Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu(TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, ülkeyi soyanlarla ilgili “Soygunun Kitabı” adlı bir eser için çalışma yaptıklarını söylüyor ve “ 3 tür soyguncu var”deyip bunları;kirli siyasetçiler, bunlara alet olan bürokratlar ve tezgahın içinde yer alan işadamları diye sıralıyor. 

 Kitabın sonbaharda yayınlanacağını kaydeden Ertürk, ülkeyi soyanları bu kitapla teşhir edeceklerini belirtiyor. Yaptıkları mücadeleler sonunda ülkeyi soyanların yakasına tek tek  yapıştıklarını söyleyen Ertürk, “Bizim gariban takımıyla işimiz yok. İşimiz geçmişte Türkiye"yi soyan, yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını zannedenlerle.” Diyor.

      Umarım, baklava çalan garibanların mahkum edildiği zamanımızda, devleti  soyup soğana çevirip  elde ettikleri kazanç ve servetleriyle toplumun en itibarlı bireyleri gibi görünen haramilerin, bu kitap sayesinde foyaları ortaya çıkar. Külah düşer kel görünür.

BAHİŞİŞE BAK BAHŞİŞE ! 

      Çorlu Tapu Müdürlüğünde   1000.-YTL  aylıkla çalışan bir memur, tam 21 tane daire almış.

      Nasıl mı almış ?         Tabi ki  topladığı bahşişlerle(!)       

GURURUMUZ CEYLAN 

       61. Cannes Film Festivalinde, yönettiği “Üç Maymun” adlı filmle en iyi yönetmen ödülünü alan  Nuri Bilge Ceylan, dünyada milyonlarca kişinin izlediği ödül gecesinde,”Kazandığım ödülü,tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkem Türkiye"ye armağan ediyorum” demiş.

      Ceylan"ı yürekten kutluyorum. Umarım bu davranışı, uluslar arası  ünlü olmanın şımarıklığıyla,” Türkiye artık yaşanmaz oldu, çekip başka bir ülkeye gideceğim” diye mızmızlanan, kendini beğenmiş sanatçılara da örnek  olur.   

LÜKÜS HAYAT 

      Milli Gazetenin İslamcı yazarlarından Mehmet Şevki Eygi, önceki günkü yazısında, bu ülkede 250.-YTL  çalışmak zorunda kalan çocuklar, 600.- YTL ile geçinen emekliler olduğundan bahsedip; böyle bir zamanda Peygamberimizin “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” uyarısına aldırmayıp  en pahalı otomobilleri  kullanan; 5 yıldızlı otelleri beğenmeyip 7 yıldızlı otelleri tercih eden ve bir  çoraba 400.- YTL  vererek Hint mihraceleri gibi yaşayan Müslümanları eleştirmiş.

      Maalesef “Cambaza bak, cambaza ! “ misali Müslümanlık türbana odaklanmış durumda. İnsanlığa ışık tutarak; Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli gibi düşünürlerin ilham kaynağı olan yüce dinimiz, dünya nimetlerinin cazibesine dayanamayanlar için bir araç haline gelmekte.

      Yazık ki, hem de ne yazık !