Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ
LİDERLİK-GELECEĞE BAKIŞ VE TÜRKİYE
LİDERLİK-GELECEĞE BAKIŞ VE TÜRKİYE
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği"nin son Devlet Başkanı Michail Sergeevič Gorbačёv dünyanın güncel sorunlarının ve geleceğinin tartışıldığı Kırgızistan"ın Issık gölü kenarında zamanının aydınlarının katılımıyla Issık Gölü Toplantıları
adıyla Forum lar düzenlerdi.
Forumda bir gün Futurist(gelecek bilimci) Alvin Tofler SSCB Devlet Başkanı Gorbačёv"e; Sayın Başkan; Siz yarın Pravda"da çıkacak yazıyı bugünden engelleyebilirsiniz; ama; öbürgün çatılarındaki uydu antenleri sayesinde tüm dünyayı gören, öğrenen halkınızın isteklerini nasıl engelleyebileceksiniz?... diye sormuş!...
Bu soruya Gorbačёv; Bizler de bunları bildiğimiz için; Glastnost ve Perestroyka"yı yapıyoruz!... diyerek cevaplamış!... (Glastnos: Açıklık, Perestroyka: Yeniden Yapılanma)
Gorbačёv; ülkesinin ogünkü durumu ile; gelecekte iletişimin gelişmesiyle ne gibi değişimlerin olacağını öngörerek; ülkesini ve halkını bu değişime hazırlamak için bir lider olarak adımlar atmıştı ve Glastnost ve Perestroyka yı yapmıştı!
Ülkesinin ve insanlarının tarihsel ve kültürel zenginliklerini umutlarını daha da zenginleştirerek geleceğe taşımak, tehlikelere karşı korumak, halkının refahını yükseltmek ve halkının ihtiyaçlarını ve gelecekte olabilecek değişiklikleri öngörüp halkını hazırlamaya çalışması elbette Gorbačёv gibi devlet adamı ve siyasetçilerden istenen doğru ve iyi bir liderlik örneğidir!...
Bu forumlara Türkiye"den de aydınlar olarak; Müzisyen-Yazar Zülfü Livaneli ve Romancı Yazar Yaşar Kemal katılırlardı!... Bu toplantılarda aydınlar tüm dünyanın ogünkü sorunlarını tartışırlar ve geleceğin dünyasına ışık tutmaya çalışırlardı!...
Türkiye açısından geleceğin dünyasını öngörüp ülkesini ve halkını hazırlama konusunda atılan adımların neler olduğunu düşünmeden geçmek de elde değildir!...
80 li yıllarda; Türkiye"nin nüfusu 44-45 milyonlar civarındaydı.Bu gün ise; 73-74 milyon civarında olduğu söyleniyor ve halen bu konuda net bir açıklama yapılamamıştır!...
Eğer 80 li yıllarda uygulanacak akılcı nüfus politikaları ve eğitim ve sosyal politikaları uygulansaydı ve Türkiye"nin nüfusu bugün 51-52 milyonlar civarında olsaydı;
- Eğitim de; sınıflar 45-50 şer kişilik olmazdı, eğitim daha nitelikli olurdu!, dünya çapında yazar, sanatçı ve bilim adamlarımız olurdu!...
- Sağlık altyapıları halkımıza en iyi şekilde hizmet verirdi, bu denli kuyruklar oluşmazdı!... Hizmet kalitesi çok yüksek olurdu!... ortalama yaşam süresi uzar, bebek ölümleri çok çok düşerdi!...
- Kültür seviyesi yükselirdi; daha fazla kitap satışı olur, günlük gazetelerin tiraj ve sayıları artardı, tiyatrolar ve müzeler daha fazla ziyaretçi çekerdi!... Bugünkü gibi televole kültürü olmazdı!...
- İşsizlik sorunu bu kadar problem olmazdı, üstelik üretim bugünkü gibi olur ve bu sayede daha zengin ve refah toplumu olurduk!...
- Tarım da kendi kendine yeten bir ülke iken; şimdi dünyayıda besleyecek kadar üretim yapılır ve bugünkü buğday-pirinç sıkıntıları olmazdı,
- Göç sorunu olmaz; nüfus artışı dengeli ve iyi eğitimli olacağından; kentlere büyük kitlesel göçler olmaz ve varoş değil herkesin insan gibi yaşadığı yeni ve gelişmiş banliyöler oluşurdu!... Ve bu denli çevre problemleriyle meşgul olmazdık!... kentler estetik ve sanatın buluşmasıyla; daha yaşanabilir olurdu!...
- Ekonomik ve sosyal seviye artardı; Artan üretim ve adil paylaşım refah toplumunu yaratırdı ve bunun sayesinde başta emekliler ve özürlülerimiz çok daha iyi ekonomik ve sosyal kaşullarda yaşarlardı!...
- Ekonomi çok daha iyi seviyelerde olurdu, bu kadar devlet borcu olmazdı, bu kadar faiz ödemeleri olmaz bu paralar halkın hizmetlerine harcanırdı, kişi başına düşen gelir 26-27 bin dolar olurdu, bütçe açıkları olmaz dengeli bütçeler olur, her yurttaşımızın evi ve arabası olur ve tatillerini istedikleri ülkelerde geçirirlerdi!...
- Ekonomisi ve eğitim seviyesi yüksek bir toplum refahını ve haklarını koruma konusunda daha hassas olur, demokrasiye daha fazla sarılır ve örgütlü toplum sayesinde siyasete ve hayata daha iyi seviyeler gelirdi!...
- Özelleştirme ler bu boyutta olmaz; halk olarak hisse senetlerimizle Tüpraş, Petkim, Erdemir, Telecom ve benzerleri bizlerin olurdu!...
- Avrupa Birliği ülkemiz için hayal dahi olmaz, ülkemizide içlerine almak için sürekli davetler alırdık!...
Bu liste daha da uzayıp giderdi ben sadece kısa bir hayal görelim diye bu kadarını yazdım
Şimdilerde ise 73 milyon civarında iyi eğitim alamamış, mesleksiz, eğitimlilerin dahi işsiz gezdiği(180.000 Öğretmenin işsiz gezdiği), 6 milyondan fazla üniversite mezunu olmasına rağmen aklını kullanmayan, evlenme çağına gelmiş 15 milyonun işsiz gezdiği, 20 milyon kişinin hergece aç yattığı bir ülke üstelik elinde ne var ne yok hepsini özelleştirme adına satmış ve 500 milyar dolar civarında toplam borcu olan ve hiçbir altyapı ve üstyapı sorununu halledememiş Avrupa Birliğine girmek için uğraşıp duran bir ülke halindeyiz!...
Yaşamda hiçbir zaman umutsuz olmamak gerek!... ülkeler için liderlerin önemi büyüktür ama çağdaş ülkelerde şüphesiz liderlerininde çok katkıları olmuştur ama esas gelişim halklarının örgütlenerek aklın yolunda gayretleri ile gelişebilmişlerdir!
Gorbačёv attığı adımların sonucu soğuk savaşın bitmesine katkılarda bulunmuş olsada; ülkesinin birçok parçaya dağılmasını engelleyememişti bir lider olarak tarihte herzaman hatırlanacaktır!...
Sonuçta;
Dünyayı öküzün boynuzlarında değilde yükü karıncaların sırtlarına bölüştürdüğümüzde, paylaştığımızda; çok daha büyük işler yapmış oluruz!...
Şimdi ise; 1950 yılları, bırakalım 1980 yıllarından sonra doğru ve akılcı adımlar atılmış olsaydı ve bugün 73 milyon civarında nüfusu ile nasıl bir ülke olabileceğimizin yorumlarını sizlere bırakıyorum!...
Sevgi ve saygılarımla!...
DrMustafa ÇUKURYILDIZ