Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ
ORDU ÇINAR AĞACI GİBİDİR.
Sapı ağaçtan balta gelir hiç gözyaşlarına bakmadan ağacı keser atar ama; çok acılar çeken ağacın kökleri sağlamsa köklerinden yeni bir filiz çıkar, hemen büyümeye başlar!...
Ankara'da ki "Ordulular vakfı" tüm karşı ikna çabalarına rağmen yıllardır bulunduğu yerden yine kökleri Ordu'dan il genel meclisi kararı ile birazda zorla çıkarıldı, dalları kırıldı!...
Ordululuk ruhu; çok incindi, ağladı, yaralandı, sızladı ama; Ordu çınar ağacı gibidir. Ordu'nun kökleri çok sağlamdı ve yeniden hem de çok daha fazla büyüyecek bir filiz vermeye hemen başladı!...
Ankara'da ki Ordulular şimdi daha büyük, daha dayanıklı, daha güçlü olmak için umutla, kararlılıkla çalışmalara başladılar!...
Bu filizin büyüyebilmesi için; korunması, sulanması ve sevgiyle cesaretle sahiplenilmesi gerekiyor!...
Şimdi tüm Ordululara görev düşüyor!...
++++++++++++++++++++++++++++++
Herhalde öğrencileri de; yıllardır hertürlü siyasi ve idari baskılarla yoksulluk sınırının altında 1000-1400 lira maaşa çalışmaya ses çıkaramayan, hiç bir özlük haklarında iyileştirme yapılmayan, sesleri çıkamayan, dertlerini hiç dinlemediği sağlık çalışanları Ebe-Hemşire-Sağlık Memuru ve Doktor zannetti galiba...
Sağlık Bakanı Sn Recep Akdağ kızının Bilkent Üniversitesindeki mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerle yüksek sesle tartışmaya giriyor ve konuşmasını kısa kesmek zorunda kalıyor!...
++++++++++++++++++++++++++++++
Lütfen beni bütün bu gündemler bittikten sonra uyandırın!...
Şu içinde yaşadığımız gündemlere bakın!...
Hiç bitmeyecekmiş gibi kimsenin ne olduğunu bilemediği "Ergenekon" dizisi,
Bölgenin geri kalmışlığını ve güçlü feodal yaşamını kökten değiştirebilecek Suriye sınırındaki "mayınlı arazi" nin topraksız köylülere dağıtılması yerine yabancı büyük şirketlere verilmeye çalışılıyor görüntüsü,
Yok teğet geçtiydi, delip geçtiydi denilen ama hiç gerçekçi çözümler aranmayan "ekonomik kriz",
"Beş koyunu güdemeyenler nasıl memleketi yönetebilir" ve şimdi de; "Beş keçi güdemez" diyerek "halkı güdülecek koyun ve keçi gibi görmeler",
Sahteydi, gerçekti tartışmaları içinde "İrtica ile mücadele" belgesiyle üflemeyle yelkenlerin rüzgarlarla doldurulmaya çalışılması,
Gençlerimizin; işsiz, eğitimsiz, mesleksiz, aileleriyle birlikte ÖSS kapılarında perişanken, kültürel ve sanatsal birikimleri çok geriyken, asgari ücret bu kadar düşükken, 180.000 civarında Öğretmenimiz işsizken, Milletvekili dokunulmazlığının suçların yargılanmalarına engel olduğu görülürken, Deniz Feneri davasında hiç ilerleme olmazken Akşehir'de liseli kızımız ille de "Türban" diye tutturuyor!...
Lütfen beni bütün bu gündemler bittikten sonra uyandırın!...
DrMustafa ÇUKURYILDIZ