KARGALARIN KARGAŞASI

 

KARGALARIN KARGAŞASI


28 Kasım 2010 günü bir sınav daha yapıldı. Saat 14.00 sularında sınavımın yapılacağı okulun kapısında hazır kıta bekliyordum. Aramalar yapılıp adaylar tek tek içeri alınmaya başladı. Didik didik arandık. Ceplerimiz, kollarımız, kulaklarımız hatta ve hatta boynumuzdaki kolyeye varana kadar her yerimiz arandı. Aklıma takılan birçok soru işaretleri var…

Sınava türbanlı adaylar alındı ve nasıl bir arama yapıldı? Bizler ivik divik aranırken baş örtüsünün pıtı bozulmamış adaylar gördüm ve son derece rahatsız oldum bu durumdan.

Ehliyetle sınava alınmayan adaylar oldu. Halbuki giriş belgesinin beşinci maddesinde ehliyet, kimlik, pasaport ile sınava girilebileceği yazıyorken; ehliyeti ile sınava alınmayan adayların durumu nedir?

Akşam izlediğim habere göre, cevap anahtarı bir adayın üzerinden çıkmış. Arbede yaşanmış. Üç aday gözaltına alınmış.

Nereye gidiyoruz?

Ne yapmaya çalışıyor bu başımızda uçuşan kargalar?

Bana göre yapılan bu Kamu Personeli Seçme Sınavı değil, tam bir kepazelik sınavı… Rezillik diz boyu. Kargaşalar aldı başını son sürat koşmakta. Bizler ise işsizliğin ardına bakakalmaktayız.

Ne diyebiliriz ki sadece; “Yazık” diyebiliyorum.

Evet, birkaç kişi seçilecek. Sonuçtan memnun kalınmayarak ve ya kopya muamelesi diye sınav iptal edilecek. Yeniden sınav yapılacak. Sadece oyalanıyoruz. Zaman ilerliyor. Yaş aldı başını gidiyor. İşsizlik hat safhada iken; kargaların kargaşası okyanus ötesinden duyuluyor.

Madeni para ile değil kağıt para ile sınava girebiliyorsunuz. Ayrıca kullanılmış kağıt mendil il değil de açılmamış bir paket kağıt mendille sınava girilebiliniyor.

Düşündükçe o kadar çok şey çıkıyor ki; hangisini ele alacağını şaşırıyor insan. Dilin kemiği yok derler, ama fazla da söz etmeye gerek yok. Binlerce öğrenci, iş arayan insan olaylardan haberdar. Haberdar olmayan ve öğrenmek isteyenlere de biz anlatmaya çalıştık. Sonuçları beklemeye başladık.

Umarım hakkımızı alırız. Umarım dedim ama o da zor ya neyse…

Yeri gelir kargaların kargaşası susar. Susmazsa da susturmayı bilir bu hakkı adaleti kullananlar…

CANAN YÜCEL

Önceki ve Sonraki Yazılar