Kentler vardır; doğal güzellikleriyle, tarihi ve kültürel varlıklarıyla tanınırlar, kentler vardır; elma, üzüm, tütün, incir, kestane, pamuk gibi ürünleriyle tanınırlar, kentler vardır; güçlü ekonomileriyle, sportif başarı elde etmiş kulüpleriyle, turizmiyle, yemekleriyle, tatlılarıyla, modasıyla tanınırlar…

Ama başka daha önemli şeylerde olsa gerekir bir kentin akıllarda marka olarak kalabilmesi için; Tarihi zenginlikleriyle, insanın kendini özgürce yaşadığı, sanatla, estetikle, kültürle, doğa ile bütünleşmiş mimarisi ile, insanıyla; hiç yeter mi bunlarda bir kentin marka olmasına!…

Adlarına türküler yakılan dünyalar güzeli kızlarıyla, bulutları delen isyan kokan dağlarıyla, yükseklerden köpürerek gürül gürül akan dereleriyle, insanın içini huzurla dolduran yaylalarında oynaşan kuzularıyla, atlarıyla, dalgaların okşadığı koylarıyla, fındığıyla, neşeli insanıyla, Ordu; zaten tanınan bir kentdir!...

Ama tüm bunlar da yeter mi Ordu"nun büyük olmasına!...

Şair Nazım Hikmet;”ŞEHİRLER, GÜLÜM, CADDELERİYLE DEĞİL, ANITINI DİKTİĞİ ŞAİRLERİYLE BÜYÜK OLUYOR!...” demişti…

Evet;
KENTLERİ BÜYÜK YAPAN; CADDELERİ, MEYDANLARI, BULVARLARI, BÜYÜK BİNALARI DEĞİL; HEYKELLERİNİ DİKTİKLERİ ŞAİRLERİ, RESSAMLARI, YAZARLARI, MÜZİSYENLERİ BÜYÜK YAPAR!...”

Ne kadar sevinsek yetmez ki; Ordu"da bu konuda şanslı olan yerlerden bir yer!…

Onların heykelleri; dünyadaki diğer büyük kentlerdeki gibi; belki büyük meydanların, büyük parkların içinde değildir ama hüzünlerin, umutların, umutsuzlukların, coşkuların, ağlamaların olduğu gönüllerde, rüzgârın türküler söylediği yerlerde şimdi!…

Rüzgârların söylediği türkülere dökmekle kalmamışlar, birer anıtla da ebedileştirmişler yüreklerindekileri!... Fatsa"da Rüstem GÜRLER, Ünye"de İrfan YILDIZ sayfalara iz koymuşlar, çevrelemişler kelimeleri, ıslatmışlar, kitap olmuşlar, akmışlar su damlası gibi!…

tanıdığım bütün kelimeler
hüzün dolu ve hepsinde
çatlayan bir bardak
kırılan bir kadeh oluyor
tanıdığım bütün kelimeler
kopuk ve bir
cümleye sığmıyor
tanıdığım bütün kelimeler
gövdesiz ve
örtemiyor hiçbir şeyi
tanıdığım bütün kelimeler
hüzün bitkisinden
İrfan YILDIZ


Kışın sonları…
Yağmur yağıyor.
Kardan kadın eriyor.
Hakkı ile bankanın arasında.
Kardan kadın eriyor.
Yağmur yağıyor.
Kardan kadın
karşıda, camın arkasındaki drectore bakıyor
Siyah gözlerinden
Siyahlar akıyor…
Gözyaşları yağmur gibi.
Rüstem GÜRLER

Ve şimdi tekrar aklıma geldi; ne demişti Şair Nazım Hikmet;”ŞEHİRLER, GÜLÜM, CADDELERİYLE DEĞİL, ANITINI DİKTİĞİ ŞAİRLERİYLE BÜYÜK OLUYOR!...”…

Eğer Ordu Büyükse bunlar; Gönüllerimize heykellerini diktiklerimiz; hüzünle, umudun, coşkunun, ışığın yolunu gösteren yazarları; Ersin ERDOĞAN, Birol ÖZTÜRK ve; “Bir Kalp Atışı… FATSA…” diyen Rüstem GÜRLER ile; “Eğri Denizler Mermer Avlular…” diyen Av İrfan YILDIZ"LAR dır Ordu"yu büyük yapan!..…

DrMustafa ÇUKURYILDIZ
[email protected]