Emel SUNGUR
GÜNÜNDE DEĞİL BİRAZ GECİKMİŞ BİR YAZI
GÜNÜNDE DEĞİL BİRAZ GECİKMİŞ BİR YAZI
İNANDIĞI GİBİ YAŞADI
TAVİZSİZ BİR KOMİNİST
Yine bir tarihi anımsamadık.Belki bu tarih biz kadınlar için daha önem arz ediyordu.Türkiye siyasal yaşamında zaten sayısı sınırlı olan kadınlardan birini yine anımsamadan geçtik.Elbette hatırlayanlar mutlaka olmuştur ancak ne yazık ki Türk Siyasal Tarihinden bahsederken kadın siyasetçi denildiğinde ilk akla yakın tarihimizin pilili etekli,fularlısı kadın siyasetçi diye anımsanan bir isim oldu.Ancak Türkiye siyasetine damga vuran;duruşu,direnci,
Siyasette söz sahibi olan Behice Boran farklı cinsiyle parlamento ve siyasi parti geleneğinde bir ezberi bozarak kadın parti genel başkanı profiliyle siyasal tarihimizin ilk örneğidir.O yılların Türkiye"sin de kadın olmak,sosyalist olmak,ana olmak,isyankar olmak,direnmek ve direnirken cinsiyetiyle ilgili düşüncelere rağmen ayakta kalmak bugün dahi çok az kişinin yapabileceği,göze alabileceği zor bir işin üstesinden gelmek işte bugün belki de unutulan Behice Boran böyle bir siyasetçiydi.
Böylesine bir dünya görüşü olan ve yaşam biçimiyle, cezaevinde dünyaya getirdiği oğlu ile daha sonraki yıllarda yaşadığı sürgün ve yasaklanmalar ile karşımızda koskoca BEHİCE BORAN durmaktadır.10 Ekim tarihinde yaşamı sona eren bu siyasetçi,önder kadın bizlerin belleğinden kızlarımızın belleğine ne yazık ki taşınamamıştır.
Bursa"da dünyaya gelen bu siyasetçi ABD"de okuduğu üniversite yıllarında kafasında şekillenmeye başlayan siyasi bakışı içtiği coca cola ile sonlanarak dirençli bir sosyalist kadın siyasetçi olan Behice Boran"ı bizlere kazandırmıştır.
Amerika"da aldığı sosyoloji eğitiminden sonra Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi"nde mesleğinin gereğini yerine getirirken siyasal düşüncelerini ve düşlediği dünyayı da öğrencileriyle paylaşması ne yazık ki onun üniversiteden uzaklaşmasını getirdi.1950 yılında Barışseverler Cemiyetini arkadaşlarıyla birlikte kurup başkanlığını üstlenmiştir. Menderes Hükümetinin Kore"ye asker göndermesini eleştiren bir bildiri yayınlayarak bu bildiri nedeniyle 15 ay hapis cezası almıştır.1962 yılında TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ" ne üye olmuştur.Behice Boran 1965 yılında Urfa milletvekili olarak parlamentoya girmiştir.TİP Genel Başkan"ı Mehmet Ali Aybar"la çeşitli konularda farklılık sergileyerek 1970 yılında TİP Genel Başkan"ı seçilmiştir. 1971 darbesi TİP'i kapatırken Boran da sıkıyönetim mahkemesi'nce tutuklanmıştır, merkez yürütme kurulu'nun bazı üyeleriyle birlikte yargılandı ve 15 yıl ağır hapse mahkum edilmiştir. Boran 1974 affından yararlanarak özgürlüğüne kavuşunca 1 Mayıs 1975 tarihinde yeniden kurulan TİP"in genel başkanı olmuştur. Bu ikinci oluşumda, TKP"den gelen birçok arkadaşıyla da artık yolları ayrılmıştı ama o inandığı Marksist çizgide yaşamının sonuna dek kararlılıkla yürümüş ve siyasal yaşamdaki duruş ve tutumunu hep Türkiye gerçeği üzerine kurmuştur. 1Mayıs 1979'da İstanbul'da 1 Mayıs'ın yasaklanması ve sıkıyönetim tarafından sokağa çıkma yasağı konmasını protesto ederek parti yönetici ve üyeleriyle birlikte Merter'de eylem yaptığı için tutuklanarak ve hapis cezasına çarptırılmıştır.
Internet sayfalarının arasına sıkışan ve Behice Boran kendini en iyi ifade eden TAVİZSİZ KOMİNİST sözleri gibi yaşamını sürdürmüştür.
İlk kadın parti başkanı, parti başkanı olmaktan da öte, bir liderdir.
Kişiler hakkında nasıl mı karar vereceksin? Hayatlarına bakarak. Bir insan, yaşadığı hayatın insanıdır. Doğru bulduğumuz fikirleri öyle benimsemiş, öyle içimize sindirmiş olmalıyız ki, bunlar davranışlarımızı biz farkında olmadan dahi etkilemeli, tayin etmeli, yönetmelidir. İnsan nihayet ne kadar sosyalist olmaya devam etse de, bir gün bedeni bu fani dünyaya veda eder, ama işçi sınıfı partileri, işçi sınıfı var oldukça devam eder, gider. Sosyalist doğulmaz, sosyalist yaşanır," diyordu.
Bir sosyalist gibi yaşadı.
"Kurtuluş mücadele ile sağlanır,boyun eğerek değil.
Kurtuluş tek tek olmayacaktır,Hep birlikte kurtulacağız
Hep birlikte mücadele edeceğiz,Hep birlikte kazanacağız" diyen Behice Boran"ın anısı ve mücadelesi önünde saygı ile eğiliyorum.13.10.2008
Emel Sungur
(...)