Şair Ali Öztürk
GÜNAY'A ÇAĞRI: SİNE-İ MİLLETE DÖNÜNÜZ
GÜNAY'A ÇAĞRI: SİNE-İ MİLLETE DÖNÜNÜZ
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, uzun yıllar siyaset yaptığı CHP'de dik duruşu ve ilkelerinden ödün vermeyişiyle bilhassa siyaset yapmaya hevesli gençlere örnek oluyordu.
Ordulular olarak böyle bir hemşerimiz olmasından dolayı bizler de haklı olarak gurur duymaktaydık.
CHP den ihraç edilmesini,birçokları gibi ben de antidemokratik bir karar olarak algılıyordum.
Öyle ki, Hürriyet ve Milliyet Gazetelerinde de yayımlanan bir taşlama ile de bu karar tepki göstermiştim.
Daha sonra sürpriz bir kararla AK Partiye geçtiğinde bu kararıyla ilgili açıklamalarını da inandırıcı bulmuştum.
Kendisinin yine sosyal demokrat olduğunu söylüyor ve AK Partinin de CHP 'den daha sosyal demokrat bir parti olduğunu ısrarla savunuyordu.
Ayrıca AK Partinin halkın manevi inançlarına saygılı olması nedeniyle toplumla daha barışık olduğunu da vurguluyordu, hep konuşmalarında...
Kendilerine inanıyor ve güveniyorduk.
Erdal Kalkan, Haluk Özdalga ve Zafer Üskül gibi sol görüşlü siyasilerin de onunla birlikte AK Partiye geçişi ve onun seçim öncesi medyadaki konuşmaları,birçoklarının kafasından AK Partinin laiklik karşıtı imajını silip atmaya yetmişti de artmıştı bile...
Derken 22 Temmuz Genel Seçimlerinde, İstanbul 1. Bölgeden Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın hemen bir altından ve garanti seçilebileceği 2. sıradan aday olup milletvekii seçildi.
Daha sonra kurulan yeni hükümetin Kültür ve Turizm Bakanıydı artık...
Adam kayırıcı olmayan ve toplum çıkarlarını önde gören pek de alışık olmadığımız bir anlayışla bakanlık görevini başarıyla yürüttüğünü görmek, bizleri bir hemşerisi olarak gerçekten de mutlu ediyordu.
Ne var ki o, AK Partiyi tam anlamıyla benimsemişti ama maalesef AK Partide belli bir kesim, tüm samimiyetine ve AK Partiye sağladığı olumlu imaja rağmen nedense onu yine de pek kabul edemiyor gibiydi...
Geçtiğimiz Aralık ayında memleketi Ordu'ya bakan olarak ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmişti.
Ama gel gör ki böyle mutlu bir gün, onun için bir kabusa dönüşecekti.
Bu resmi ziyareti sırasında karşısında hiç bir yetkiliyi bulamamasından dolayı gösterdiği haklı tepkinin medyadan yansıyış biçimi,kamu oyunda onun hakkında, öz karakterine tamamen aykırı yanlış bir imajın oluşmasına neden olmuştu.
Egosunu tatmin etmek için makamının gücünü kullanan, koltuk meraklısı görgüsüz bir devlet adamı olarak algılanıyordu halkımız tarafından...
Son olarak Başkent Ankara'daki Ordulular Vakfının hizmet binasından çıkarılması kararını, bir Ordulu bakan ve siyasi olarak önemsemiş ve bu hoyratlığa haklı olarak karşı çıkmıştı.
Ama ne yazık ki, hükümet üyesi bir bakan olarak bu hoyratlığı önlemeye dahi siyasi nüfuzu ve gücü yetmiyor; vakıf onur kırıcı bir biçimde sokağa atılarak Başkent Ankara gibi bir kentte Orduluların prestiji bir hayli sarsılıyordu.
Hakkında üretilen her türlü spekülatif dedikodu ve haberlere aldırmayıp bir bakıma "gemileri yakarak" geçtiği AK Partideki bağnaz zihniyet, kendisine bu kadar bir siyasi nüfuz kullanmasını bile çok görmüş ;onu hemşerilerine karşı mahcup duruma düşürmüştü.
Ordu halkı nazarında Ertuğrul Günay artık, bir valinin hoyratça bir uygulamasını önlemeye bile gücü yetmeyen formaliteden bir bakandı ve siyasi karizmasını da çizdirmişti.
AK Partiyi bu kadar benimsemesine rağmen onun böyle bir durumla karşı karşıya gelmesini önemsemeyen parti içindeki malum zihniyeti , ben kendi adıma şiddetle kınayor ve sayın Günay'a buradan seslenmek istiyorum.
Halkını seviyorsan
Bakan gibi bakan ol.
Olamıyorsan...
Sine-i millete dön;
Gönlümüzde sultan ol !...