Gürsel YILDIRIM

Gürsel YILDIRIM

BU DA GEÇER YA HU !

    BU DA GEÇER YA HU ! 

           Zenginlerin yaptıkları şeyleri yapmak her zaman iyi sonuç verirdi.

         Cemile"nin eve asmaya götürdüğü levhada itinalı bir yazıyla  “Bu da geçer ya hu!” yazılmıştı. Cemile bunu anlamıyor; işsizlere iş,kızlara koca,hastalara şifa niyetine asılan bir Kuran ayeti sanıyordu.Oysa seksen sene önce bütün İstanbul bu levhayı bilirdi.Çünkü İstanbul"un işgal yıllarında bu levha her yerde asılıydı.Halka açık yerlerde asılan levhayı gören İstanbullular,”Bu da geçer ya hu!” diyerek dişlerini gıcırdatır,işgal yıllarının sona ereceği kurtuluş günlerini özlerlerdi.Levha,bu direniş ruhunu,düşmana karşı bir gizli mesajı simgeler olmuştu.İngiliz subayları da bunu her yerde görüyorlardı elbette ama Müslüman bir ülkede bulundukları için yerli halkın dini inançlarını sandıkları levhaya hiç ses

çıkarmıyor, anlamını merak bile etmiyorlardı.( Leyla"nın Evi/ Z.Livanelli)

          İşgal yıllarında İstanbul"daki görünüm bu.

          Anadolu nasıl, derseniz; işbirlikçilerin işgalcilerle arası her zaman iyiydi. Zaten ülkenin sermaye sınıfını oluşturan Yahudi, Ermeni, Rum esnafı bir fırsatını gözlüyordu. Onların her zaman işi iyiydi de bu kez kafalarının içindeki düşler gerçekleşecek, Müslüman ahali tamamen teslim olacaktı.

          Bazı direnişçiler vardı. Onlara karşı da kendi örgütlerini kurup İşgal ordusunu arkalarına aldılar mı, her şey tamam olacaktı.

          Ama olmadı.

          Türkler çıktı ortaya.

          Kimdi onlar?

          Bir Mustafa Kemal diye biri vardı; o çıktı ortaya. Anadolu"da bir ateş yaktı. Halk birden ayaklandı.”Bağımsızlık” diye tutturdular.

          O yiğit günlerin, o destansı günlerin şafağında yeni bir devlet kuruldu.

          Türkiye Cumhuriyeti !

          Her şey o Ondokuz Mayıs günü Samsun"da açan yediveren gülünün ortaya çıkmasıyla başladı. Öyle bir gül ki, kokusu Anadolu insanını sarmıştı. Oradan ta İzmir"e uzanıldı.

          19 Mayıs 1919"da Anadolu"yu nasıl görmüştü M.Kemal ? Nutuk"ta tanımlıyor görünümü. Açıyorum Nutku,okuyorum…

           Sonra bu günleri değerlendiriyorum.

           Vardığımız nokta hiç te iç açıçı değil. Sanki yeniden kuşatılmışlık var. Milli olan, ulusal olan ne varsa küresel sermayeye peşkeş çekilmiş. Ülkenin ulusal varlığı bir bir satılıyor. Toplum rahat değil. Cumhuriyet nitelik değiştirir durumda. Kültürel zenginliğimiz ayrıştırıcı özelliğe zorlanıyor…

            Dağlara çıkmak istiyorum; kırlara,bayırlara. Denizlere, limanlara…

            Samsun"dan Ankara"ya …

           19 Mayıs ruhunu yeniden yaşamak istiyorum. 

            13 Mayıs/İstanbul                     [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar