Gürsel YILDIRIM

Gürsel YILDIRIM

BİR GÜN SİZİN KAPINIZ ÇALINIRSA

        Ses bayrağım,Türkçem enfes bir dil.

        “Kapının çalınması” deyimi akılları karıştırıyor.İki anlamda kullanabiliyorsunuz. Birincisinde “ Ev sahibinin haberi olmadan birisi geliyor.Kapıyı sırtlayıp götürüyor.” Açıkcası çalıyor. İkincisi mecazi anlamda; “ Kapınızdan ses geliyor. Birileri size gelmiş,kapınızı tıklatıyor.”

         Kim gelebilir kapınıza?

         Komşunuz …

         Postacı …

         F tipi polis …

         Komşunuz tuz isteyecek.İstesin.Komşu komşunun külüne muhtaç !

         Postacı beklediğiniz mektubu getirecek. Teşekkür ediyorsunuz.

         Polis. “ Açınız,ben polisim” diyor.

         Ne işi var sizinle. Kapının dürbününden bakıyorsunuz. Bir sürü polis.Ellerinde çuvallar,coplarla bekliyorlar.

         Komşular kapınızın güm güm çalınmasını duymuşlar.Merak içindeler.

         “Hu hu komşu! Niye gelmişler?”

         “Aaa,hırsız mı var acaba? “

         “Yo komşu yo! O bey var ya,hani bazı geceler geç geliyordu!..”

         “Canım,içince benim bey de geç gelir.N"olmuş ki?”

         “Ama o öyle değil. Onlar orada toplanıp …”

         “ Eee!..”

         “Şiir mi ne, onu okuyorlarmış.”

         “Benim çocuk ta şiir okur. Ağabeysi,üniversiteden tatile geldimi hep şiir kitapları,öykü kitapları getirir.Sonra beraber okurlar.”

         “Ama o şiirler,öylesi değilmiş!”

         “İçinden Ergenokon geçen şiirler okurlarmış.”

         “İyi ya.Ergonokon kötü bir şey değilki.Tarihlerini öğrenirler.”

          Ev sahibi kapıyı aralıyor.

         “Buyurun beyler.Ama niye geldiğinizi sorabilir miyim?”

         “İşte,arama emri var.”

         Sonrası malum.

         Komşular dış kapıya kadar inmişler. Fısır fısır konuşmaya devam ediyorlar.

         “Ahmet Bey bayram konuşmalarında hep şiir okurdu.”

         “Benim bey onu çok beğenirdi.”

         “Aman sus kız.Sonra duyan olur.”

         “Acaba evdeki şiir kitaplarını yok etsek mi?”

         “Yahu,İstiklal Marşı da bir şiir !”

         Herkes sustu. Kapısı çalınan evden telefon konuşması duyuluyordu.

         “Ahmet"i aldılar,dayı.Şiir kitaplarını da götürdüler.Bir de Mahzuni"nin CD"sini.Hani “ Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/Ağlasam mı ağlamasam mı” diye beraberce çalıp söylediğimiz CD"yi.”

          Bir gün sizin de kapınız çalınabilir. Siz siz olun kapınızı iyi mıhlayın çerçevesine. Kolayca söküp alamasınlar. Diğer anlamda “kapınız çalınıyor” sa !...

          Eh, onu da siz bilirsiniz.

  

 29 Nisan 2009/İstanbul              

 [email protected]

        

       

Önceki ve Sonraki Yazılar