Başbakanlar kişiliklerinde, yaşantılarında halkının “MORAL, AHLAK, KÜLTÜR, İDEAL, FELSEFE bütünlüğünü temsil ederler…” Aslında sadece başbakanlar değil; tüm seçilenler; halkın bu değerlerini ortalama olarak temsil ederler…

Seçilenlerin temsil ettikleri güçten kendilerine ve yakınlarına en ufak bir ayrıcalık sağladıkları ortaya çıkarsa; o ülkede kamuoyu bunları sonuna kadar takip eder ve bunun yaptırımı mutlaka olur, böylelikle üyesi olmaya çalıştığımız AB"de kirli siyaset ve kötü yönetimin önüne geçilmeye çalışılmıştır… Temiz Topluma böylelikle ulaşılabilmiştir…

Alman Şansölyesi Angela Merkel"in partisindeki yardımcısının iş takibi yaparak şahsına 1 milyon dolar kazanç sağlaması ortaya çıkmasına rağmen halen milletvekili olarak kalabilmesine sessiz kalması mümkün olabilirmiydi!... “Schaban Dischli”

İtalya Başbakanı Sinyor Berlusconi"nin devletin büyük imtiyazlarından faydalanan, daha çok kazansınlar diye ithalatını yaptıkları pırlantadan vergileri kaldırılan, devletten büyük ihaleler alan ve iktidarı döneminde işlerini çok büyüten bir iş adamıyla oğlu ve gelininin ortaklıklarını önce inkar etseydi ama sonra gizli ortak oldukları ortaya çıksaydı ne yapardı!...

Fransa Cumhurbaşkanı Monsieur Sarkozy; damadının en üst düzey görevli olarak çalıştığı şirkete devletin gazete ve televizyonunu yine devletin bankasından 700 milyon dolar kredi kullandırttırılarak alsaydı ve aynı alışveriş için Kuveytlilerden ortak ve kredi bulmak için aracılık yapsaydı ne olurdu!…

İspanya başbakanı Zapatero; ülkesinde yoksullara dağıtılan bulgur, kömür, makarna ile öğünebilirmiydi, bunlarla ülkesinin kalkınacağını, uçacağını söyleseydi ne olurdu!...

Yunanistan Başbakanı Karamanlis halkından yardıma muhtaçlar için sadakalar toplayan bir derneğin yöneticilerinin bu paralarla gemi almasını, iktidara gelebilmek için televizyon kanalı kurmalarını ve bunu yapanların yargılanmalarını geciktirmeye çalışsaydı, adı geçenlerden birini devletinin en önemli kurumlarının başında durdururmuydu!…

ABD Başkanı Obama hakkında; rüşvet, irtikap, kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, resmi evrakta sahtecilik ile ilgili suçlamalar olsaydı seçimlerden önce kaldıracağına söz verdiği halde kaldırmadığı dokunulmazlık sayesinde yargıdan kaçabilirmiydi, başkanlığa devam edebilirmiydi!…

Yukarıdaki olaylardan bir tanesi bile demokrasisi gelişmiş olan ülkelerde olsaydı başbakanlar ne yaparlardı!... Tereddütsüz hemen istifa ederlerdi, istifa etmezseler de halkları her gün büyük meydanlarda toplanarak zorla bunlardan birini yapan başbakanı istifa ettirirlerdi!…

Fransa eski Başbakanlarından Pierre Bérégovoy başbakan olduğu sırada bir arkadaşından ev almak için faizsiz borç para almış(40-50 bin dolar) daha sonra geri ödediği anlaşıldığı halde bu olay ortaya çıkınca adı etrafında yapılan yolsuzluk tartışmalarını gururuna yedirememiş ve 1993 yılında intihar etmişti!...

Pekiii; ya tüm bunların hepsi birden Türkiye"de olsa ne olurdu!...
DrMustafa ÇUKURYILDIZ
[email protected]