa çıkanlardan, parmakları soğuktan donunca yaşamak uğruna kesip, peynir kutusuyla mağara önüne gömen arkadaşı unutmadım. Davanızı da… Lakin bir güzellik yapıp düşünmeye çalışıp şu insan tanımının hakkını versek. Topa, tüfeğe, can yakmaya gerek olmadığını anlatabilsek…

Ve hatta eğitmekle adam olunmadığını öğretebilsek…

Haksız mıyım?

CANAN YÜCEL

Önceki ve Sonraki Yazılar