Şair Ali Öztürk

Şair Ali Öztürk

BAŞKENTTEKİ ORDULULAR

     Bir çok mega kentte olduğu gibi Başkent Ankara"da da aynı ilden olan vatandaşlar arasında, bir nevi sempatik ikmal niteliğinde olan "hemşerilik dayanışmasının" olduğunu gözlemekteyim.

      Bu dayanışma hak ve adalet ölçülerini aşmadığı takdirde elbetteki bir çok konuda yararlı olmaktadır.

      Örneğin:

      Tedavi için Ankara"ya gelmiş bulunan birine hemşerileri, gerekli yakınlığı göstererek onun en iyi tedavi bir şekilde edilmesi hususunda gereken yardımı gösterirler,

      Herhangi bir devlet kurumunda çalışan bir kişinin de hak ettiği bir göreve gelebilmesi için, sözü geçen bürokrat ve siyasetçi hemşerileri destekte bulunurlar.Yine karizma sahibi olan birinin, çalıştığı devlet kurumunda bazı tepeden inme amirler tarafından kıskançlık duyguları ile ezilmesi yine siyasi kimliği güçlü hemşerileri tarafından engellenir.

      İş arayanlara bu konuda da kendi hemşerileri ellerinden geldiğince yardımcı olurlar.

            Öğrenim yapan ancak parasal durumu iyi olmayan öğrencilere de  yine hemşerileri sahip çıkarlar.

      Ticaretle uğraşanlar arasında da hemşerilik dayanışması faydalı bir oluşumdur.

      Bütün bunları gerçekleştirmeyi isteyen aynı ilin insanları; yemek yiyip eğlenmek, Ramazan ayında iftar açmak ve daha bir çok kültürel etkinlikler için bir araya gelerek  hem birbirlerini tanırlar hem de dertlerini dinlerler.

      Böylece yardım etme durumunda olanlar, yardım edilmesi gereken hemşerilerini görür ve tanırlar.

      Ankara"da hemen hemen bütün illerde böyle bir oluşum mevcutken nedense biz Ordulular arasında belli kişiler dışında maalesef böyle bir oluşum yok. Ya da var; ama ben farkında değilim.Ve yahut da bizler birbirimize güvenemiyoruz.

      Biz Orduluların üzerine, tabir caizse sanki "ölü toprağı" serpilmiş gibi…

            Sözde Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfı diye bir vakfımız var. Her ne kadar yönetiminin aktivitesi istenilen düzeyde olmasa bile Başkentteki bir çok Ordulunun birbiriyle görüştüğü veya tanıştığı bir mekan durumundaydı. Ancak şimdi orası da satış aşamasında. 

      Bu vakfın aktivesinin istenilen düzeye çıkması için Başkentte olsun  Ordu"da olsun

söz sahibi seçkin Orduluların  vakıf yönetiminde yer alması veya dışardan destek olması gerekirse de herkes  bireysel çıkar hesabında olduğundan  ve az buçuk fedakarlığa katlanamadığından böyle bir oluşum gerçekleşemiyor.

      Anlayacağınız ben Başkent Ankara"da,  başka illerin vatandaşları arasındaki hemşerilik dayanışmaya gıpta ederken böyle bir dayanışmayı, Ordulular arasında pek göremiyorum.

      Ancak şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Hemşerilik dayanışması ne kadar zayıfsa akrabalık dayanışması da o kadar güçlü…Ayrıca siyasi görüş doğrultusunda da aynı güçlü dayanışmayı görmek mümkün.

            Gördüğüm kadarıyla ,söz sahibi akrabası olanlarla belli bir siyasi görüştekiler her revaçta oluyorlar

           Ya diğerleri…Onlar için “ekmek aslanın ağzında”…

           Kader utansın !

           

          

    

      

Önceki ve Sonraki Yazılar