HEYECANI OLMAYAN  BİR SEÇİM

Ordu seçime gidiyor.Sadece Ordu değil Türkiye seçime gidiyor. Herkesin dilinde aynı söylem."Heyecanı olmayan bir seçim." Daha önceki yılları hatırlayın. Seçim geldiğinde ayrı bir heyecan olur bu heyecan başta meydanlara, sokaklara yansır, şehirler adeta karnaval alanına dönüşürdü.

Bu heyecan bu sene kayboldu.Avrupada bir çok seçim yaşadım.Seçimin geldiğini farketmeniz mümkün değildi.Her parti şehrin merkezi yerlerine seçim standı koyar ve sessiz sedasız seçim broşürlerini dağıtır ve halka meyve suyu ikram ederler.

Orada sadece partilerin parti programları ve projeleri ön plana çıkar.Peki neden ülkemiz daha önceki seçim heyecanlarını arıyor derseniz bunun tek cevabı var.

NETİCESİ BELLİ OLAN BİR SEÇİMİN ARAFESİNDEYİZ.AK-PARTİ ' nin dışında hiç bir partiiktidar olmak için bu yarışın içinde değil.

Bütün kamuoyları ve diğer partilerin tümü AK-PARTİ'nin birinci parti olacağını peşinen kabullenmişler muhalefet partisi olarak reylerini bir iki puan artırmanın çabası içindeler.Kazanamayacaklarını bildiklerinden bol keseden vaat yarışına girdiler.Ana muhalefet Partisi her aileye 600 T.L söz veriyor.Diğer muhalefet Partisi ise 200 T.L söz veriyor.

Burada bile taktik hatası yapıyor.

Be mübarek 600 T.L varken sana niye oy versinler ki? Sen 800 T.L vaat etsene. Bundan dolayı hep anamuhalefetliği kaptırıyor.Bu seneki seçim Türk tarihine "Karagölden Kar Bağışlama Seçimi" olarak geçecek bir seçim. Ama Türk halkı bu tür kuru vaatlere kanmıyor. Daha önce her aileye 2 Anahtar sözü verenler bugün neredeler? Artık Türk seçmeni şuurlandı."Benim adım Kemal" gibi bencil söylemler ile partisini değil kendi şahsi kaprislerini öne çıkaran liderlere inanmıyor.Sadece icraat ve doğru projelere inanıyor.Türk halkı İSTİKRAR isityor.

Daha fazla demokrasi istiyor.

Darbe anyasasından kurtulmak istiyor.

Hele hele darbeden yana olan kişileri aday gösteren Partileri hiç kabullenemiyor.

İşte sonucu baştan belli olan seçimler sokaklara da bir heyecan getiremedi. 

Sokaklarda da  sadece AK-Parti var.