KKTC Cumhurbaşkanı Sayın M. Ali Talata Çağrı

ÖZDİL NAMİ KİMİ TEMSİL EDİYOR ?

KKTC Cumhurbaşkanı Sayın M. Ali Talat"a Çağrı

Doç. Dr. Birol Ertan

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC"de yaşayan her birey açısından temsil ettiği makam nedeniyle saygı duyulması gereken, ancak yanlışları ve hataları varsa da düzeyli biçimde eleştirilmesi gereken yüksek bir makamı temsil etmektedir. Bu köşelerde Cumhurbaşkanı"nın olduğu gibi Başbakanların ve siyasetçilerin yanlışlarını zamanı geldiğinde acımasızca eleştirmiş, doğru yaptıkları işler olunca da savunmaktan ve desteklemekten geri durmamışızdır. Bu konuda örnekler vermemize gerek yoktur.

Bugünkü yazımda, KKC Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat"a açık yürekli ve iyi niyetli bir çağrı yapmak istiyorum. Bu çağrımda Sayın Cumhurbaşkanı"na önerdiğim yönde tavır geliştirirse, hem ülkemiz, hem Cumhurbaşkanlığı makamı ve hem de söz konusu kişi daha çok yıpranmaktan kurtulmuş olacaktır.

KKTC, demokratik bir hukuk devletidir. KKTC sınırları içinde vatandaşlar, Anayasaya ve yasalara saygılı biçimde her türlü düşünceyi destekleyebilir, istediği siyasi partilerden aday olabilir ve siyasi görüşleri nedeniyle cezalandırılamaz. Buraya kadar her şey normaldir. Her vatandaş, istediği siyasi partiye oy verebilir, bağımsız düşüncelerini yasalara uygun biçimde açıklayabilir ve beğenmediği siyasi politikaları ve liderleri eleştirebilir. Ancak, devleti temsil eden makamlarda oturanların, devleti temsil eden diplomatların ve üst düzey görevlilerin makamının gereğine yakışır gibi davranmaları gerektiği de açıktır. Hele ki, Kıbrıs müzakerelerinde devleti temsil eden bir kişiliğin muhatabına saygı duyduğunu ve ilk sözü hep muhatabına verdiğini itiraf etmesi ne anlama gelebilir?

Sık sık görüştüğü Rum Başkanlık Komiseri Yorgo Yakovu"ya çok saygı gösterdiğini, evine davet ettiğini ve çok rafine bir insan diye tanımladığı Yakovu"ya hep ilk sözü verdiğini söyleyen birisi, Cumhurbaşkanı"nı ve dolayısıyla KKTC"yi müzakerelerde temsil eden birisi olabilir mi ? 22 Temmuz 2009 tarihli Kıbrıs gazetesine verdiği mülakatta, KKTC Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Özdil Nami, bu sözleri söylemiştir.

İnanmayabilirsiniz, ancak dış politikada KKTC Dışişleri Bakanı"ndan daha çok yetkilendirilmiş bulunan KKTC Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi, Rum muhatabına duyduğu saygıyı dile getiriyor, Rum muhatabını evine davet ettiğini söylüyor ve ilk sözü hep Rum muhatabına verdiğini ifade ediyor. Adeta bir hayranlık itirafı olan bu sözleri söyleyen birisi, KKTC Cumhurbaşkanlığı"nın görüşmelerde temsil ediyor.

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, eski partisinden bir milletvekilini Özel Temsilci atadığı için çok eleştirilere maruz kaldı. Atadığı bu ismin devleti temsil etmek yetkisiyle donatılması nedeniyle diplomatik teamüllere göre hareket etmesi gerektiği açıktır. Ancak, Cumhurbaşkanı"nın temsilcisi, Rum muhatabına hayranlığını dile getiriyor ve ilk sözü hep ona verdiğini itiraf ediyor.

Peki, Özdil Nami"nin övgü dolu sözlerle yere göğe sığdıramadığı Yorgo Yakovu kimdir? Yorgo Yakovu, Ekim"deki Lüksemburg-Ankara hattındaki görüşmelerde Türkiye`yi AB ile `Kapalıçarşı pazarlığı` yapmakla suçlayan ve Güney Kıbrıs Rum radyosuna verdiği demeçte, dönemin Anavatan Dışişleri Bakanı ve bugünün Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül`ün Lüksemburg`a son ana kadar gelmemesini tam bir yüzkarasıydı ifadesi ile eleştiren birisidir. Aynı Yakovu, `Eğer Türkler şartlarımızı kabul etmiyorsa, bu Kapalıçarşı pazarlığını bırakıp giderim` diye rest çeken birisidir (http://www.tumgazeteler.com/?a=1065612).

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Rum muhatabını yere göğe sığdıramayan, ona hayranlığını itiraf eden ve görüşmelerde ilk sözü saygısından dolayı kendisine verdiğini söyleyen bir ismi Özel Temsilcisi olarak tutmamalıdır. KKTC DevletiNİ temsil eden Cumhurbaşkanı"nın yapması gereken de budur. Bekleyelim ve görelim, bu sözleri söyleyen birisi, KKTC Cumhurbaşkanı"nın Özel Temsilcisi olarak kalmaya devam edecek mi ?