Canan YÜCEL
BİR SABAH HİKÂYESİ; HANGİSİNE İNANAYIM?
Düşünsenize. Size sabahın yedi buçuğunda bir levha tutuşturuyorlar elinize “hadi polisçilik oynuyoruz” der gibi yola dikili veriliyorsunuz. Ben bu yaşta aynı şeyi yapmak istemiyorken o yavrucakların içinde ne fırtınalar kopuyor hayalime sığdıramıyorum.
Daha 12-13 yaşlarındayken böyle bir sorumluluk yüklenmemeli. Uykusuzluktan gözlerini ovuşturan minicik beden hata yaparsa kim telafi edecek? Ya da telafisi var mı? Peki, kararan ocak tekrar yanar mı?
Daha 12-13 yaşlarındayken böyle bir sorumluluk yüklenmemeli. Uykusuzluktan gözlerini ovuşturan minicik beden hata yaparsa kim telafi edecek? Ya da telafisi var mı? Peki, kararan ocak tekrar yanar mı?
BİR SABAH HİKÂYESİ; HANGİSİNE İNANAYIM?
Canan Yücel
Her sabah farklımıdır; yoksa bir önceki günün aynısı mıdır uyanışlarımız? Hep sağ tarafımızdan mı kalkarız? Ya da arada şaşırıp soldan kalkıp aksilik yapar mıyız gün boyu?
Uyanış, yatakta debelenme, soğuk suyla buluşma… Sırasıyla gerçekleşen birkaç parça iş daha ve evden çıkış…
Yol boyunca gidiyorum. Gerekli yerlere trafik lambaları konulmuş. Çok güzel. Yaya geçitlerimiz de var. Fevkalade. Peki, neden ışığın olduğu yaya geçitlerini kullanmak yerine bir öğrenci seçilip polis yapıp ışıksız yaya geçidinde yol kestirilir ki?(!)
Amaç kuralları çocuklara öğretmek mi yoksa kuralların alt-üst edilebilirliğini göstermek mi ben anlamadım. Yaya geçidinden yaklaşık 30-40 metre ileride bir ortaokul öğrencisi, elinde dur ve geç yazılı aletle her sabah öğrenci arkadaşlarını karşıdan karşıya geçiriyor. Bir de şu var yaya geçidinin kullanılması gerektiğini anlatan kitaplarla da ders işliyor bu genç beyinler. Tezatlık olacak ya! Kaç gündür bu konu üzerinde düşünüyorum. Akıl sır erdiremedim. Bir de şu var tabi iki tane yaya geçidi var anlamı nedir? Biri kullanılmayacak ise gereği nedir?
Çocuklar henüz sabah mahmurluğunu üzerlerinden atamamışken hayatın zorluklarına karşı mücadele etmeye trafikle başlıyorlar. Yazık değil mi onlara? Düşünsenize. Size sabahın yedi buçuğunda bir levha tutuşturuyorlar elinize “hadi polisçilik oynuyoruz” der gibi yola dikili veriliyorsunuz. Ben bu yaşta aynı şeyi yapmak istemiyorken o yavrucakların içinde ne fırtınalar kopuyor hayalime sığdıramıyorum.
Daha 12-13 yaşlarındayken böyle bir sorumluluk yüklenmemeli. Uykusuzluktan gözlerini ovuşturan minicik beden hata yaparsa kim telafi edecek? Ya da telafisi var mı? Peki, kararan ocak tekrar yanar mı?
Söyleyin bana şimdi;
Bu iş neyin nesidir?
Kuralsız geçer mi?
Her akşam farklı mıdır; yoksa bir önceki gecenin aynısı mıdır uykuya dalışlarımız? Hep sağ tarafımızdan mı yatarız? Ya da arada şaşırıp soldan yatıp gece boyu uyku tutmaz yorganla kavga eder miyiz?
Küçük bir beden kaybedersek; uykuya yatabilecek miyiz?
Canan Yücel
Uyanış, yatakta debelenme, soğuk suyla buluşma… Sırasıyla gerçekleşen birkaç parça iş daha ve evden çıkış…
Yol boyunca gidiyorum. Gerekli yerlere trafik lambaları konulmuş. Çok güzel. Yaya geçitlerimiz de var. Fevkalade. Peki, neden ışığın olduğu yaya geçitlerini kullanmak yerine bir öğrenci seçilip polis yapıp ışıksız yaya geçidinde yol kestirilir ki?(!)
Amaç kuralları çocuklara öğretmek mi yoksa kuralların alt-üst edilebilirliğini göstermek mi ben anlamadım. Yaya geçidinden yaklaşık 30-40 metre ileride bir ortaokul öğrencisi, elinde dur ve geç yazılı aletle her sabah öğrenci arkadaşlarını karşıdan karşıya geçiriyor. Bir de şu var yaya geçidinin kullanılması gerektiğini anlatan kitaplarla da ders işliyor bu genç beyinler. Tezatlık olacak ya! Kaç gündür bu konu üzerinde düşünüyorum. Akıl sır erdiremedim. Bir de şu var tabi iki tane yaya geçidi var anlamı nedir? Biri kullanılmayacak ise gereği nedir?
Çocuklar henüz sabah mahmurluğunu üzerlerinden atamamışken hayatın zorluklarına karşı mücadele etmeye trafikle başlıyorlar. Yazık değil mi onlara? Düşünsenize. Size sabahın yedi buçuğunda bir levha tutuşturuyorlar elinize “hadi polisçilik oynuyoruz” der gibi yola dikili veriliyorsunuz. Ben bu yaşta aynı şeyi yapmak istemiyorken o yavrucakların içinde ne fırtınalar kopuyor hayalime sığdıramıyorum.
Daha 12-13 yaşlarındayken böyle bir sorumluluk yüklenmemeli. Uykusuzluktan gözlerini ovuşturan minicik beden hata yaparsa kim telafi edecek? Ya da telafisi var mı? Peki, kararan ocak tekrar yanar mı?
Söyleyin bana şimdi;
Bu iş neyin nesidir?
Kuralsız geçer mi?
Her akşam farklı mıdır; yoksa bir önceki gecenin aynısı mıdır uykuya dalışlarımız? Hep sağ tarafımızdan mı yatarız? Ya da arada şaşırıp soldan yatıp gece boyu uyku tutmaz yorganla kavga eder miyiz?
Küçük bir beden kaybedersek; uykuya yatabilecek miyiz?
Canan Yücel