Şair Ali Öztürk
BAŞKA İHSAN İSTEMEYİZ !
Hürriyet Gazetesi köşe yazarlarından Yalçın Bayer"e, Londra"dan Funda Yamanel adında bir okuyucusu tarafından bir mektup gönderilmiş.
Mektup sahibi bayan, bir İngiliz arkadaşına aynen şunları söyleyip bir soru halinde yöneltmiş, Ülkeme komşu ülkeden ayrıcalıklı bazı teröristler ağır silahlarla saldırdı. Askerlik görevinin zorunlu olduğu ülkemde; 17 gencimiz vuruldu. Üstelik bu komşu ülkenin cumhurbaşkanını da çok yakın bir tarihte üst makamda ağırladık. Sizin ülkenizde böyle bir şey olsa ne yapardınız ?
İngiliz bayan bu soruyu şöyle yanıtlamış, Ne diyebilirim ki böyle şeylerin olmasına müsait bir ortam hala olabiliyor demek ülkenizde. Bizim başımız da IRA ile dertteydi ama hiçbir zaman mesela Fransa"dan girip Fransa"ya kaçmasına izin verilmezdi.Buna izin veren Fransa Cumhurbaşkanı tabii ki bu dediğiniz şekilde ağırlanmazdı, Bu dediğiniz bırakın dost ülkeleri, düşman olan komşu ülkeler arasında bile olmaz.Üstelik IRA metroya bile bomba koysa açıp bildirirlerdi. Toplu katliama hiç girmediler.
Bir yabancı terörü böyle değerlendiriyor. Gönül ister ki, ülkesini yönetenler de onun gibi düşünsünler ve terörün, hangi ülkede olursa olsun bir insanlık suçu olduğunu kabul etsinler.
Ama maalesef sivil insanları bile, çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın erkek demeden toplu katliamlarla acımasızca öldüren terör örgütlerini siyasi çıkarları için araç olarak kullanan devletler, kendilerine karşı eylem olduğunda, yapanlara terörist derken PKK"dan sürekli olarak savaşçı veya gerilla olarak bahsetmektedirler. Terörle mücadelede müttefikimiz olarak bize destek olduğu söylenen ABD"nin uluslar arası basında önemli bir yer teşkil eden yayın kuruluşu CNN internet sayfasında çıkan bir haberde PKK ne yazık ki, bir halk kurtuluş örgütü olarak gösterilmiştir.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur.
Ne yazık ki kendi içimizde bile, metropollerde sivil insanlara karşı katliamlar yapacak kadar insanlık suçu işleyen bu örgüt mensupları için, gerillanın adını terörist koydular diyebilen aydınlarımız dahi var.
Geçen gün TV de konuşan bir bayan hukukçu ise , hukukun ve demokrasinin erdemlerini bir güzel anlattıktan sonra, kaybedecek bir şeyi olmayanlar dağa çıkarlar deyip teröristi masumlaştırmaya çalışıyor.
Mağdur insanların mağduriyetlerinin giderilmesi için, demokrasiyle hukukun, soysal ve ekonomik meselelerin çözümünde en verimli şekilde kullanılması en doğru yol değil midir ?
Bu hukukçu bayan, bu ülkede azınlık ve Kürt olmadığım için şükrediyorum deyip aklınca Kürtlerin ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü vurguluyor.
Bölücü ve PKK yanlısı olmayan Kürt kökenli hiçbir vatandaşa bu ülkenin insanları, hiçbir zaman farklı bakmamıştır. Ancak son olayların etkisiyle duygusal açıdan bazı olumsuz yaklaşımlar olmuştur. Ne var ki, milletimiz genelde sağduyulu bir toplumdur.
Velhasıl terör, mazereti olmayan bir insanlık suçudur.Her kurum ve kişi tarafından lanetlenmelidir. Ülkeyi bölmeyi hedefleyen terör hakkında yapılan konuşmalarda da çok hassas olunmalıdır.
Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül"ün ise, PKK"dan Irak yönetimi de şikayetçi, bu sorunu onların da yardımı çözmeye çalışacağız şeklindeki açıklaması bilmem sizi tatmin ediyor mu ?
Irak Cumhurbaşkanı Talabani"ninTürkiye"ye bir köpek bile vermem sözlerinin hala kulaklarımızdan izi silinmemişken ve Barzani"nin siz Kerkük"ten konuşursanız ben de Diyarbakır"ı konuşurum şeklindeki küstahlığı hala aklımızdan çıkmamışken onlardan yardım beklemek ham hayalden başka bir şey değildir.
Yeter ki gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz.