Sevgili Ordu'lu Dostlar... 
Bugün her ne kadar AKP seçim çalışmaları dolayısıyla da olsa Başbakan'ın Ordu'ya gelmesi ilimiz adına sevindiricidir, 

Yaşamı güzel kılanlar, "Umut, Sevmek, Çalışmak" gibi duygulardır... 

Bazen; hiç bir şey olmasa da işler kötüye gittiği zamanlarda bir sıcak el, samimi bakış, dostça kucaklaşma insanları sıkıntılarından biraz da olsa uzaklaştırır... 

İnsan olarak, Ordu olarak, Türkiye olarak hatta savaşların yıkıntıları altında kurtarılmayı bekleyenler, emekleri ezilen çalışanlar, doğal afetlerin acıları içinde umutsuzca ne yapacağını bilemeden oraya buraya savrulan insanların çok olduğu dünyamızda üstelik ekonomik krizinde hepimizi etkilemediğini düşünmek ne kadar gerçekçi olur takdiri size bırakıyorum... 

Tüm olumsuzlukların içinde yaşayan, savaş olmadığı halde, salgın hastalıklar olmadığı halde, deprem olmadığı halde, büyük iklim değişiklikleri olmadığı halde tüm bunlar varmış gibi Ordu-Giresun başta olmak üzere neredeyse tüm Karadeniz, tüm Türkiye yoksulluk, geri kalmışlık, çaresizlik içinde kıvranıyor ve sadece Ordu'dan son birkaç yılda 200 bin civarında hemşerimiz başka bir ile göçmek zorunda kaldı... 

Bu göçlerin neticesi ilimizden seçilecek milletvekili sayısı azalarak 6'ya düştü... 

Bu olumsuzlukları derinden yaşayan, morallerimizin bozuk, geleceğin endişesi içinde olmamıza rağmen; Ordu ilimize Başbakan'ın gelmesi bizi mutlu eder, ve kendisine Hoş geldin deriz... 

Çünkü Ordulu, Giresunlu, Karadenizli, tüm Türk halkı misafirperverdir, gelen misafirine saygıda hizmette kusur etmez!... 

Bizde; 

ORDULULAR OLARAK BAŞBAKANA HOŞGELDİN DİYORUZ... 

Binlerce insanıyla yollara düşen, mitingler yapan, bütün umudu; aşı, işi, çocuğunun okul masraflarını çıkardığı ve şimdide ne olacağını bilemediği, gittikçede gelecekten umudunu kestiği fındığı ortada dururken, sürekli verdiği göçlerle gözyaşı dolu derelerin aktığı Ordu"ya başbakan geldi!… 

Keşke Başbakanın daha geniş zamanı olsaydı, meslek odalarıyla, sendikalarla, ziraat odalarıyla, esnaf odalarıyla, işsizlerle, fındık üreticileriyle oturup bir çayımızı içebilseydi, Ordu ve halkın sorunlarını dinleyebilseydi, bizler dertlerimizi anlatabilseydik, kendileri de çözümleri ve önerilerini anlatabilseydi, bizi dinleseydi!... 

Oysa; Bizlerinde söyleyecek çok şeylerimiz vardı başbakana ama; başbakan geldi, kimseyi dinlemeden kendisi konuştu ve gitti!... 
Neyse sayın Başbakan geldi ve geçti gitti ama; yine bizler dertlerimizle baş başa kaldık... 

Ordu"lular ise söyleyeceklerini herhalde 29 Mart günü söyleyeceklerdir!… 

Hepinize güzel günler diliyorum!... 

DrMustafa ÇUKURYILDIZ 

[email protected]