Akşam yazı yazmak için her zamanki gibi keyifle masaya oturdum, kendimce keyifli gördüğüm konulardaki düşüncelerimi kağıda dökmeye çalıştım, gündemimde okadar güzel konular varki; "Bahar gelmiş, doğa binbir güzelliklerini bizlere yeniden sunmaya başlamış, başta Gürgentepe ve bazı beldelerimizde doğanın uyanışını, yeni başlangıçlarıda hatırlatan Hıdırellezler kutlanmaya başlamış!... Havada umut, sevgi ve yeni başlangıçların kokusu içimi coşturuyor, kelimeler-cümleler beynimde uçuşuyor!..."

Zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamadan nihayet yazımı bitirmenin mutluluğu ile haberleri izlemek için televizyonu açıyorum!... Keşke televizyonu hiç açmasaydım, haberlerde neler neler yoktu ki!...

Mardin'de yakınlarıyla mutluluklarını paylaşmak için düğünde biraraya gelen, eğlenen insanlarımıza saldırı oluyor, ortalık savaş alanına dönüyor; Gelin ve damatında aralarında bulunduğu 6 sı çocuk, 17 si kadın 44 yurttaşımız hayatlarını kaybediyor!...

Aralarında Şanlıurfa, Diyarbakır, Iğdır, Van ve nispeten daha gelişmiş ilimiz olan Trabzon'un da bulunduğu 6 ilimizde "Vatandaşlık numarası 4 ile biten kadınlarımıza Anneler Günü dolayısıyla 400 YTL para verilecek!" sözleri en etkili gazete olan "Dedikodu-Fısıltı Gazetesi" ile kulaktan kulağa hızla yayılıyor ve bunu duyan binlerce kadınımız sevinçle koşarak bankalara yığılıyor, vatandaşlık numarası 4 ile bitmeyenlerde "Bize neden haksızlık yapılıyor" demeden küsüyorlar belkide!...

Bu yaşanılanlardan görünenlerden sonra şimdi "umudu-sevgiyi-coşkuyu" nasıl yaşayacağız!...

İşte Türkiye'de insanlığın gelinen son durumu!...

Çalışanlarımız bile yoksullaştırılmış!...

İnsanlarımız sürekli işsizlik korkusu yaşar hale getirilmiş!...

Yoksulluk ve İşsizlik korkusu içinde kıvranan 25 Milyon insanımız hergün aç yatıyor!...

İnsanlarımız eğitimsiz bırakılmış, ortalama eğitim seviyesi ilkokulu bile geçememiş ortalaması 4 yıl zor olmuş!...

Örgütlenmelerin önlerine birtek açıkça yasak konulmamış, örgütsüz bir toplum oluşturulmuş!...

Ve sonuçta tutacak dalı kalmayan ve her yöne çekilebilen yozlaşma!...

Artık olaylar okadar insanın gözünün içine batıyorki; görmemek, duymamak, insan sağır ve körde olsa mümkün olmuyor ama hala görülmemeye çalışılıyor!... İşte Türkiye'de yaşananlar ne yaıkki bunlar!...

Bu gün Türkiye'de derin bir "İNSANLIK KRİZİ" yaşanıyor1...

Yıllarca çalışanlar hep sırtlarında ağır yüklerle yaşayıp haklar ve özgürlükleri yönünden hiçbir yeni kazanım elde edemeden sürekli eziliyorlar, yoksullaşıyorlar, genel eğitimsizlikten akıl birtürlü yükselen değer olamıyor, yaşamdan umudunu kaybeden insanlar çareyi günübürlik yaşam kaygısı içerisinde şans oyunlarında arıyorlar, yağmacı zihniyetin ne kadar yaygınlaşıp taban oluşturduğunu fısıltıları duyup bankaların önlerinde yığılan insanlarımızdan görüyoruz!...

Aydınların bu durumlara karşı daha fazla sessiz kalmaya hakları hakları yok ama onlarda konuşmaktan korkar hale gelmişler, konuşanlar hemen dışlanıyor, ağır baskılara maruz kalıyorlar, "Zilli Kurt" haline getiriliyorlar!...

Türkiye şimdi silkinip bu yaşadıklarından sonra yeniden bir başlangıç yapmalıdır, Aydınlar, üniversiteler, sendikalar, meslek odaları, üretici ve tüketici kurumlar bir araya gelip;

"Aklın ışığında tam demokrasi ile yönetilen, emeğin hakettiği değeri gördüğü, onurlu insan olabilmenin gereği özgürlük ve hakları güvence altın alınan, çevreye duyarlı yeni bir büyük başlangıç yapmalıdırlar, yeniden hep birlikte kucaklaşmaya ihtiyacımızın olduğu zor günlerdeyiz!..." bunun için bu güzel ülkede birikim ve insanda var ama artık yaşananları gördükten sonra kaybedecek zaman ne yazıkki yok!...

Artık daha fazla Mardin'de yaşanan üzücü olaylar ve 6 ilimizde banka önlerinde yaşanan insan onurunu zedeleyen görüntülerin olduğu "İNSANLIK KRİZİ" yaşamamak ve bu krizden kurtulmak için hepimizin kucaklaşmaya ihtiyacımız var, hemde hiç zaman kaybetmeden hemen!...

DrMustafa ÇUKURYILDIZ

[email protected]