Salih KALYONCU
FİSKOBİRLİK EKSENİNDE FINDIK
1938"den 2005"e kadar fındık üreticisi maliyetin altında hiç fındık satmadı. Bunun sebebi devlet desteğidir.
Devlet 1938"den 1964"e kadar kooperatifçilik yapan Fiskobirlik"in kendi nam ve hesabına aldığı fındıktan dolayı uğradığı zararı ( yağlığa sevk ederek) milli koruma hesabından karşılamıştır ( genel bütçeden ).
1964"den 2000"e kadar geçene süreçte ise Fiskobirlik bazen kendi nam ve hesabına bazen de devlet nam ve hesabına fındık almış, mübaya için lüzumlu para ve arz fazlalığından doğan stoklanıp satılamayan fındıktan doğan zarar devlet hazinesi tarafından karşılanmıştır.
Haziran 2000 de çıkarılan 4572 sayılı yasayla ( birliklerin özerk hale getirilmesi ), Türkiye de ki bütün tarım birlikleriyle beraber Fiskobirlik"te 4 yıllık yeniden yapılandırma sürecine girmiş, bilahire bu da 2 yıl daha uzatılmıştır.
Bu dönemde de devlet desteği devam etmiştir.
Oluşturulan devlet fiyat istikrar fonu, Fiskobirlik"in yeniden yapılandırmanın dışına çıkarıldığı 2005 yılına kadar düşük faizle birliği finanse etti.
Bir başka ifade ile Fiskobirlik 2000"e kadar 3186"ya tabi kooperatif görünümünde bir kamu iktisadi kuruluş idi.
Şimdi ise bir kooperatif.
Kendisine 4576 sayılı yasayla verilen rolü oynaması gerekirken, o kendisine verilmeyen rolü oynamaya kalktı, bunun bedelini ödeyemezdi ve maalesef 2002 den beri feryat figan, gazetelerde, televizyonlarda anlatmamıza rağmen, kimse anlamadı ve Fiskobirlik battı.
2005 de fındığa 7 YTL taban fiyatı verdi. 50 bin ton fındık aldı.
2007 de bu fındığı 3.750 kuruşa sattı.
2006 da 5 YTL verdi. 43 bin ton fındık aldı.
2007 de bu fındığı 3,850 kuruşa sattı.
Neticede dün kasasında 230 trilyon nakdi, 100 ton fındığı, 30 trilyonluk Başak Sigorta hissesi, bir sürü gayri menkulü olan ve bir kuruş borcu olmayan Fiskobirlik, bu gün deposunda fındığı olmayan, sigorta şirketini, gayrimenkullerinin bir kısmını kaybetmiş, kasasında parası olmayan tersine, 173 trilyon borcu olan bir kuruluştur.
Fındık sektöründe, Cumhuriyet Türkiye"sinin 70 yılda büyük bir özveriyle oluşturduğu bir dev olan Fiskobirlik ehliyetsiz ve liyakatsız ellerde popülizmin kurbanı olarak diz çökmüş, ölümünü beklemektedir.
Türkiye, fındık sektörünün kangren olan sorunlarını Fiskobirlik"in bu tavrı yüzünden 3 yıldır tartışamamaktadır.
Fındık üreticisi ve Türkiye tam 3 yılını kaybetmiştir.
Peki 2004 2005 döneminde Fiskobirlik ne yapmalıydı? Çıplak hakikati haykırarak kamuoyu ile paylaşmalıydı.
Kooperatif olduğunun, ortaklarının sermaye katkıları ile ayakta duracağını, piyasayı belirleyecek ekonomik gücün olmadığını, fındıkta yaşanacak sorunları ancak siyasi idarenin çözebileceğini, taban fiyat vermek, arz fazlasını almak, piyasayı belirleme görevinin hükümete ait olduğunu zira ekonomiyi siyasetin belirleyeceği gerçeğinin bilinmesi gerektiğini, siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, oda ve borsalar, basın yayın organlarını ve bütün fındık üreticilerini ve en başta AKP iktidarının fındığın, üreticinin ve sektörün sorunlarını çözmeye çözüm için tartışmaya davet etmeliydi.
Fiyat ilan etmemeli, mala(Fındığa) talip olmamalıydı.
Yani kendine verilen rolü oynamalıydı. 2005 2006 da ne hazindir ki yine aynı hatayı yaptılar.
Şimdi yeni bir yönetim var.
Maalesef onlarda ne olup bittiğinin hala farkına varamadılar.
Biliyorum, şimdi bunlar gerekli aksi (yankıyı) yaratmayacak.
Çünkü TMO var, 90 bin ton fındık aldı, parayı ödedi.
Üreticinin % 80"i fındığını 4-5 YTL arasında sattı.
Sadece 2006 da Fiskobirlik"e fındık verenlerin haricinde mağdur yok.
Ama unutmayın, BOMBALAR 2008 de 2009 da patlayacak ve yaratacağı tesir arkasında binlerce mağdur bırakacak.